TARD-‐Türk
Anesteziyoloji ve Reanimasyon
Derneği Peri-‐operative
Hedefe Yönelik
Tedavi (PGDT)
Kılavuzu
İçerik:
1.Yönetici
özeti
2.Giriş
3.“Hedefe Yönelik Sıvı
Tedavisinin” standart sıvı
tedavisine göre
post-‐operatif
morbidite üzerinde
klinik ve
ekonomik yararları
4.Avrupa Tedavi kılavuzları
özetleri/ bilimsel topluluk
önerileri
5.Türk Anesteziyoloji ve
Reanimasyon Derneği Sıvı
Tedavisi Önerileri
6.PGDT protokolleri
a.Sıvı tedavisinde atım
hacminin iyileştirilmesi
b.Sıvı tedavisi ve
inotroplar ile
oksijen taşınma
indeksinin iyileştirilmesi
c.Sıvı tedavisinde nabız
basıncı varyasyonu
veya atım
hacmi varyasyonunun iyileştirilmesi
Ek-‐1: PGDT
için SUT
kodları
Kaynakça
Yönetici
Özeti
Perioperatif Hedefe Yönelik Sıvı
Tedavisi Teknolojilerinin (PGDT) kullanımı,
büyük ve
yüksek risk
içeren ameliyatlarda
hastanın hidrasyon
durumunun daha
yakından takip
edilebilmesini ve
kontrol altında
tutulabilmesini sağlar.
Kanıtlar, PGDT
teknolojilerinin
kullanımının hastalardaki klinik
sonuçları
iyileştirebileceği ve sağlık
ekonomisi açısından fayda
sağlayabileceğini göstermektedir.
Bu Kılavuz, Türk Anesteziyoloji ve
Reanimasyon Derneği tarafından
bu teknolojilerin getirebileceği
faydaların
anlaşılabilmesine, uygulama alanlarının
belirlenmesine ve bu
alanlarda standart
tedavi olarak
kullanılabilirliğine yardımcı olmak
amacıyla hazırlanmıştır.
Kılavuzun hazırlanması amacıyla TARD
bünyesinde bir
çalışma grubu
oluşturulmuştur. Çalışma
grubunda yer
alan üyelerin
isimleri aşağıda
yer almaktadır.
Kılavuzda söz
konusu faydalar,
PGDT klinik
çalışmalarına ilişkin kanıtlar
rehberliğinde
açıklanmıştır. Ayrıca, PGDT
teknolojilerinin kullanımının önerildiği
büyük ve
yüksek
riskli ameliyatların
listesi ile
Sosyal Güvenlik
Kurumu Sağlık
Uygulama Tebliği
(SUT) Kodları
da kılavuz
eki içinde
verilmiştir.
Bu
kılavuz ile
Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon
Derneği, yüksek
riskli ameliyatlarda
Perioperatif
Hedefe Yönelik
Sıvı Tedavisi
Teknolojilerinin kullanımını
önermektedir. Kılavuz
ile herhangi
belirli
bir
cihazın kullanımı önerilmemekte, cihaz
ve protokol
seçimi anestezi
uzmanının takdirine bırakılmaktadır.
Bu
kılavuzun, PGDT’nin
uygulamaya geçiş
süreci boyunca
PGDT teknolojilerinin planlı ve
sürdürülebilir bir şekilde
başarılı bir
biçimde uygulanması konusunda hekimlere,
hastanelere, ilgili politikaların
ve ödeme
yöntemlerinin
geliştirilmesi konusunda sağlık
otoritelerine ve ödeyici
kurum ve kuruluşlara
destek olacağını
umuyoruz.
Giriş
Orta
ve yüksek
riskli cerrahi
işlem uygulanacak hastalar önemli
derecede morbidite
ve
mortalite
riski taşırlar.
Hastaların önemli
bir kısmında
pre-‐operatif, klinik olarak
anlamlı dehidratasyon
vardır ve
hastalar cerrahi
işlem sırasında
değişik miktarlarda
sıvı kaybederler.
Vücutta yeterli
sıvı olmadığında, her kalp
atımında, kalp
tarafından vücuda
pompalanan kan
miktarı azalır.
Bu, dokuların
ve hayati organların
yetersiz kanlanması, oksijen ve
besinden yoksun
kalmasına neden
olur. Bu
durum, eğer
uygun müdahale
yapılmazsa, ciddi
komplikasyonların gelişimi, hastanede
daha
uzun
süreli
yatış
ve
hatta
ölüm
ile
sonuçlanır.
İntravenöz sıvılar
uygulandığında, optimal
dolaşım hacminin
ve organ
perfüzyonunu sağlamanın yararları
ile akciğer
ödemi ve
diğer komplikasyonlara
yol açabilecek
kalbin aşırı
yüklenmesine neden olan
aşırı sıvı
uygulamasının riskleri
dengelenmelidir.
Perioperatif dönemde hastaya
uygulanan sıvı miktarı
ile post-‐operatif
morbidite arasında
iyi bilinen
bir ilişki
vardır (1).
Eğer hastaya
yeterli sıvı
uygulanmazsa, hipovolemiye bağlı olarak
akut böbrek
hasarı, hipotansiyon,
kalp ritmi
bozuklukları, iskemi,
anastomoz kaçağı gibi
çeşitli komplikasyonlar
ortaya çıkar.
Eğer hastaya
gereğinden fazla sıvı
yüklenirse, aşırı sıvı
yüklenmesine bağlı olarak
uzamış mekanik
ventilasyon, yara
iyileşmesinde gecikme
veya enfeksiyon
gibi çeşitli
komplikasyonlar görülür. Dolayısı
ile perioperatif
dönemde hastanın
sıvı durumunun
hassas bir
bölgede tutulması
postoperative morbidite
ve mortalite
açısından kritik
önem taşımaktadır.
Cerrahi
tedavi uygulanan
hastalarda postoperatif dönemde
gelişen komplikasyonlar
nadir değildir.
En
az bir
veya daha
fazla komplikasyon
görülen hastaların
oranı olarak
tanımlanan morbidite
oranı, komorbiditeler
(hasta riski)
ve cerrahi
girişimin karmaşıklığı
ve süresi
(işlem riski)
ile artmaktadır.
Ghaferi ve
arkadaşlarının (2009)
genel ve vasküler cerrahi
uygulanan 84.730 hasta
ile yapılan çalışması
post-‐ operatif
morbidite oranının %25
olduğunu göstermektedir
(2). En
yaygın post-‐operatif
komplikasyonlar aşağıda
listelenmiştir.
