Ameliyathane
Dışı
Anestezi
Uygulamaları
Bu kılavuz ameliyathane dışı anestezi uygulamaları ile
ilgili öneriler sunmak amacıyla, güncel ameliyathane dışı anestezi
uygulamalarını anlatmak amacıyla, TARD Günübirlik Anestezi Komitesi
tarafından hazırlanmıştır.
İçerikteki anlatılan uygulamalar da hasta bazında
değişiklikler gerektirebileceği unutulmamalıdır.
Editörler
Prof. Dr. Leyla İyilikçi
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
Prof.Dr. Selmin Ökesli
Necmettin Erbakan Meram Tıp Fakültesi
Prof. Dr.Berrin Işık
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
Yazarlar
Prof. Dr. Leyla İyilikçi
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
Prof.Dr. Selmin Ökesli
Necmettin Erbakan Meram Tıp Fakültesi
Uzm. Dr. Hale Aksu Erdost
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
Aralık 2015
Ameliyathane dışı ortamlarda tanı ve
tedavi amacıyla invaziv olmayan girişimlerin yanı sıra, daha invaziv ve
karmaşık girişimler hastalarda uygulanmaya başlanmıştır.
Son yıllarda, sağlık harcamalarını
azaltmak için, invaziv olmayan cerrahi seçenekler de anesteziyologları
ameliyathane dışına çekmektedir. Bu durum anestezistlere, yeni bir uygulama
alanı oluşturmuştur (Tablo1).
Ameliyathane dışı anestezi uygulamaları
hasta, doktor, sağlık çalışanları, hastane ve maliyet açısından birçok
avantaja sahiptir.
Ameliyathane
dışı anestezi uygulamalarında preoperatif değerlendirme ve işlem için uygun
anestezi tekniğinin planlanması, girişimin başarısını arttırır.
Anestezistin uygun ortamda, uygun
ekipmanla, gerçekleştireceği anestezi tekniğinin girişimler açısından büyük
önemi mevcuttur. Ameliyathane dışı ortamlarda, hasta güvenliğini göz ardı
etmeden işlemleri gerçekleştirmek için temel standartların sağlanması
gerekmektedir. Anestezinin uygulanabilir standartlar altında yapılması,
tümüyle anestezistin sorumluluğundadır.
Ameliyathane dışı anestezi uygulamalarında ortam, hasta ve işlem
triadı oldukça önemlidir.
Ortam açısından;
Anestezi Ekipmanı, resüsitasyon gereçleri, anestezi cihazı, mönitör,
aspiratör, personel, yeterli alan, radyasyon maruziyeti, manyetik alan,
Hasta açısından, Sedasyonu
tolere edebilme, ASA derecesi, havayolu değerlendirilmesi, yandaş
hastalıklar, alerjiler, monitörizasyon ihtiyacı,
İşlem açısından; Tanısal
ve tedavi amaçlı, işlemin süresi, ağrının düzeyi, hasta pozisyonu,
potansiyel komplikasyonlar, özel gereksinimler, cerrahi destek önemlidir.
Ameliyathane dışı anestezi uygulamalarında, karşılaşılan
problemler; genel
(mekan, ekipman, personel, hasta) ve
spesifik (yapılacak
işlemler) olarak ikiye ayrılır. Girişimin yapıldığı ortamlar ameliyathane
şartlarında değildir. Anestezistler, genellikle anestezi eğitimi olmayan
personel ile çalışmak zorunda kalmaktadır.
Bu nedenle mevcut anestezi personelinden bu iş için
ayrılmış kişiler kullanılmalı veya girişimin yapıldığı bölümdeki elemanlar
eğitilmelidir.
Anestezi dışı personel;
Anestezik işlemlere ve ekipmana aşina olmalı, pozisyon verirken yardımcı
olmalı, hasta takibi ve resüsitasyon konusunda anesteziste yardımcı
olmalıdır.
Dikkat eksikliği, yorgunluk, deneyimsizlik, denetim
noksanlığı, iletişimin yetersizliği insan kaynaklı hatalar riski artırır.
Girişimin yapıldığı ortamlarda, takım çalışmasına uygun
bireylerin olması, kişiler ve klinikler arası iyi iletişim kurulması
önemlidir. Bu yerleşimlerde ameliyathane veya derlenmede
çalışan
personelden daha az deneyimli hemşireler ve radyoloji teknisyenleri bulunur.
Personel, analjezi ve sedasyon komplikasyonları ve temel yaşam desteği (TYD)
konusunda eğitilmiş olmalıdır.
Anestezi kliniğinin organizasyonu, ameliyathane içi ve
dışında etkin hasta bakımının sağlanması için önemlidir. Kullanımı önceden
belirlenmiş ameliyathane dışı anestezi uygulama alanları, anestezi personel
sayısı ve çalışma saatlerine göre en iyi fayda sağlayacak şekilde
düzenlenmelidir.
Daha az kullanımda olan yerler için anestezi servisinin
telefonla aranması veya anestezi sedasyon servisinin kurulması diğer
seçeneklerdir.
Anesteziyologa yardımcı olacak anestezi konusunda
eğitilmiş hemşireye ek olarak, hastaya pozisyon verilmesi, anestezi
ekipmanının korunması, belirli aralıklarla kontrollerinin yapılması ve
temizliğinin organizasyonundan sorumlu teknik personel güvenli bir hizmet
vermek için gerekli ekip elemanlarıdır.