Postoperatif Enfeksiyöz
Komplikasyonlar:
1.Pnömoni
2.İdrar
yolu enfeksiyonları
3.Yüzeysel
ve derin
yara enfeksiyonları
4.Organ-‐boşluk
enfeksiyonları
5.Sepsis
veya septik
şok
Postoperatif Kardiyovasküler
Komplikasyonlar:
1.Derin
ven trombozu
2.Pulmoner
emboli
3.Miyokard
enfarktüsü
4.Hipotansiyon
5.Aritmi
6.Kardiyojenik
akciğer ödemi
7.Kardiyojenik
şok
8.Gastrointestinal
trakt enfarktı
9.Distal
iskemi
10.Kalp
durması
Postoperatif
Gastrointestinal
Komplikasyonlar:
1.Bulantı
ve kusma
2.İleus
3.Akut
intestinal obstrüksiyon
4.Anastomoz kaçağı
5.Gastrointestinal
kanama
6.İntraabdominal
hipertansiyon
7.Karaciğer
işlev bozukluğu
8.Pankreatit
Postoperatif
Nörolojik
Komplikasyonlar:
1.İnme
veya serebrovasküler olay
2.Koma
3.Mental veya bilişsel
fonksiyonlarda bozulma veya
deliryum Postoperatif
Respiratuvar
Komplikasyonlar:
1.Uzamış
mekanik ventilasyon
2.Planlanmamış
entübasyon veya
re-‐entübasyon
3.Solunum
yetmezliği veya
akut solunum
sıkıntısı sendromu
(ARDS)
4.Plevral
efüzyon
Postoperatif
Hematolojik
Komplikasyonlar:
1.Transfüzyon
gerektiren kanama
2.Anemi
3.Koagülopati
Postoperatif
Renal
Komplikasyonlar
1.Böbrek
yetersizliği
Kısa
dönemde komplikasyonlar hastanede kalış
süresini ve
hastaneye yeniden
kabül oranını
artırırlar (3-‐ 4).
Uzun dönemde
ise hastanın
sağkalımını olumsuz yönde
etkiler. 100.000
üzerinde cerrahi
hastada 8
yıl takip
süreli yapılan
bir çalışma,
cerrahi sonrası
sağkalımın en
önemli
belirleyicisinin cerrahi
sonrası
30
günlük dönemde
gelişen komplikasyonlar
olduğunu göstermiştir
(5). Preoperatif hasta riskinden
bağımsız olarak,
herhangi bir
komplikasyonun meydana
gelmesi hastanın
median uzun
dönem sağkalımını
%69’a kadar
düşürmektedir.
Cerrahi
sonrası ortaya
çıkan komplikasyonların
hastanede yatış
süresi, tedavi
maliyetleri ve
hastaneye
yeniden kabul
oranı açısından
önemli sonuçları
olmaktadır. Eappen ve
arkadaşlarının
(2013)
düşük
ve
yüksek riskli
cerrahi uygulanan
34.256 hasta
üzerinde yapmış
oldukları çalışma,
herhangi bir
komplikasyon gelişiminin
hastanede kalış
süresini 4,7
kat uzattığını göstermektedir (6).
Postoperatif dönemde
komplikasyon gelişmeyen hastalarda ortalama
hastanede kalış
süresi 3
gün iken
herhangi bir
komplikasyon gelişen
hastalarda bu süre 14
gün olmaktadır. Aynı çalışmada
bir veya
daha fazla
komplikasyon gelişen bir
hastanın ortalama tedavi
maliyeti herhangi
bir komplikasyon
gelişmeyen hastaya
göre 3
kat daha
yüksektir. Komplikasyon gelişmeyen hastaların
ortalama maliyeti
11.300 Dolar
iken komplikasyon
gelişen hastaların
ortalama
tedavi
maliyeti
33,700
Dolara
yükselmektedir.
Herhangi
bir komplikasyon gelişimi hasta
başına 22,400
Dolar ilave
tedavi maliyetine
neden olmaktadır.
Boltz
ve arkadaşlarının
(2012) yürüttükleri
benzer çalışmaya göre, cerrahi
sonrasında komplikasyon gelişimi
hasta başına
ilave 17.949
Dolar maliyete
neden
olmaktadır
(3).
Tek
bir
komplikasyon
gelişimi
hasta başına
ilave 6358
dolar maliyete
neden olurken
iki ve
üçten fazla
komplikasyon gelişiminin
hasta başına
neden olduğu
ilave maliyetler
sırasıyla 12.802
ve 42.790
dolardır.
Bu
nedenlerle, anestezistin hastanın sıvı
durumunu değerlendirmesi
ve hastaya
uygun bireysel
uygun
tedaviyi uygulaması hayati öneme
sahiptir. Post-‐operatif
dönemde tedaviden
alınacak sonuçları
iyileştirmede temel
anahtar “hastaya
yönelik sıvı
yönetimi” veya
“hedefe yönelik
sıvı yönetimi”dir.
Perioperatif Hedefe
Yönelik Sıvı
Tedavisi Teknolojilerinin
kullanımı anestezistin
hastayı yakından
monitörize etmesine
ve yarar
ile risk
arasındaki hassas dengeyi
kurmasına yardımcı
olur.
Standart sıvı yönetimi
çoğunlukla klinik değerlendirme,
yaşamsal bulgular
ve/veya santral
ven basıncının
(CVP) monitörizasyonuna dayanır. Ancak
klinik çalışmalar,
CVP ölçümünün
sıvı yanıtının
tahmin edilmesinde
yeterli olmadığını
(7) ve
kan basıncındaki değişimlerin atım
hacmi ve
kalp debisindeki
değişimlerin izlenmesinde
kullanılamayacağını göstermektedir (8).
Standard
sıvı tedavisine
göre PGDT’nin
postoperatif morbidite üzerinde klinik ve
ekonomik
yararları
Komplikasyon gelişme riski altındaki hastalarda, akım
(flow) parametrelerinin (atım
hacmi, SV)
ve/veya sıvı
yanıtının dinamik belirleyicilerinin
(atım hacmi
varyasyonu, SVV gibi)
ölçülmesine dayanan hemodinamik
optimizasyon, postoperatif dönemde
mortalite ve
morbidite
oranlarını düşürmektedir.
45’in üzerinde
randomize kontrollü
çalışma, hemodinamik
optimizasyonun standart
sıvı tedavisine
göre renal,
gastrointestinal, respiratuvar ve enfeksiyöz
komplikasyonları ve genel morbiditeyi azaltmada üstünlüğünü
kanıtlamıştır (9-‐35).
Randomize kontrollü çalışmaların
cerrahilere ve klinik
çalışma
sonuçlarına göre
dağılımı Tablo
1’de verilmektedir.
Tablo
1: Hemodinamik optimizasyonun üstünlüğünü
gösteren randomize
kontrollü çalışmaların dağılımı
Ana
Cerrahi
Kategori |
Anlamlı
klinik
faydayı
destekleyen
çalışma
sayısı |
Toplam |
Mortalite |
Major
Komplikasyonlar |
Tüm
Komplikasyonlar |
Minor
komp
veya
yatış
süresi |
Kardiak |
AVR/MVR |
4 |
|
|
1 |
2 |
CABG |
|
|
1 |
3 |
Diğer
kalp cerrahileri |
|
1 |
|
1 |
Vasküler |
AAA |
7 |
3 |
2 |
3 |
1 |
İnfra-‐renal
bypass |
|
2 |
1 |
Major
aortik veya
diğer abdominal
vasküler NOS |
1 |
1 |
2 |
3 |
Üst
GI |
Özofajektomi |
9 |
3 |
2 |
4 |
2 |
|
Gastrektomi |
|
3 |
2 |
4 |
2 |
Whipple/Panreatektomi |
1 |
5 |
3 |
2 |
Diğer
büyük üst
Gİ cerrahiler |
3 |
1 |
5 |
3 |
Hepato-‐
biliyer |
Hepatektomi |
4 |
|
1 |
1 |
1 |
Diğer
hepato-‐biliyer
cerrahiler |
|
|
3 |
1 |
Alt
Gİ |
Büyük
intestinal
rezeksiyon |
10 |
|
3 |
3 |
4 |
Küçük
intestinal
rezeksiyon |
|
|
|
|
Rektal
rezeksiyon |
1 |
|
1 |
2 |
Diğer
büyük alt
Gİ cerrahileri |
3 |
3 |
6 |
2 |
Travma |
Kalça
kırığı |
8 |
1 |
|
|
2 |
Çoklu
travma |
3 |
2 |
2 4 |
Üroloji |
Mesane
rezeksiyonu |
5 |
2 |
|
3 |
3 |
Diğer
ürolojik cerrahiler |
|
|
2 1 |
Diğer |
Total
kalça replasmanı |
2 |
|
1 |
1 |
|
Jinekolojik cerrahiler
(fazla kan
kaybı ile) |
|
|
|
1 |
Genel cerrahi
operasyonları
(fazla kan
kaybı ile) |
|
|
|
1 |
Klinik
çalışma sonuçlarını
metaanalizler desteklemekte, çok
sayıda meta-‐analiz
hemodinamik optimizasyonun (hedefe yönelik
tedavi) standart
sıvı tedavisine göre yüksek
riskli cerrahilerde
morbidite ve
mortalite oranlarını
düşürerek önemli
faydalar sağladığını göstermektedir (36-‐41).
Metaanalizlerde bildirilen
cerrahi sonrası
komplikasyonlarda ve mortalite
oranındaki ortalama düşüşler
(odd veya
risk
oranı) Tablo
2’de özetlenmiştir.
Tablo
2.
Metaanalizlerde
rapor edilen
hedefe
yönelik
sıvı
tedavisi
ile
sağlanan
mortalite
ve
morbidite
oranlarındaki düşüşler
Sonuç |
Hamilton |
Grocott |
Brienza |
Corcoran |
Giglio |
Delfino |
|
|
|
|
|
|
|
Mortalite |
0.48 |
0.81 |
0.50 |
|
|
|
|
|
|
[0.33-‐0.70] |
[0.65-‐1.00] |
[0.31-‐0.80] |
|
|
|
|
|
|
|
Morbidite |
0.44 |
0.68 |
|
|
|
|
[0.35-‐0.55] |
[0.58-‐0.80] |
|
|
|
|
|
|
|
Renal |
|
0.71 |
0.64 |
0.67 |
|
|
[0.57-‐0.90] |
[0.50-‐0.83] |
[0.46-‐0.98] |
|
|
|
|
|
|
|
Cerrahi |
|
0.65 |
|
|
|
0.58 |
enfek. |
|
|
[0.50-‐0.84] |
[0.46-‐0.74] |
|
|
|
|
|
|
|
Solunum
sis |
|
0.51
[0.28-‐0.93] |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Pnömoni |
|
|
|
0.74 |
|
0.71 |
[0.57-‐0.96] |
[0.55-‐0.92] |
|
|
|
|
|
|
|
Major
GİS |
|
|
|
|
0.42
[0.27-‐0.65] |
|
|
|
|
|
|
|
|
Minör
GİS |
|
|
|
|
0.29
[0.17-‐0.50] |
|
|
|
|
|
|
|
|
İYE |
|
|
|
|
|
0.44
[0.22-‐0.84] |
|
|
|
|
|
|
|
İntestinal
hareket
ve
diyet |
|
|
|
-‐1.36
[(-‐0.78) –
(-‐1.93)] |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Hastane
yatış |
|
-‐1.16
[(-‐0.43) -‐ |
|
-‐1.95
[(-‐0.57) -‐ |
|
|
süresi |
(-‐1.89)] |
(-‐0.90)] |
Hedefe
Yönelik Sıvı
Tedavisi ile
hemodinamik optimizasyonun sağlayacağı ekonomik
faydaları açıklamak
üzere orta
ve yüksek
riskli cerrahilerde
post-‐operatif
komplikasyonlar ve bunların
ekonomik sonuçlarını
inceleyen Türkiye’de yapılmış herhangi
bir çalışma
olmadığı için
Boltz ve
arkadaşlarının kolorektal cerrahi uygulanan
hastalar üzerinde
yürütülen çalışmasının verileri kullanılmıştır
(3). Hedefe
Yönelik Sıvı
Tedavisi uygulanmadığı
durumda 200
kolorektal cerrahi
uygulanan hastaların
%30’unda (60
hasta) cerrahi
sonrası dönemde
komplikasyon gelişmiştir.
Komplikasyon gelişmeyen hasta sayısı
140’dır. Komplikasyon
gelişen 60
hastanın toplam
tedavi maliyeti
1,92 Milyon
Dolar olup
hasta başına
tedavi maliyeti
32.000 Dolardır.
Komplikasyon gelişmeyen 140
hastanın toplam
tedavi maliyeti
2,10 Milyon
Dolar, hasta
başına tedavi
maliyeti ise 15.000
Dolardır. Komplikasyon gelişen hastaların tedavi
maliyeti (toplam
hastaların %30’u) toplam
bütçenin yaklaşık
yarısını oluşturmaktadır. Komplikasyon gelişimi
hasta başına
17.000 Dolar
ilave maliyete
neden olmuştur.
Hedefe Yönelik
Sıvı Tedavisi
uygulandığı durumda ise:
Hamilton ve
arkadaşlarının yapmış
oldukları metaanaliz
sonuçlarına göre
hedefe yönelik
sıvı tedavisi
ile sağlanacak
morbidite düşüşü
risk oranı
0,35-‐0,55
güven aralıkları
içinde yer
almakta olup
0,44’tür (41).