Ameliyathane
Dışı
Anestezi
Uygulamaları
Yapılan
Bölümler
Tablo
1:
Ameliyathane
Dışı
Anestezi
Uygulamaları
Yapılan
Bölümler
Radyoloji Bölümü |
MRG,
BT |
|
Girişimsel Radyoloji
|
•
Kisthidatik aspirasyonu
•
Karaciğer biyopsisi
•
Böbrek biyopsisi
•
Meme biyopsisi
•
Torakal ve Abdominal Aort anevrizması (TEVAR/EVAR) nedeniyle stent
konması
|
•
Karotid arter stenozu nedeni ile stent konması
•
Transjugular intrahepatik portosistemik şant (TIPS)
•
Serebral embolizasyon
•
Tiroid biyopsisi
|
Gastroenteroloji Bölümü |
•
Gastroskopi
•
Perkutan endoskopik gastrostomi (PEG)
•
Endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi (ERCP)
•
Manometre ile anal basınç ölçümü
•
Endoskopik ultrasonografi (EUS)
•
Obesite tedavisi (balon yerleştirme)
|
·
Endorektal ultrasonografi (ERUS)
·
Double
balon
·
Kardiyoözefagiyal bileşke pilikasyonu
·
Endoskopik pseudokist drenajı
·
Polipektomiler
·
Kolonoskopi |
Üroloji Bölümü |
•
Ekstracorporeal
shock wave lithotripsy
(ESWL)
•
Prostat Biyopsisi
|
|
Kadın Doğum
Hastalıkları |
•
İnvitro fertilizasyon işlemleri (IVF)
•
Jinekolojik muayene
•
HSG çekimleri
|
|
Kardiyoloji Bölümü |
|
|
Pediyatrik kardiyoloji |
•
Kardiyak kateterizasyon,
•
Transözefajial ekokardiyografi (TEE)
•
ASD,VSD, PDA kapatılması
•
Elektrofizyolojik çalışma
|
|
Erişkin kardiyoloji |
·
Pace maker
takılması
·
Automatic
implantable cardioverter-defibrillator
(AICD) takılması,
·
Koroner anjiografi
·
ASD, VSD, PDA kapatılması
|
·
Transkateter Aortik Kapak
·
İmplantasyonu (TAVİ)
·
Kardiyak kateterizasyon,
·
Transözefajial
ekokardiyografi (TEE) |
Nöroloji Bölümü |
•
Elektroenselofolagrafi (EEG)
|
|
Radyasyon Onkolojisi |
·
Çeşitli
nedenlerle radyoterapi planlanan olgular (beyin, akciğer,
brakiterapi uygulamaları) |
|
Çocuk Hematoloji ve Onkoloji
Bölümleri |
•
Kemik iliği uygulaması
•
Intratekal kemoterapi uygulaması
|
|
Psikiyatri Bölümü |
•
Elektrokonvülzif Tedavi (EKT)
|
|
Göğüs
Hastalıkları Bölümü |
•
Bronkoskopi
Endobronşiyal endoskopi(EBUS) |
|
KBB
Bölümü
Diş Hekimliği
|
İşitme testi
|
|
AMELİYATHANE
DIŞI
ANESTEZİ
UYGULAMALARINDA
HASTA
DEĞERLENDİRMESİ
Ameliyathane dışı anestezi uygulamalarında her yaşta
hasta ile karşılaşmak olasıdır. Tüm hastalara, hasta ve/veya hastanın yasal
sorumluluğunu taşıyan kişiye (anne, baba, pediyatrik hastalar için
ebeveynler, alzhemier demans hastaları için vasileri, psikiyatrik hastalar
için hasta ile ilgili psikiyatri hekimi ile konuşularak hasta ve/veya
ebeveyn, vasilerden vs) sedasyon/analjezi planı, yararları, olası tehlike ve
komplikasyonlar hakkında bilgi verilmeli, alternatif yöntemler açıklanmalı
ve onam alınmalıdır.
Anamnez, fizik muayenesi, laboratuar, hava yolu muayenesi,
genel durum, yaş, sigara, alkol, bulantı kusma, alerji öyküsü, ASA
sınıflandırılması yapılmalıdır. ASA I-II grubu dışında, ASA III-IV grubu hastalara da gerekli işlemlerde anestezi verilebilir.
İleri yaş ve komorbiditeleri olan hastalara anestezi vermek,
kritik bir güvenlik yönetimi gerektirmektedir. Hasta seçimi güvenlik
açısından en önemli parametredir. Bu kararın ortak alınması risk yönetiminin
bir parçasıdır. Pediyatrik, geriyatrik, gebe hastalar, morbid obez,
uyku-apne sendromu olan hastalara da çeşitli girişimlerde anestezi
uygulamaları yapılmaktadır.
İşlem öncesi açlık süresi
belirlenmelidir.
Berrak sıvılar 2 saat Anne sütü 4 saat Mama/inek sütü 6
saat Hafif yiyecekler 6 saat Kontrast madde 1 saat,
Risk faktörü olmayan hastalar 1 saat öncesine kadar 150
ml berrak sıvı alabilirler.
Anestezist elektif olguları, anestezi polikliniğinde ve/veya
yatan hasta ise, yatak başı işlem öncesi değerlendirmelidir. İşlemi
uygulayan doktorun anestezistin istemlerinin farkında olması gerekir.
Elektif hastalara önceden belirlenmiş girişim günü randevusu verilerek,
hazırlıklı gelmeleri sağlanmalıdır. Pediyatrik hastalar için ayrı bir günün
ayrılması gereklidir. Kalabalık ve yoğun hasta trafiği olan bir günde
pediyatrik hasta takibinin yetersiz kalmasına ve komplikasyonlara yol
açabilir.
AMELİYATHANE
DIŞI
ANESTEZİ
UYGULAMALARINDA
MONİTÖRİZASYON
STANDART
ALTYAPI VE
EKİPMANLAR
Her işlemden önce; anestezi makinesi, ilaçlar, ekipmanlar
ve monitör mutlaka kontrol edilmelidir. İşlem öncesi kontrol listesi
oluşturulmalıdır (Tablo 2).
1-
Oksijen kaynağı:
Herhangi bir anestetik kullanımından önce,
anesteziyolog ana ve yedek oksijen kaynaklarının varlığını ve yeterliliğini
kontrol etmelidir. Merkezi sistem oksijen çıkışı ya da en azından dolu bir
oksijen silindiri, bulunmalıdır.
2-
Aspirasyon için vakum kaynağı:
Merkezi vakum sistemi veya elektrikli aspiratör, değişik boyda başlıklar ve
aspirasyon sondaları.
3-
Kendi kendine şişen ve pozitif basınçlı ventilasyonda en az %90
oksijen verebilen resüsitasyon balonu.
Erişkin ve çocuklar için oral-nazal havayolları, değişik boyda maskeler, dil
kaşıkları.
4-
Acil arabası veya sabit sistem:
Senkronize kardiyoversiyon yapabilen Defibrilatör (erişkin
ve pediyatrik pedler), acil ilaçlar, enjektör, IV kanül, havayolu aletleri (larengoskop
ve değişik boyda bleydler, çeşitli boyda endotrakeal tüp ve larengeal
maskeler), alternatif acil hava yolu ekipmanı, intravenöz infüzyon sıvıları
ve setleri, IV kanüller, makas, flaster, Magill pensi, turnike v.b. Tanısal
ve tedaviye yönelik girişimler çocukları da ilgilendiriyorsa ekipman buna
göre desteklenmelidir. Rejyonal anestezi yapılacak olgular için spinal iğne
(TEVAR, EVAR, brakiterapi
olguları) epidural iğne, spinal kateter. Kilo ile uyumlu ilaç dozları
listesi zaman kaybını önleyecektir.