Diğer bir
deyişle hedefe
yönelik tedavi
ile morbidite
%45 ile
%65 oranında
azalacak ve
27-‐39
hastada
komplikasyon gelişmesi
önlenmiş olacaktır.
Komplikasyon gelişmesi önlenen
hastalardan sağlanacak toplam
tasarruf 459.000-‐663.000
Dolar arasında
olup hasta
başına 2295-‐3315
Dolar tasarruf
sağlanacaktır. Hedefe
yönelik tedavi
sonrasında komplikasyon
gelişen hastaların
tedavisi toplam
bütçe
içinde %50’den
%25’e inecektir.
Hedefe
yönelik sıvı
tedavisinin tedavi maliyeti
açısından sağladığı
tasarrufa
ilaveten
tedavinin
maliyet
etkili bir
tedavi olduğu
da yapılan
çalışmalar ile kanıtlanmıştır.
Bartha ve
arkadaşları kalça
kırığı hastalarının
tedavisinde hemodinamik sıvı
tedavisi kullanımının
maliyet etkililiğini markov model
aracılığı ile
analiz etmişlerdir(42). Çalışma sonucuna
göre hedefe
yönelik hemodinamik
tedavi hasta
başına ortalama
maliyeti 1882
Euro düşürmüştür. Buna karşılık
standart tedaviye
göre hemodinamik tedavi ilave
0,344 kaliteye
uyarlanmış yaşam
yılı kazandırmıştır.
Hedefe yönelik
tedavi çalışma
sonuçlarına göre
maliyeti düşüren
ve kaliteye uyarlanmış
yaşam yılını
arttıran, dolayısı ile
standart sıvı
tedavisine üstün
olan tedavidir.
Duyarlılık analizleri çalışma
sonuçlarını desteklemektedir.
Avrupa Tedavi
Kılavuzları ve
Bilimsel
Topluluk
Önerileri
Standart sıvı tedavisine
göre hedefe
yönelik sıvı
tedavisinin çok
sayıda randomize
kontrollü çalışma,
metaanaliz tarafından desteklenen
üstünlükleri ve bu
üstünlüklerinin sağlamış olduğu
ekonomik faydalar
nedeniyle çok
sayıda bilimsel
topluluk tarafından hedefe yönelik
sıvı tedavisi
standart tedavi
olarak önerilmiş
ve tedavi
kılavuzlarında yerini almıştır.
Ayrıca, İngiltere
Sağlık Sistemi
(NHS)
tarafından
hastanelerin
hemodinamik
optimizasyonu
uygun
hastaların
en
az %80’inde uygulamalarını
sağlayabilmek amacıyla
finansal
teşvikler
oluşturulmuştur.
Hedefe
yönelik sıvı
tedavisinin orta
ve yüksek
riskli hastalarda kullanımını standart
tedavi olarak
öneren/zorunlu kılan
kılavuzlar ve
önerileri aşağıda
özetlenmektedir.
1.NHS
Technology Adoption Centre-‐Intraoperative Fluid Management Technologies
Adoption Pack:
“İntraoperatif Sıvı Yönetim
Teknolojileri Adaptasyon Kılavuzu”,
İngiltere Ulusal Sağlık
Hizmeti Teknoloji
Adaptasyon Merkezi
tarafından Mayıs
2012’de yayımlanmış
ve Şubat
2013’te güncellenmiştir
(43). Kılavuz,
İngiltere Ulusal
Sağlık Servisinin
Sağlık Departmanı
tarafından intraoperatif sıvı yönetim
teknolojilerinin uygulanmasına yardımcı
olmak ve
teknolojilerin sağlayacağı
faydalara ilişkin
farkındalığı artırmak amacıyla
geliştirilmiştir.
Kılavuz,
intraoperatif sıvı
yönetim teknolojilerinin kullanımının major
ve yüksek
riskli cerrahilerde
hastanın hidrasyon
durumunun yakın
takibi ve
yönetimini sağladığını belirterek
kanıtların, IOFMT’nin
kullanımının hasta
sonuçlarını iyileştireceğini ve
sağlık ekonomisi
açısından fayda
sağlayacağını ifade
etmektedir.
2.Enhanced Recovery Partnership-‐İngiltere: Perioperative Fluid Management-‐Consensus
Statement from Enhanced Recovery Partnership:
İngiltere Gelişmiş İyileşme
Programının Nisan 2012’de
imzalanan ve
Şubat 2013’te
güncellemesi yapılan
mutabakat beyanı,
“Ameliyattan Sonra
İyileşmenin Hızlandırılması”,
ameliyattan sonra hastaların
daha hızlı
iyileşmesine yardım etmek
amacıyla birden çok
alanda uzman
bir sağlık
ekibi tarafından
gerçekleştirilen kanıta dayalı
tıp uygulamalarındandır
(44). Hızlandırılmış iyileşme yaklaşımının
hastanede kalış
süresini kısaltma,
yeniden yatış
oranlarını düşürme
gibi hastaya
ve sağlık
sistemine önemli
faydaları olduğunu
ifade etmekte
ve İngiltere
sağlık sisteminde
büyük cerrahi
ameliyat uygulanacak hastalarda standart
tedavi olarak
kabul edilmesi
gerektiğini belirtmektedir.
Hızlandırılmış
İyileşme
Programı
Ortaklığı,
hem hipovolemi hem de
sıvı fazlalığını
önlemek amacıyla
tedaviyi iyileştirmek
üzere intraoperatif
sıvı tedavi
teknolojilerinin kullanılmasını, orta
düzeyde
riskli
veya
büyük
ameliyat geçiren
hastalarla ilgilenen
tüm Anestezi
Uzmanlarının hemen ulaşabilecekleri
kalp debisi
ölçüm teknolojilerine sahip
olmasını ve bu teknolojilerin
kullanımı konusunda eğitim
almalarını önermektedir.
Beyanda
“Hızlandırılmış İyileşme
Programı Ortaklığı
(HİPO), büyük
ameliyattan sonra
iyileşmenin artırılması
amacıyla Hİ
programının yaygın
olarak benimsenmesini
teşvik etmek
üzere Mayıs
2009 tarihinde İngiltere'de Sağlık
bakanlığı tarafından düzenlenmiştir.
Program başlangıçta
dört uzmanlık
dalındaki (Kolorektal,
Muskuloskeletal, Jinekoloji ve
Üroloji) elektif
büyük ameliyata
yoğunlaşmıştır.
İlk
uygulayanların
gerçekleştirdiği
Hİ
uygulamasının
denetimi, HİPO'nun
önerdiği unsurların
büyük çoğunluğuna
%80'in üzerinde
bir uyum
göstermiştir. Bununla
birlikte, perioperatif
karbonhidratlı içeceklerin ve
ileri düzeyde
hemodinamik takip
eşliğinde bireye
özgü hedefe
yönelik sıvı
tedavisinin uygulanmasını içeren
perioperatif sıvı
tedavisinde uyum
düzeyleri daha
düşük olmuştur.
Uygulama değişikliğini
teşvik etmeye
yönelik Kalite
ve Yenilik
Uygulamasına Başlanması (KYUB)
prensibinin kullanıldığı
bir pilot
çalışmada, Kuzey Merkez
Londra'daki sonuçlarda belirgin
bir iyileşme
ile birlikte
başta
hedefe
yönelik sıvı
tedavisi
olmak
üzere
perioperatif
sıvı
tedavisine
dair HİPO'nun önerdiği prensiplere
yüksek düzeylerde
uyum gösterilmiştir.
Ulusal Program
gelişerek Hızlandırılmış İyileşme Programı
Ortaklığına (HİO) dönüşmüştür
ve HİO
tarafından yayınlanan
en son rehberde İngiltere'de
Hİ'nin NHS'de
yaygın şekilde
benimsendiğine ve
ameliyattan sonra
hastane kalış
süresinin azalması
gibi belirtilen
hedeflere ulaşılmasının
yatarak geçirilen
daha az güne rağmen
daha fazla
ameliyatın gerçekleştirilmesiyle sonuçlandığı,
yeniden hastaneye
yatış oranında
artış olmadığı
ve hasta
memnuniyetinin yüksek
düzeylerde olduğuna
dair
kanıtlar
yer
almaktadır.
Perioperatif
sıvı
tedavisi
Hızlandırılmış İyileşme
Programının merkezidir
ve intraoperatif
sıvı tedavi
teknolojisi, Ulusal Klinik
Mükemmellik Enstitüsü (NICE
[National
Institute
of
Clinical
Excellence])
Rehberi
(MTG3), NHS
Çalışma Taslağı
2012-‐13 ve
Yenilik, Sağlık
ve Refah
Bölümünün 2011
İncelemesi ile
paralel bir
şekilde HİO
tarafından desteklenmektedir” ifadeleri yer
almaktadır.
3.British
Consensus
Guidelines
on
IV fluid
therapy-‐GIFTASUP
Ekim
2006'da, Büyük
Britanya ve
İrlanda Cerrahi
Derneği, SARS,
BAPEN,
Medikal,
Yoğun
Bakım Derneği,
Klinik Biyokimya
Derneği ve
Böbrek Derneği
iyi düzeyde
bir perioperatif
sıvı tedavisi
için mutabakat
oluşturmak üzere
bir araya
gelmiş ve
GIFTASUP-‐
IV sıvı
tedavisi
üzerine İngiliz
Konsensus Kılavuzunu
yayımlamışlardır
(45).
Kılavuzda
postoperatif
aşırı
sodyum ve
su yüklemesinin yüksek insidansından
doğan endişeler
dile getirilerek
bu sorunun
daha doğru
sıvı tedavisi
yoluyla önlenmesini
veya tedavi
edilmesini önermektedir. Kılavuzda,
“Tarihsel olarak
hipovolemi tedavisinde IV sıvı
uygulamasının nabız hızı,
arter basıncı
ve santral
ven basıncı
ölçülmek suretiyle
yapılmaktadır. Ancak,
bu yaklaşım
hacim kaybının
tespit edilmesinde sensitivite ve
spresifiteden uzaktır ve
yetersiz
veya
aşırı
sıvı
uygulanmasına yol
açmaktadır. Klinik
çalışmalar atım
hacmi ve
kalp indeksi
ölçümüne dayalı
sıvı tedavisinin geleneksel sıvı
tedavisine göre
daha iyi
klinik
sonuçlar
verdiğini
kanıtlamaktadır. Bu
yararlar, genel
bir sıvı
uygulaması
yerine her
hastanın
gerekliliklerine
göre sıvı
uygulanması sayesindedir” ifadelerine yer
verilmektedir.
4.French Society
of
Anesthesiology
(SFAR)-‐Fransa:
Strategy for
Perioperative
Fluid
Management;
Guidelines
for
Perioperative
Hemodynamic
Optimization
Fransa
Anesteziyoloji Derneği,
yüksek riskli
olarak tanımlanan
cerrahi
hastalarda,
postoperatif morbidite, hastanede kalış
süresi ve
sindirim sistemi
cerrahisi yapılan
hastalarda oral
beslenmeye geçiş
süresini kısaltmak
için atım
hacmi ölçülmek
suretiyle sıvı yönetiminin
yapılması tavsiye
etmektedir (46).
Uygun bir
sıvı tedavisi
uygulandığından emin olmak
için, özellikle
hemodinamik instabilitesi olan hastalarda,
düzenli olarak
atım hacminin
değerlendirilmesi ve
hastanın sıvı
uygulamasına yanıtının
takip edilmesi
de kılavuzda
önerilmektedir.
5.Enhanced Recovery
After
Surgery
Society
(ERAS)-‐Guidelines for
Perioperative
Care in
Elective
Colonic Surgery;
Enhanced
Recovery
After Surgery
Society
Recommendations:
Avrupa
Ameliyat Sonrası
İyileşmenin Hızlandırılması Derneği
tarafından 2013 yılında
yayımlanan bu
kılavuz mevcut
olan kanıtlar
doğrultusunda, Ameliyattan
Sonra İyileşmenin
Hızlandırılması (ERAS)
Derneği, Uluslararası Cerrahi Metabolizma
ve
Beslenme
Derneği
(IASMEN) ve
Avrupa Klinik
Beslenme
ve
Metabolizma
Derneği
(ESPEN)’nin
kolon
ameliyatında perioperatif tedaviye ilişkin
kanıta dayalı
bir mutabakatıdır
(47).
Kılavuzun
amacı kolon
ameliyatında optimal
perioperatif tedaviye yönelik
bir mutabakat
sunmak, perioperatif
kanıta dayalı
protokolüne yönelik
önerileri paylaşmak
ve bunları
kanıt düzeyine
göre derecelendirmektir. Kılavuz, ameliyat
sonrası en
iyi sonuçların alınmasında
sıvı
tedavisinin kilit
rol oynadığını, intravasküler hacimin
kalp debisi
ve dolayısıyla
dokuların oksijenizasyonunun temel belirleyicisi
olduğunu belirtmekterek
aşırı veya
eksik sıvı
uygulamasının neden
olduğu olumsuz
sonuçlara dikkat
çekmektedir. Kılavuz,
akım parametrelerinin
a) yüksek
riskli, komorbiditesi
olan hastalarda, b) Kan
kaybının 7
ml/kg’dan fazla
olduğu ve
uzamış girişimlerde
ölçülmesini yüksek kanıt
düzeyi ile
güçlü olarak
önermektedir.