5-
Yeterli sayıda topraklanmış priz bulunmalıdır.
6-
Işıklandırma:
Akülü yedek ışık kaynağı mevcut olmalıdır.
Anesteziyoloğun dışarı çıktığı durumlarda temiz camlar, kamera veya kapalı
sistem televizyon hastanın takibi açısından gereklidir.
7-
İletişim:
Anesteziyoloğun gereğinde acil yardım çağrısı için haberleşebileceği özel
telefon hattı, çağrı cihazı veya intercom sistem.
8- İnhalasyon
anestezikleri kullanılıyorsa atık gaz sistemi kuvvetle önerilir.
9-
Zorunlu anestezi ekipmanı ve personelin uygun koşullarda hastaya
müdahalesine izin verecek yeterli alan
bulunmalıdır.
10-
Monitörizasyon:
American Soceity of Anesthesiologists’in
(ASA) belirlediği temel anestezi monitörizasyonu standartlarına uygun
olmalıdır. Monitör alarmları, her zaman çalışır olmalı ve uygun sınırlarda
tutulmalıdır.
Solunum monitörleri:
Pulse oksimetre veya
pletismografi, kapnograf (sedasyon uygulamalarında dahi bulunmalıdır),
oksijen çözümleyici, bulunmayan eski anestezi cihazları kullanılıyorsa gaz
çözümleyiciler, göğüs hareketlerinin gözlenmesi, solunum seslerinin
prekordiyal stetoskopla dinlenmesi, rezervuar balonun hareketinin gözlenmesi
veya hissedilmesi gereklidir.
Sadece SpO2 monitörizasyonu yeterli değildir. İlave
oksijen verildiğinden apne veya hipoventilasyon daha geç farkedilir, bu
durumda kapnografi uyarıcıdır. EtCO2
takibi, sadece orta ve derin sedasyonda
değil, hafif sedasyonda da yapılmalıdır.
Kardiyovasküler monitörler:
EKG, noninvaziv arteriyel kan basıncı ölçümü, periferik nabız palpasyonu,
prekordiyal steteskop, cilt rengi, uyanık hastada bilinç durumunu izlemek
veya göğüs ağrısını sorgulamak. İnvaziv monitorizasyon için arteriyal kanül,
santral ven basınç
ölçüm kateteri. TIPS, EVAR/TEVAR/TAVİ/pil ve defibrilatör
yerleştirilmesi, AVM-serebral embolizasyon olgularında invaziv arteriyal kan
basıncı monitörizasyonu yapılmalıdır. İskemik kalp hastalığı olanlarda, kalp
yetmezliği ve hipertansiyon öyküsü olanlarda 5 derivasyonlu EKG önemlidir.
ST analizi yapılmalıdır.
Vücut ısısı:
Çoğu tanı ve tedavi amaçlı girişimler (BT, MRG
v.b) soğuk, ortamda yapıldığından ısıtma blanketleri, sıcak hava dolanımlı
örtüler, IV sıvıların ısıtılması, çocuklarda radyan ısıtıcılar
kullanılabilir.
Bispektral indeks:
Çocuklarda ve nörolojik bozukluğu olanlarda, dexmedetomidin ve ketamin
uygulananlarda, sedasyon skoru ile korele olduğu, propofol ve remifentanil
dozlarının daha az kullanılmasına ve farkındalığı önlemesi açısından
önemlidir. Ancak, rutin kullanımı mevcut değildir.
11-
Oksijen, medikal hava ve sık kullanılan anestezik ajan
vaporizatörlerini içeren anestezi cihazı,
gerektiğinde çocuklarda kullanım için solunum sistemleri, yetersiz oksijen
alarm sistemi, etiketlenmiş ve pin sistemi mevcut gaz bağlantı sistemi, azot
protoksit kullanıldığında anti-hipoksik
sistem (O2<%30
ise) temel ihtiyaçlardır. MRG uyumlu anestezi cihazı, laringoskop ve
monitörler MRG’de bulunmalıdır.
12-
Bu monitörizasyonların dışında, nöromüsküler mönitörizasyon, idrar
çıkışı takibi, kullanılabilir.
13-Anestezide
sıklıkla kullanılan ilaçlara
ilave olarak aşağıdaki durumlara uygun gerekli ilaçlar da bulundurulmalıdır;
o
Anaflaksi
o
Kardiyak aritmiler ve kardiyak arrest
o
Akciğer ödemi
o
Hiperglisemi ve hipoglisemi
o
Hipotansiyon ve hipertansiyon
o
Bronkospazm
o
Artmış kafa içi basıncı
o
Solunum depresyonu
o
Uterus atonisi ve koagülopati
o
Adrenal disfonksiyon
Tablo 2:
Ameliyathane
dışında yapılan
anestezi için
kontrol listesi
1
Oksijen kaynağı ve aspiratör var mı?
2
Bunlar serbest mi duruyorlar yoksa
duvardan boruyla mı taşınıyorlar ve eğer böyleyse hastaya kolayca
erişebiliyorlar mı?
3
Işık kaynağı yeterli mi?
4
Yeterince priz var mı?
5
Hangi ilaçları ve malzemeyi yanımda
götürmeliyim? Hangileri orada
olabilir?
6
Monitörler var mı ve çalışıyorlar mı?
7
Acil arabası var mı?
8
Acil arabasından sorumlu personel
yerinde mi?
9
Genel anestezi uygulamak için uygun bir
yer var mı?
10
Eğer işlemin yapılacağı alandan başka
bir yerde anestezi uygulanıyorsa, ilaçlar ve ekipman hasta ile birlikte mi
taşınmalı?
11
Anestezinin uygulanacağı yerin
personeli anestezi acillerine müdahale etmeyi biliyorlar mı?
12
Acil durumlar için destek planı nedir?
13
Anestezi personeli ve hasta için o yere
özel bir tehlike riski var mı (radyasyon gibi)?
14
Anestezi ve prosedür sonrasında hasta
nerede derlenecek?
*Güçlü
YÇ. Ameliyathane Dışı Anestezi.Keçik Y (ed), Temel Anestezi, Güneş Kitapevi,
Ankara, 2012; 941-950 alınmıştır.