6.European
Society
of Anaesthesiology
(ESA);Perioperative
Goal-‐Directed
Therapy
Protocol
Summary
Avrupa
Anestezi Derneği,
birçok tek
merkezli randomize
kontrollü araştırma,
meta analiz
ve kalitede
iyileşme programının, perioperatif hedefe
yönelik tedavinin
standart sıvı
tedavisi ile
karşılaştırıldığında postoperatif komplikasyonları
ve hastanede
kalış süresini
azalttığını belirterek
postoperatif morbidite ve
hastanede kalış
süresinin azaltılmasında başarılı bir
şekilde kullanılmış
olan
başlıca
üç
perioperatif
hedefe
yönelik
tedavi
protokolünü
belirlemiştir (48):
a) Sıvı
ile atım
hacminin iyileştirilmesi, b) Sıvı
ve inatroplar
ile
oksijen
taşınma indeksinin (DO2I) iyileştirilmesi, c)
Sıvı ile
nabız basıncı
varyasyonu (PPV)
ve
atım
hacmi varyasyonunun (SVV) iyileştirilmesi.
Türk
Anestezi ve
Reanimasyon Derneği
Sıvı Tedavisi
Önerileri
Preoperatif:
D
Preoperatif
hidrasyon iyi
düzeyde tutulmalıdır.
D
Karbonhidratlı
içecekler verilmelidir.
D
Lavman ile
kolon temizleme işleminden kaçınılmalıdır.
Perioperatif:
D
Bireye özgü hedefe yönelik sıvı
tedavisinin uygulanmasında sıvı tedavi teknolojileri
kullanılmalıdır.
D
Kristaloid fazlalığından
kaçınılmalıdır.
Kullanıldığı
durumlarda
'idame'
sıvısı
tüm
ilaç
infüzyonları
dahil 2
ml/kg/saat'ten düşük
bir değerle
sınırlandırılmalıdır.
Postoperatif:
D
Mümkün olan
durumlarda postoperatif IV sıvılardan
kaçınılmalıdır.
D
'Sıvıları
neden veriyoruz?'
sorusu daima
sorulmalıdır:
o
İdame sıvısı? :Daha
erken oral
berslenmeye başlanması
o
Replasman
sıvısı? :IV’den
önce oral
yol düşünülmelidir
o
Resüsitasyon
sıvısı?: Hedefe
Yönelik Sıvı
Tedavisi kullanılmalı
Gelişmiş
sıvı
tedavisinin
hedefleri
(ameliyat
sonu
itibarıyla):
D
Hastanın
vücut sıcaklığı normal olması
(37°C civarında).
D
Hipovolemi,
doku hipoperfüzyonu
veya hipoksi
bulgularının olmaması
D
Hipovolemi
veya aşırı
sıvı bulgusunun olmaması (‘sıfır
balans’).
D
Hb >
7 g/dl.
D
Klinik olarak
anlamlı koagülopati
olmaması.
D
Minimal vazopresör kullanımı
Bireye
özgü
hedefe
yönelik sıvı
tedavisi:
TARD,
hem hipovolemi
hem de
sıvı fazlalığını
önlemek amacıyla
tedaviyi iyileştirmek üzere intraoperatif
sıvı tedavi
teknolojilerinin kullanılmasını
önermektedir.
Santral
hipovolemi göstergeleri arasında aşağıdakiler
yer alır:
D
Kan kaybı
veya sıvı
kaybı
D
Taşikardi
D
Hipotansiyon
D
Soğuk perifer
D
Düşük santral
venöz basınç
D
Düşük kalp
debisi
D
Azalmış atım
hacmi
D
Nabız basıncında değişim (IPVV
sırasında)
D
Düşük santral
venöz O2 satürasyonu
D
Artmış kan
laktatı
Santral
hipovolemi, volüm
tedavisine (örn.
sıvı bolusu)
yanıt vermelidir.
TARD,
orta
düzeyde
riskli
veya
büyük
ameliyat
geçiren
hastalarla
ilgilenen
tüm
Anestezi
Uzmanlarının
hemen
ulaşabilecekleri kalp
debisi
ölçüm
teknolojilerine
sahip
olmasını
ve
bu
teknolojilerin
kullanımı
konusunda
eğitim
almalarını
önermektedir.
İntraoperatif
sıvı
tedavi
teknolojilerinin
aşağıdaki
olgularda
başlangıçtan
itibaren kullanımı
önerilmektedir:
D
30 günlük
mortalite oranı
%1'den yüksek
olan büyük
ameliyat.
D
500 ml'den
daha fazla
kan kaybının
öngörüldüğü büyük ameliyat.
D
Büyük intrabdominal ameliyat.
D Yüksek
riskli hastalarda
(80 yaş
üstü;
sol
ventrikül
yetersizliği, miyokard
infartüsü,
serebrovasküler hastalık
veya periferik
arter hastalığı
öyküsü) orta
düzeyde riskli
ameliyat (30
günlük mortalite
>%0,5).
D Beklenmedik
kan kaybı
ve/veya 2
litreden fazla
sıvı replasmanı
gerektiren sıvı
kaybı.
D Hipovolemiye veya doku
hipoperfüzyonuna (örn. inatçı
laktik asidoz)
ilişkin devam
eden bulguya
sahip hastalar.
Perioperatif
Hedefe Yönelik Tedavi
Protokol
Örnekleri
Pek
çok randomize
kontrollü çalışmada
ve meta-‐analizlerde ve kalite
geliştirme
programlarında,
perioperatif hedefe
yönelik tedavinin standart sıvı
tedavilerine kıyasla postoperatif
komplikasyonları ve hastanede
kalış süresini
anlamlı derecede
azalttığı gösterilmiştir. Burada postoperatif
morbidite ve hastanede
kalışın azaldığının
gösterildiği PHYT
protokollerine yer
verilmektedir (48).
1-‐
Sıvı
ile
atım
hacminin
(SV)
iyileştirilmesi:
Atım
hacmi protokolünün uygulanması, SV
plato değerine
(Frank-‐Starling yasasında geçen
plato) ulaşana
kadar az
miktardaki sıvı
boluslarının (200-‐250
ml) başarılı
bir şekilde
verilmesini içermektedir. Bu
protokole dayandırılarak, pek çok
tek merkezli
randomize
kontrol
denemeleri
ve
çok
merkezli
kalite geliştirme programlarında, perioperatif
PGDT ile
postoperatif komplikasyonlarda ve
hastanede yatış
sürelerinde azalma
sağlanmıştır (14,
19, 20,
21, 23,
25, 33).
Bu
protokol, National
Institute for
Clinical Excellence,
Birleşik Krallık
ve French
Society of
Anesthesiology &
Intensive Care
(SFAR) tarafından
resmi olarak
önerilmektedir. Aşağıda
örnek protokollerden
biri yer
almaktadır (49).