AMELİYATHANE
DIŞI
ANESTEZİ
UYGULAMALARINDA
ANESTEZİ
TEKNİĞİ
VE
İLAÇLAR
Hastanın ve yapılacak
işlemin özelliklerine göre anestezi uygulamaları;
•
Monitörize hasta bakımı
•
Sedasyon/analjezi
-Bilinçli sedasyon
-Derin sedasyon
•
Total intravenöz anestezi
•
Genel anestezi
•
Rejyonal Anestezi şeklindedir.
Sedasyon/analjezi teknikleri ile hastanın anksiyetesi,
huzursuzluğu ve ağrısı azaltılabilir veya tamamen yok edilebilir. Ayrıca,
hareketsizlik gerektiren girişimlerde, küçük çocuk ve kooperasyon
kurulamayan erişkin hastaların hareket etmesi önlenerek girişimin başarısı
artırılır.
Sedasyon/analjezi sağlamak için kullanılan ilaçlar,
hedeflenen sedasyon düzeyi dışında anksiyolizden genel anesteziye kadar
giden kesintisiz bir sürece yol açabilirler. Sedasyon/analjezi düzeylerinin
tanımı Amerikan Anesteziyolojistleri Derneği (ASA) tarafından “Continuum
of depth in sedation” başlığı altında 1999
yılında yayınlanmıştır (Tablo 3). Yetersiz sedasyon /analjezi hastanın
huzursuz olmasına hatta fizyolojik ve psikolojik yönden zarar görmesine yol
açabilir. Diğer taraftan sedasyon sırasında ciddi kardiyak ve solunumsal
depresyon gelişebilir. Hastaya ait bazı faktörler sedasyona bağlı
komplikasyon riskini artırabilir. Yüksek sedasyon riskinin belirlenmesinde
sedasyon risk değerlendirme (SRD) kriterlerinin kullanımı yararlı olacaktır
(Tablo 4).
Tablo 3:
ASA’nın
Sedasyon
Analjezi
ve
Genel
Anestezi
Tanımı
|
Minimal
sedasyon (anksiyoliz) |
Orta derecede
sedasyon/analjezi (bilinçli sedasyon) |
Derin sedasyon/ analjezi |
Genel anestezi |
Yanıt verme |
Sözlü
uyaranlara normal yanıt |
Sözlü ve taktil
uyaranlara maksatlı* yanıt |
Tekrarlayan veya
ağrılı uyaranlara maksatlı* yanıt |
Ağrılı uyaranlarla
bile uyandırılamama |
Havayolu |
Etkilenmemiş |
Müdahale
gerektirmiyor |
Müdahale
Gerekebilir |
Sıklıkla müdahale
gerekir |
Spontan
solunum |
Etkilenmemiş |
Yeterli |
Yetersiz olabilir |
Sıklıkla yetersiz |
Kardiyovasküler
fonksiyon |
Etkilenmemiş |
Genellikle
Korunuyor |
Genellikle
korunuyor |
Bozulmuş olabilir |
* Ağrılı uyarana refleks geri çekme maksatlı yanıt kabul
edilmemektedir.
TARD 2005 Ameliyathane Dışı Anestezi Kılavuzundan
alınmıştır.
Tablo
4.
Sedasyon
Risk
Faktörleri
•
Horlama,
stridor veya uyku apnesi
•
Kraniyofasyal malformasyonlar
•
Güç havayolu öyküsü ve/veya bulguları
•
Kusma, barsak obstrüksiyonu
•
Gastro-özofageal reflü
•
Restriktif ve obstrüktif akciğer
hastalıkları
•
Reaktif havayolu hastalığı
•
Hipovolemi, kardiyak hastalık
•
Metabolik hastalıklar
•
Sepsis
•
Mental durum değişikliği
•
Yetersiz sedasyon öyküsü
•
Uygun olmayan açlık süresi
•
Bilinmeyen
risk faktörleri
Sedasyon/analjezi sırasında hedeflenen sedasyon düzeyinin
ötesinde derin sedasyon hatta genel anesteziye geçiş olabilir; solunumsal ve
kardiyak depresyon gelişebilir. Bu nedenle, girişim süresince ve sonrasında
sedasyon düzeyleri arasındaki sınırın belirlenmesi için kantitatif sedasyon
skorunun kullanılması yararlı olacaktır.
Sedatif etkili bir ilaçla bir opioidin kombinasyonu etkin
orta derecede veya derin sedasyon sağlayacağı açıktır. Ancak, ilaç
kombinasyonlarının ciddi yan etkilere, solunum depresyonuna ve hipoksemiye
yol açabileceği unutulmamalıdır. Orta ve derin sedasyon sırasında oksijen
verilmesi bu komplikasyonların sıklığını azaltacaktır. Ayrıca, intravenöz
ilaçlar, istenilen sedasyon/analjezi düzeyine ulaşılıncaya kadar küçük,
artan dozlarda uygulanmalıdır. Hastanın yaşı, vücut ağırlığı temel alınarak
tek dozda verilmemelidir. İntravenöz yol dışında diğer yollardan ilaç
uygulamalarında (oral, rektal, transmukozal, intramüsküler) ilaç emilimi
için yeterli zaman bırakılmalıdır.
Ameliyathane dışı sedasyon/analjezi uygulamalarının dünyada ve ülkemizde
anesteziyolog olmayan hekimler ve hemşireler tarafından da yapıldığı gerçeği
yadsınamaz.
Anesteziyolog olmayan kişilerin sedasyon uygulaması ile ilgili olarak,
anesteziyologlar dışındaki hekimlerin aktivitelerini, sağlıklı hastalarda
(ASA I) minimal ve orta derecede sedasyon ile sınırlı tutup, sedatif/anestezik
etkili ilaçların yaratacağı son etki, her zaman önceden kestirilemeceği için,
bu kişilerin temel yaşam desteği ve erken defibrilasyon uygulayabilecek
yetenekte olmasını gerekli görmüştür. Tekrarlayan doz uygulamaları ve
doz artırımına izin verilmemiştir. Yetersiz sedasyon/analjezi durumunda ve
komplikasyon geliştiğinde anesteziyolog yardımı istenmektedir. Bunun yanında,
diğer tüm olgularda, sedasyon anesteziyologlar tarafından sağlanmaktadır.
Bilinçli ve derin sedasyon sırasında hastaların bilinç
düzeyi, kantitatif sedasyon skoru, solunum ve oksijenasyon durumu,
hemodinamik değişkenler, kullanılan ilaçların çeşidi ve miktarı ve hastanın
genel durumu girişimin başında, girişim sırasında belli aralıklarla,
derlenmede ve gönderilmeden hemen önce değerlendirilip ameliyathane dışı
anestezi izlem formuna kaydedilmelidir.
Ameliyathane dışı girişimlerde hasta bakım standartları,
ameliyathane anestezi bakım standartlarından farklı değildir: Anestezik
bakım deneyimli kişiler tarafından sağlanmalıdır. Her hasta için anestezik
bakım planı çıkarılmalı, hedeflenen sedasyon/analjezi düzeyi belirlenmelidir.
Girişime başlanmadan hemen önce, preanestezik değerlendirme yapılmalıdır.
Anestezi/sedasyon uygulamasından önce hasta ve/veya ailesine bilgi verilmeli,
girişim sırasında her hastanın vital bulguları, sedasyon düzeyi izlenmeli ve
kaydedilmelidir. Vital bulguların izlem aralığı, 10 dakikadan uzun
olmamalıdır. Sadece, minimal sedasyon uygulanan hastalarda bile sedasyondan
önce, girişim sırasında ve sonunda olmak üzere, en azından birer kez vital
bulgular değerlendirilip kaydedilmelidir. Girişim sonrası hastanın vital
bulguları, sedasyon düzeyi değerlendirilmelidir.
SEDASYONDA
KULLANILAN
İLAÇLAR
Tablo 5: Sedasyonda kullanılan ilaçlar
|
Özellik |
Dozu |
Komplikasyonlar |
Propofol |
·
Analjezik özellik yok
·
Kısa etkli hipnotik
·
Hızlı uyanma
·
Antiemetik etkisi güçlü |
·
Bolus:1-3 mg/kg, İnfüzyon 25-75 µg/kg/dk.
·
40 sn, 5-10 dk sonlanır |
·
Apne
·
Myoklonus
·
Kan basıncında azalma
·
Tromboflebit
|
Ketamin |
·
İyi bir analjezik
·
Minimal solunum ve kardiyak depresan yapıcı etkisi mevcut
|
·
İ.V 0.25-0.5 mg/kg
·
Oral/ rektal 6-10 mg/kg
·
i.m 2-5 mg/kg
·
acil durumda 20 dk’da 2 mg/kg
olacak şekilde 0.25-
0.5 mg/kg |
·
Artmış oral sekresyon,
·
Laringospazm
·
Halüsinojen etkiler
·
Haraket |
Midazolam |
·
Hipnotik, sedatif,
amnezik, antikonvülzan, anksiyolitik etkileri mevcut
|
·
Sedasyon için; 0.025-0.1 mg/kg
·
Etki başlama : İV 1- 2 dk, i.m 7-10 dk,
·
Uyanma süresi: 30- 60 dk |
·
Solunum depresyonu
|
Etomidat |
·
KVS yönünden instabil
olan hastalarda etomidat- remifentanil infüzyonu rahatlıkla
uygulanabileceği
sonucuna varılmıştır
[30] |
·
İV
0.1 mg.kg-1. |
·
Myoklonus,
·
Enjeksiyon ağrısına
dikkat
·
Myoklonusu önlemek için
etomidatın, midazolam sonrası verilmesi önemli |
Opioidler (Fentanil- remifentanil) |
Ağrılı
işlemlerde
tercih edilir |
|
|
Remifentanil; |
İnfüzyon kullanımı daha sık
Bolus kullanımı da mevcuttur
|
·
0.025-0.2 µg /kg infüzyon dozunda
·
Bolus 0.5 µg /kg etkin analjezi sağlar.
·
Etkisi 5 dk’da başlar,
tepe etkisi 15 dk |
·
Solunum depresyonu
etkisi nedeniyle doz azaltılarak kullanılmalı |
Fentanil; |
·
oral, transmukozal, intravenöz ve transdermal
·
Çocuklarda
lolilop
olarak kullanımı da mevcut |
·
İV
0.5-1 µg
/kg, infüzyon olarak 1-3 µg
/kg’dır |
|
Ketofol |
·
Analjezik ve hipnotik
bir karışım
·
Son yıllarda, sedasyon
amacıyla sık kullanılmaktadır. [31] |
·
Ketamin (0.5-1 mg/kg),
propofol (0.5-1mg/kg), |
|
Dexmedetomi din
|
·
Farklı dokularda α- 2 agonist
·
Sedatif ve analjezik
etkisi mevcut
·
Solunum depresyonu
yapmaz |
·
1 µg/kg dozunda yavaş olarak(10 dk)’da verilerek
·
0.2-0.7
µg
/kg/saat infüzyon olarak devam edilir |
·
Hipotansiyona dikkat
edilmeli |
Kloralhidrat |
·
Analjezik etkisi
yok
·
Pediyatrik hastalara
·
Halojenli hidrokarbon
sedatif-hipnotiktir
·
Hepatik alkol
dehidragenaz yoluyla metabolize olur |
·
Oral-rektal:25-100 mg/kg Hasta yaşı
·
1 ay< Sedasyon uygulanmamalı,
·
<4 ay kloral hidrat, oral 25-50 mg/kg,
·
4-12 ay kloral hidrat 50-75 mg/kg olarak kullanılmalıdır. Sedasyon
etkisi, 30- 60 dk başlar/1-2 saat sürer
|
·
Solunum depresyonu
·
Hipotansiyon
·
Kusma
·
Hepatik yetmezlik
·
GİS hemoraji |
Flumazenil |
·
Benzodiazepin
antagonisti
·
Apne, uzamış
sedasyonda kullanılır |
·
İV 0.01 mg/kg olarak kullanılır.
·
Maksimum doz 1 mg’dır.
Etki süresi 1-3 dk’dır. 60 dk sonra, tekrar sedasyon görülür.
|
·
Bulantı, kusma
·
Anksiyete
|
Nalokson |
·
Narkotik
antagonistidir.
·
Solunumsal ve analjezik
etkileri geri çevirir |
·
İV 2 µg/kg verilir
·
Etki süresi 45 dk’dır (i.m, subkutan,i.v uygulanabilir)
|
·
Hasta, naloksan
verildikten sonra en az 1 saat gözlenmelidir. |
Demoral Bileşiği Pethidin
|
·
100mg pethidin içerir
·
Klorpromazin (25 mg),Feniramin maleat (50 mg) eklenerek karışım
olarak da kullanılır.
·
Çocuklarda im. 0.1 mg/ml dozunda verilmektedir
|
|
|
Meperidin ve morfin |
·
Nadir olarak kullanılır.