(Şekil 1)
Sıvı
ve
inotroplarla
oksijen sunum
indeks
(iDO2)
protokolü
DO2İ optimizasyon
programında öncelikle
SV protokolünde
anlatıldığı şekilde SV’nin
sıvı ile
optimize edilmekte
ve SV
optimizasyonu sağlandıktan sonra DO2İ
hesaplanmaktadır. Eğer DO2İ
600
ml/dk/m2’den
az ise,
hedefe ulaşmak
için bir
inotrop (dobutamin) başlanır.
İnotroplar, taşikardi, ritim
bozukluğu veya
iskemi gelişmesi
durumunda kullanılmamalı
veya kullanılmaya
hali hazırda
başlanmış ise
kullanımı durdurulmalıdır.
Bu protokole
dayanılarak yapılan,
pek çok
tek merkezli
randomize kontrollü
çalışmada ve
çok merkezli kalite
geliştirme programlarında,
postoperatif komplikasyonlarda
ve hastanede
yatış sürelerinde
anlamlı azalma
tespit edildiği
bildirilmiştir (9,
12, 16,
18, 24,
32). Aşağıda
örnek protokollerden
biri yer
almaktadır (32).
(Şekil 2)
2-‐
Sıvı
ile
nabız basıncı
varyasyonu
(PPV: Pulse
Pressure
Variation)/
atım
hacmi
varyasyonunun
(SVV)
iyileştirilmesi
protokolü:
PPV/SVV
iyileştirilmesi
protokolünde bu
dinamik parametreleri korumak için
daha
öncesinden
belirlenmiş olan
eşik değerinin
altında tutmak
üzere sıvı
uygulanması yer alır.
Bu protokole
dayanan PGDT
ile pek
çok tek
merkezli randomize
kontrollü çalışmada
ve çok
merkezli kalite
geliştirme programlarında,
postoperatif komplikasyon ve
hastanede
yatış sürelerinde
anlamlı
azalma
sağlanmıştır (27,
30, 35).
Aşağıda örnek
protokollerden biri
yer almaktadır (50).
(Şekil 3)
Kaynakça:
1.Bellamy.
Wet, dry
or something
else? Br J Anaesth
2006.
2.Ghaferi AA, Birkmeyer
JD, Dimick
JB. Variation
in hospital
mortality associated
with inpatient
surgery. New
England Journal
of Medicine.
2009; 361:1368-‐1375.
3.Boltz
et al.
Synergistic implications of multiple
postoperative outcomes. Am
J Med
Qual 2012.
4.Lawson et al.
Association between occurrence
of a
postoperative complication and
readmission. Ann
Surg 2013.
5.Khuri et al.
Determinants of long
term survival
after major
surgery and
the adverse
effect of
post-‐operative complications. Ann
Surg 2005.
6.Eappen S, Lane
BH, Rosenberg
B. Relationship Between
Occurrence
of
Surgical
Complications
and Hospital
Finances JAMA.
2013;309(15):1599-‐1606
7.Marik
& Cavallazzi. Does the
central venous
pressure predict
fluid responsiveness?
An updated
mata-‐analysis and
a plea
for some
common sense.
Crit Care
Med 2013.
8.Le
Manach et
al. Can
changes in
arterial pressure
be used to detect
changes in
cardiac output
during volume
expansion in
the perioperative
period? Anesthesiology
2013.
9.Shoemaker
WC, Appel
PL, Kram
HB, Waxman
K, Lee
TS (1988)
Prospective trial of
supranormal values
of survivors
as therapeutic
goals in
high-‐risk surgical patients.
Chest 94:1176–1186
10.Berlauk JF, Abrams
JH, Gilmour
IJ et
al (1991)
Preoperative optimization of
cardiovascular hemodynamics improves outcome
in peripheral
vascular surgery.
Ann Surg
214:289–297
11.Fleming A, Bishop
M, Shoemaker
W et
al (1992)
Prospective trial of
supranormal values as
goals of
resuscitation in
severe trauma.
Arch Surg
127:1175–1179
12.Boyd O, Grounds
M, Bennett
E (1993)
A randomized
clinical trial
of the effect
of deliberate
perioperative increase
of oxygen
delivery on
mortality in
high-‐risk surgical
patients. JAMA
270:2699–2707
13.Mythen MG, Webb
AR (1995)
Perioperative plasma volume
expansion reduces the
incidence of
gut mucosal
hypoperfusion during
cardiac surgery.
Arch Surg
130:423–429
14.Sinclair S, James
S, Singer
M (1997)
Intraoperative intravascular volume
optimisation and length
of hospital
stay after
repair of
proximal femoral
fracture: a
randomised controlled trial. BMJ
315:909–912
15.Ueno S, Tanabe
G, Yamada
H et
al (1998)
Response of
patients with
cirrhosis who
have undergone
partial hepatectomy
to treatment
aimed at
achieving
supranormal
oxygen
delivery
and consumption. Surgery 123:278–286
16.Wilson J, Woods
I, Fawcett
J et
al (1999)
Reducing the
risk of
major elective
surgery: randomized
controlled trial
of preoperative optimisation of
oxygen delivery.
BMJ
318:1099–1103
17.Polonen P, Ruokonen
E, Hippelainen
M, Poyhonen
M, Takala
J (2000)
A prospective,
randomized study
of goal-‐oriented
hemodynamic therapy in
cardiac surgical
patients. Anesth
Analg 90:1052–
1059
18.Lobo SMA, Salgado
PF, Castillo
VG et
al (2000)
Effects of
maximizing oxygen
delivery on
morbidity and
mortality in
high-‐risk surgical
patients. Crit
Care Med
28:3396–3404
19.Venn R, Steele
A, Richardson
P, Poloniecki
J, Grounds
M, Newman
P (2002)
Randomized controlled
trial to
investigate influence of
the fluid
challenge on
duration of
hospital stay
and perioperative
morbidity in
patients with
hip fractures. Br J
Anaesth 88:65–71
20.Gan TJ, Soppitt
A, Maroof
M et
al (2002)
Goal-‐directed
intraoperative fluid administration
reduces length
of hospital
stay after
major surgery.
Anesthesiology 97:820–826
21.Conway DH, Mayall
R, Abdul-‐Latif
MS, Gilligan
S, Tackaberry
C (2002)
Randomized controlled
trial investigating
the influence
of intravenous
fluid titration
using oesophageal
Doppler monitoring
during bowel
surgery. Anaesthesia
57:845–849
22.McKendry M, McGloin
H, Saberi
D, Caudwell
L, Brady
AR, Singer
M (2004)
Randomised controlled trial
assessing the
impact of
a nurse
delivered, flow
monitored protocol
for optimization
of
circulatory status
after cardiac
surgery. BMJ
329:258
23.Wakeling HG, McFall
MR, Jenkins
CS et
al
(2005)
Intraoperative oesophageal
Doppler
guided
fluid management shortens postoperative
hospital stay
after major
bowel surgery.