·
Morfin
uzun sedasyon işlemlerinde
kullanılmakla birlikte, günlük rutinde yan etkileri nedeniyle tercih
edilmez |
|
|
Nitröz oksit |
·
Analjezik etkisi var |
·
Diş
ile girişimlerde
kullanılır |
|
Propofol: Analjezik
özellikler içermeyen, kısa etkili hipnotiktir. Çocuklarda dikkatli
kullanılmalıdır. Bolus:1-3 mg/kg, İnfüzyon 25-75 µg/kg/dk. Etki süresi:40 sn,
5-10 dk sonlanır. Hızlı uyanma sağlar, antiemetik etkisi güçlüdür.
Komplikasyonlar: Apne,
myoklonus, kan basıncında azalma, tromboflebit
Ketamin: İyi bir
analjeziktir. Ağrılı girişimlerde kullanılır. Minimal solunum ve kardiyak
depresan yapıcı etkisi mevcuttur. Ketamin ile hasta haraketleri artar, bu
nedenle hareket istenmeyen girişimlerde dikkatli kullanılmalıdır. İ.v
(0.25-0.5 mg/kg), oral ve rektal (6-10 mg/kg), i.m (2-5 mg/kg), acil durumda
20 dk’da 2 mg/kg olacak şekilde 0.25-0.5 mg/kg verilmelidir.
Komplikasyonlar: Artmış
oral sekresyon, laringospazm, halüsinojen etkiler, hareket
Ketafol: Ketamin (0.5-1
mg/kg), propofol (0.5-1mg/kg), karıştırılarak analjezik ve hipnotik bir
karışım elde edilir. Son yıllarda, sedasyon amacıyla sık kullanılmaktadır.
Midazolam: Sık
kullanılır. Hipnotik, sedatif, amnezik, antikonvülzan, anksiyolitik etkileri
mevcuttur. Hızlı etkisi büyük avantajdır. Sedasyon için; 0.025-0.1 mg/kg,
etki süresi: i.v 1-2 dk, i.m 7-10 dk, uyanma süresi: 30-60 dk’dır.
Etomidat:
Sedasyon amacıyla sık
kullanılmamaktadır. Etomidat 0.1
mg.kg-1.
i.v olarak uygulanır.
Komplikasyonlar: Myoklonus,
bulantı, enjeksiyon ağrısına dikkat, myoklonusu önlemek için etomidatın,
midazolam sonrası verilmesi önemlidir.
Kolonoskopi girişimlerinde, propofol-remifentanil –
etomidat-remifentanil kombinasyonları karşılaştırılmış, özellikle
kardiyovasküler sistem (KVS) yönünden instabil olan hastalarda etomidate-remifentanil
infüzyonu rahatlıkla uygulanabileceği sonucuna varılmıştır.
Opioidler: Ağrılı
işlemlerde tercih edilir. En sık kullanılanlar, fentanil, remifentanil,
sufentanil, alfentanildir. Solunum depresyonu etkisi nedeniyle doz
azaltılarak kullanılmalıdır. Remifentanil;
çoğunlukla infüzyon olarak
kullanılır.0.025-0.2 µg /kg dozunda kullanılır. Etkisi 5 dk’da başlar, tepe
etkisi 15 dk’dır. Bolus kullanımı da mevcuttur. Bolus 0.5 µg /kg etkin
analjezi sağlar. Fentanil;
oral, transmukozal, intravenöz ve transdermal olarak
kullanılır. i.v 0.5-1 µg /kg, infüzyon olarak 1-3 µg /kg’dır. Çocuklarda
lolilop olarak
kullanımı da mevcuttur.
Meperidin
ve morfin
nadir olarak kullanılır.
Morfin uzun sedasyon
işlemlerinde kullanılmakla birlikte, günlük rutinde yan etkileri nedeniyle
tercih edilmez.
Deksmedetomidin: Farklı
dokularda α-2agonistidir. Sedatif ve analjezik etkisi mevcuttur. Solunum
depresyonu yapmaz. 1 µg/kg dozunda yavaş olarak, (10 dk)’da verilir. 0.2-0.7
µg
/kg/saat infüzyon olarak devam edilir.
Komplikasyonlar;
hipotansiyona dikkat edilmelidir.
Flumazenil:
Benzodiazepin antagonistidir. Apne, uzamış sedasyonda kullanılır. İ.v 0.01
mg/kg olarak kullanılır. Maksimum doz 1 mg’dır. Etki süresi 1-3 dk’dır. 60
dk sonra, tekrar
sedasyon görülür. Dikkat edilmesi gerekir.
Komplikasyonlar; bulantı,
kusma, anksiyete ortaya çıkabilir.
Naloksan:
Narkotik antagonistidir. Solunumsal ve
analjezik etkileri geri çevirir. İ.m, subkutan, i.v uygulanabilir. İ.v
olarak 2 µg/kg verilir, etki süresi 45 dk. Hasta, naloksan verildikten sonra
en az 1 saat gözlenmelidir.
Kloral Hidrat: Analjezik
etkisi yoktur. Pediyatrik hastalara uygulanır. Halojenli hidrokarbon
sedatif-hipnotiktir. Hepatik alkol dehidragenaz yoluyla metabolize olur.
Oral-rektal: 25-100 mg/kg, sedasyon etkisi, 30-60 dk başlar/1-2 saat sürer.
Komplikasyon: Solunum depresyonu, hipotansiyon,
kusma, hepatik yetmezlik, GİS hemoraji yapar.
Hasta yaşı 1 ay< Sedasyon uygulanmamalı, <4 ay kloral
hidrat, oral 25-50 mg/kg, 4-12 ay kloral hidrat 50-75 mg/kg olarak
kullanılmalıdır.
Demoral Bileşiği:
100mg pethidin içerir.
İçerisine, Klorpromazin (25 mg), Feniramin maleat (50 mg)
eklenerek karışım olarak da kullanılır. Çocuklarda im. 0.1 mg/ml dozunda
verilmektedir.
Nitröz oksit:
Analjezik etkisi vardır. Diş ile ilgili
girişimlerde kullanılır.