Br J
Anaesth 95:634–642
24.Pearse R, Dawson
D, Fawcett
J, Rhodes
A, Grounds
RM, Bennett
ED (2005)
Early goaldirected
therapy after
major surgery
reduces complications
and duration
of hospital
stay. A
randomised, controlled
trial. Crit
Care 9:R687–R693
25.Noblett SE, Snowden
CP, Shenton
BK, Horgan
AF (2006)
Randomized clinical trial
assessing the
effect of
Doppler-‐optimized fluid management
on outcome
after elective
colorectal resection. Br J
Surg 93:1069–1076
26.Chytra I, Pradl
R, Bosman
R, Pelnar
P, Kasal
E, Zidkova
A (2007)
Esophageal Dopplerguided fluid
management decreases
blood lactate
levels in
multiple-‐trauma
patients:
a
randomized
controlled trial.
Crit Care
11:R24
27.Lopes MR, Oliveira
MA, Pereira
VOS, Lemos
IPB, Auler
JOC, Michard
F (2007)
Goaldirected fluid management
based on
pulse pressure
variation monitoring
during high-‐risk
surgery: a
pilot randomized
controlled trial.
Crit Care
11:R100
28.Donati A, Loggi
S, Preiser
JC et
al (2007)
Goal-‐directed
intraoperative therapy reduces
morbidity an
length of
hospital stay
in high-‐risk surgical patients.
Chest 132:1817–1824
29.Mayer J, Boldt
J, Mengistu
AM, Röhm
KD, Suttner
S (2010)
Goal-‐directed
intraoperative therapy based
on autocalibrated
arterial pressure
waveform analysis
reduces hospital
stay in
high-‐risk surgical
patients: a
randomized, controlled trial.
Crit Care
14:R18
30.Benes J, Chytra
I, Altmann
P et
al (2010)
Intraoperative fluid optimization
using stroke
volume variation
in high-‐risk surgical patients:
results of
a prospective
randomized study.
Crit Care
14:R118
31.Janjhi S, Vivian-‐Smith
A, Lucena-‐Amaro
S, Watson
D, Hinds
CJ, Pearse
RM (2010)
Haemodynamic optimisation
improves tissue
microvascular flow
and oxygenation after major
surgery:
a
randomised controlled trial. Crit
Care 14:R151
32.Cecconi M, Fasano
N, Langiano
N et
al (2011)
Goal-‐directed
haemodynamic therapy during
elective total
hip arthroplasty
under regional
anaesthesia. Crit Care
15:R132
33.Pillai P, McEleavy
I, Gaughan
M et
al (2011)
A double-‐blind
randomized controlled clinical trial
to assess
the effect
of Doppler
optimized intraoperative fluid
management on outcome
following radical
cystectomy. J
Urol 186:2201–2206
34.Figus A, Wade
RG, Oakey
S, Ramakrishmnan
VV (2013)
Intraoperative esophageal Doppler
hemodynamic monitoring in free
perforator flap surgery.
Ann Plast
Surg (in
press)
35.Ping W, Hong-‐Wei
W, Tai-‐Di
Z (2013)
Effect of
stroke volume
variability-‐guided intraoperative
fluid restriction
on gastrointestinal
functional recovery. Hepatogastroenterology
36.Brienza N, Giglio
MT, Marucci
M, Fiorce
T. et
al. Does
perioperative hemodynamic optimization
protect renal
function in
surgical patients?
A meta analytic study.
Crit Care
Med. 2009
Jun;37(6):2079-‐90.
37.Corcoran
T, Rhodes
JEJ, Clarke
S. et
al. Perioperative
Fluid Management
Strategies in MajorSurgery: A Stratified
Meta-‐Analysis,
J Anesthetic
& Analgesia,
2012 March
2012 ;114
(3): 640-‐651
38.Dalfino L, Giglio
MT, Puntillo
F, Marucci
M,
Brienza N
et al.
Haemodynamic goal-‐directed
therapy and
postoperative infections: earlier is
better. A
systematic review
and meta-‐analysis. Crit Care
2011,15:R154.
39.Giglio MT, Marucci
M, Testini
M, Brienza
N et
al. Goal-‐directed
haemodynamic therapy
and gastrointestinal
complications in
major surgery:
a meta-‐analysis
of randomized
controlled trials. Br.
J.Anaesth. 2009; 103
(5): 637-‐646.
40.Grocott MPW,
Dushianthan A, Hamilton
MA. et
al. Perioperative
increase in
global blood
flow to
explicit defined
goals and
outcomes after
surgery: a
Cochrane Systematic Review. British
Journal of
Anaesthesia 2013
41.Hamilton M, Cecconi
M, Rhodes
A. A
Systematic Review
and Meta-‐Analysis on the
Use
of
Preemptive Hemodynamic
Intervention to Improve
Postoperative Outcomes in
Moderate and
High-‐Risk Surgical
Patients. Anesthesia
Analgesia. 2011 June;
112 (6):1392-‐1402
42.Bartha E, Davidson
T,
Hommel
A et
al. Cost-‐effectiveness
analysis of
goal-‐directed hemodynamic
treatment of
elderly hip
fracture patients.
Anesthesiology 2012;
117 (3):
1-‐12.
43.NHS Technology Adoption
Centre. Intraoperative
Fluid Management
Technologies Adoption
Pack. Version
2, February
2013.
44.Mythen et al.
Perioperative
fluid
management:
Consensus
statement
from
the
enhanced
recovery partnership. Perioperative Medicine
2012.
45.Powell-‐Tuck et
al. British
consensus guidelines
on intravenous fluid therapy
for adult
surgical patients.
GIFTASUP March
2011.
46.Vallet et al.
Guidelines for perioperative
haemodynamic optimization. Ann
Fr
Anesth Reanim
2013.
47.Gustafsson
et al.
Guidelines for perioperative
care in
elective colonic
surgery: enhanced
recovery after
surgery (ERAS)
society. World
J Surg
2013.
48.European
Society of
Anaesthesiology. Perioperative goal-‐directed
therapy protocol
summary.
49.Kuper M, Gold
SJ, Callow
C, Quraishi
T, King
S,
Mulreany A,
Bianchi
M,
Conway DH.
Intraoperative fluid
management guided
by oesophageal Doppler monitoring.
BMJ. 2011:
24;342:d3016.
50.Ramsingh DS, Sanghvi
C, Gamboa
J, Cannesson
M, Applegate
RL 2nd.
Outcome impact
of goal
directed fluid
therapy during
high risk
abdominal surgery
in low
to moderate
risk patients:
a randomized
controlled trial.
J Clin
Monit Comput.
2013;27(3):249-‐57