Ameliyathane
dışı anestezide beklenen komplikasyonlar
a)
Ekibin zarar görmesi
·
Çevresel tehlikeler (kablolara takılma vs)
·
Elektromanyetik dalgalara maruz kalma
·
Ortam aydınlatmasının yetersiz olması
·
Radyasyondan korunma amaçlı giysilerin, ağır kurşun yeleklerin
yarattığı hareket kısıtlılığı, Anestezik gazlara maruz kalınması.
b)
Hipotermi-Hipertermi
Özellikle radyoloji cihazlarının ısınmasını önlemek
amacıyla klima ile soğutulması ortam ısısının düşmesine, özellikle
pediyatrik ve geriyatrik hasta grubunda hipotermiye bağlı komplikasyonlara
yol açabilir. Manyetik alan gücü 1,5 Tesla’dan fazla olan cihazlarda radyo-
frekans ısısı önemli problemdir. Aşırı ısı dokuda hasara yol açar.
c)
Gastrik içeriğin
aspirasyonu, regürjitasyon
Elektif olguların
yeterli süre aç bırakılmaları, bu komplikasyonların önlenmesi için
gereklidir.
d)
Hipovolemi
Kolonoskopi ya da baryumlu gastro-intestinal sistem
grafisi çekilecek hastalarda uygulanan diyet ve lağman; vazodilatatör ya da
kardiyak depresan ilaç kullanan hastalarda hipotansiyon gelişebilir. Bu
nedenle, girişim öncesi iyi bir hidrasyon önemlidir.
e)
Solunum ve dolaşım depresyonu
f) Alerji ve
anaflaktik şok
Kontrast madde kullanılan görüntüleme yöntemlerinde
enjeksiyonu izleyen 5-10 dakika içinde farklı derecelerde alerjik reaksiyon
ortaya çıkabilir.
g)
Bulantı-kusma
h) Pnömotoraks
ı)
Koledok perforasyonu
i) Kolon
Perforasyonu
RADYOLOJİK
GİRİŞİMLERDE
ANESTEZİ
UYGULAMASI
Girişimsel ve tanısal radyolojik işlemlerde anestezi
uygulamaları sedasyon ve genel anestezidir. Bu işlemlerin uygulandığı
birimlerde anestezi makinası olması gerekmektedir. Ayrıca, bu birimlerin
içersinde derlenme ünitelerinin mutlaka mevcut olması gerekmektedir.
Girişimsel işlemlerin yapıldığı birimler ameliyathaneye yakın ortamlarda
bulunmalıdır.
Bilgisayarlı Tomografi (BT)
Acil ve elektif çekimlerde anestezi ihtiyacı olabilir.
Özellikle pediyatrik yaş grubu, kapalı alan fobisi olanlar, ortopedik
girişimler (kemik biyopsi, tümör işaretleme vs) ağrılı işlemlerde gereksinim
mevcuttur. Bu ortamda anestezi uygulamalarında dikkat edilmesi gereklidir.
BT çekimlerinde özellikle pozisyon, kontras madde kullanımı, alerjik
reaksiyonlar ve radyasyona dikkat edilmesi gerekmektedir. Kontras maddeye
bağlı gelişebilecek alerjik reaksiyonlar için sedasyona ek olarak 50 mg
difenhidramin, işlemden önceki gece ve işlem
sabahı prednizolon yapılmalıdır. Sıklıkla solunum sistemine ait belirtiler
bronkospazm, pulmoner ödem ve bilinç kaybı, nöbet görülebilir. Kontras
maddeye karşı; bulantı, öğürme, sıcaklık hissi, başağrısı, kaşıntılı deri
lezyonları, abdominal ağrı, aritmi, diare, renal yetmezlik ortaya çıkabilir.
Yenidoğan ve 6 haftaya kadar olan bebeklere sedasyon gerekmez. 1-12 ay
arasında olan küçük çocuklara kloral hidrat uygulanmalıdır. Erişkinlerde
propofol, midazolam, ağrılı işlemlerde biyopsi vb. fentanil veya
remifentanil uygulanır. İşlem sırasında ekipler, kurşun gömlek mutlaka
giymeli, röntgen emüsyon tüpünden uzak durmalı, kapalı devre televizyon
sisteminden işlemi izlemelidir.
Manyetik
Rezorans Görüntüleme (MRG)
Manyetik Rezorans Görüntülemede ortaya çıkan riskler,
manyetik alana ait, anestezi ekipmanına ait, hastayla ilişkili sorunlar
olmak üzere ayrılabilir.
Manyetik
alana ait sorunlar,
Premedikasyonda,
hastalarda
Pace maker,
ICD implant,
nikel ve kobalt içeren her türlü materyal (implante cihazlar, dövme, göz
farı vb) sorgulanmalıdır. MRG’de
gürültü (65-95 desibel) nedeniyle,
hasta ve personel 2 saatten fazla, MRG odasında
kalmamalıdır ve mutlaka işlem sırasında hastaya kulaklık
takılmalıdır. MRG radyasyon yoktur, ancak, gebelerde yine de dikkatli
olunmalıdır.
MRG’de hastaya ait sorunlar ise,
hastaya ulaşabilme, hipotermi (küçük çocuklarda tehlike,
tüpün içinde hava akımı ısı kaybına yol açar), psikolojik sorunlar (panik
atak, klostrofobi, anksiyete) gibi nedenlerdir. Hastalar mutlaka MRG uyumlu
monitörlerle monitörize edilmeli ve MRG’de anestezi uygulaması yapılacaksa,
MRG ile uyumlu anestezi makinası ve MRG ile uyumlu laringoskop bulunmalıdır.
Görüntüleme tekniğine göre bilinçli sedasyon (komutlara uyma açısından),
derin sedasyon, genel anestezi uygulanabilir. İşlem sırasında alerji, kusma,
desatürasyon, kardiyak arrest vb. komplikasyonlar görülebilir. Hastalar
yakın takip edilmeli, solunum ve EKG (MR uyumlu elektrod ile)
monitörizasyonu sürekli olmalıdır.
Girişimsel Nöroradyoloji
Girişimsel radyolojide, embolizasyon, klipleme işlemleri
uzun sürekli ve riskli işlemlerdir. İşlem öncesi premedikasyon da
hastalardan veya yakınlarından detaylı olarak değerlendirilmelidir.
Hastaların nörolojik durumları değerlendirilmeli,
Gloskow Koma Skalasına göre
skorlama yapılmalıdır. Girişimsel radyolojide, genelde sedasyon-lokal
anestezi veya genel anestezi tercih edilmektedir. İşlem femoral artere konan
kateter aracılığı ile gerçekleştirilir. Bu hastalara rutin monitörizasyonun
yanı sıra invaziv arter monitörizasyonu, idrar çıkışı takibi yapılmalıdır.
İndüksiyonda tiyopental halen kullanılan bir ilaçtır. Hiperkarbi yönünden
dikkat edilmeli, end-tidal CO2
izlemi yapılmalı, ara ara kan gazı
kontrolleri ile değerlendirme yapılmalıdır. AVM’ı besleyen damardaki kan
akımını azaltmak amacıyla, kontrollü hipotansiyon yapılmalıdır. İşlemler
sırasında; hemoraji, tromboemboli, vazospazm gibi komplikasyonlara bağlı ani
değişiklikler ortaya çıkabilir. Uyandırma yavaş yapılmalı, intrakraniyel
basıncı yükseltecek ıkınma, öksürme vs. gibi haraketlerden sakınılmalıdır.
Postoperatif
Glaskow Koma Skalasına göre
değerlendirme yapılmalı, anestezi protokolüne
kaydedilmelidir. Postoperatif dönemde, Postanestezik
Bakım Ünitesi (PABÜ) veya yoğun
bakım da hastalar izlenmelidir.
TORAKAL VE
ABDOMİNALAORT ENDOVASKÜLER GİRİŞİMLERDE (TEVAR/EVAR) ANESTEZİ UYGULAMALARI
TEVAR/EVAR uygulanacak hasta popülasyonu, özelliklidir.
İleri yaş, yandaş hastalıklar (HT, KAH, KOAH, DM, RY,vb), geçirilmiş
operasyonlar, fizik muayenede değişiklikler, laboratuvar bulgularında
değişiklikler, kullanılan ilaçların çokluğu, ASA III veya IV grubu hastalar,
dolu mide (acil girişimlerde) gibi özellikler hasta grubunda mevcuttur.
İşlem öncesi değerlendirme yapıldıktan sonra mutlaka kan hazırlığı
yapılmalıdır. İşlem genelde rejyonal (spinal, epidural, kombine
spinal-epidural) veya genel anestezi uygulaması yapılır. Rutin
monitörizasyonun (SpO2,
EKT-ST analizi, End-tidal CO2)
yanı sıra, invaziv arter monitörizasyonu, idrar çıkışı takibi, ısı takibi
yapılmalıdır. Geniş damar yolu açılmalıdır. TEVAR olgularında medulla
spinalisin perfüzyonun sağlanması için, spinal kateterizasyon ile BOS
drenajı yapılabilir. Postoperatif
derlenme ünitesi dışında, PABÜ ve
yoğun bakım gerekebilir. TEVAR olgularında,
stroke (inme), riski yüksektir.
LİTOTRİPSİ İŞLEMLERİNDE ANESTEZİ
UYGULAMALARI
Bu işlemin yapıldığı hasta grupları pediyatrik ve erişkin
hasta grubudur. Ses dalgalarının şok haline getirilip taşın parçalanması
girişimidir. Litotripside duyulan ağrı emosyonel ve kognitifdir. Ortam
gürültülüdür ve radyasyon maruziyeti mevcuttur. Kanama profili (rejyonal
anestezi) ve kardiyak hastalık yönünden değerlendirilmelidir. Gebelik,
pace maker, aort
anevrizması, taşın distalinde üriner obstrüksiyon varsa, kontr-endikedir.
Sedasyon ile işlem yapılır. Sedasyon için, çocuklarda midazolam- ketamin,
erişkinlerde propofol, midazolam ve fentanil kombinasyonu tercih edilir.
İşlem sonrası, derlenme sağlandıktan sonra hasta taburcu edilir.
RADYASYON ONKOLOJİSİNDE ANESTEZİ
UYGULAMALARI
Radyasyon onkolojisinde, radyoterapi seanslarında,
özellikle pediyatrik yaş grubundaki hastaların immobilizasyonunu sağlamak
amacıyla, anestezi uygulamaları yapılmaktadır. Sedasyonda, midazolam ve
ketamin, propofol kullanılmaktadır. Bu işlemlerde, ortamda yoğun radyasyon
olduğu için, anestezist genelde bir kameradan hastayı izlemektedir. Bu
nedenle, monitörizasyon ve hasta güvenliği maksimum olmalıdır. Genellikle
çocuk hastalarda, aylık tedaviler şeklinde radyoterapi tedavisi planlandığı
için, damar yolu açmada
problemler olabilir. Erişkin kadın hastalarda ise serviks
kanseri olgularında brakiterapi uygulamalarında spinal anestezi (saddle
blok) tercih edilmektedir. Bu hastalarda,
işlem öncesi koagülasyon testleri (özellikle kanama zamanı) yapılmalıdır.
GASTROENTEROLOJİK GİRİŞİMLERDE GENEL
ANESTEZİ
Endoskopi
ünitelerinde, aşağıdaki işlemler, gastroenterologler tarafından
yapılmaktadır.
•
Kolonoskopi
•
Gastroskopi
•
Perkutan endoskopik gastrostomi (PEG açılması)
•
Endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi (ERCP)
•
Manometre ile anal basınç ölçümü
•
Endoskopik ultrasonografi (EUS)
•
Endorektal ultrasonografi (ERUS)
•
Double
balon
•
Kardiyoözefagiyal bileşke plikasyonu
•
Endoskopik pseudokist drenajı
•
Polipektomiler
Bu işlemlerde, tercih edilen anestezi yöntemi genellikle
sedasyondur. Hastaların işlem öncesi anksiyetesi yüksektir.
Bu işlemler, genelde ağrılıdır. Hastaların işlem öncesi,
genel durumları, aspirasyon riskleri, işlemin ayrıntıları, işlem sırasında
pozisyonu ayrıntılı değerlendirilmelidir.
Endoskopi işlemlerinde gastroözefajial
reflü, kusma, öğürme, mide motilite azlığına mide boşalmasının gecikmesi,
aspirasyon riski nedeniyle dikkatli olunmalıdır.
Sedasyonda; propofol, midazolam-opioidlerden
yararlanılabilir.
Kolonoskopi
işlemleri öncesi işlem için barsak temizliği
nedeniyle yandaş hastalığı olan hastalarda (anemi, kardiyak, solunumsal,
metabolik sendrom, DM), hipovolemi ve elektrolit değişiklikleri nedeniyle
dikkatli olunmalıdır. Propofol, midazolam fentanil-remifentanil sedasyon
amacıyla uygulanır.
Double balon
gibi ince barsağın tetkik edildiği işlemler uzun süreli
olup, bu işlemlerde anestezik ilaçlar, infüzyon tercih edilir. İşlem sonrası
barsak perforasyonu görülebilen komplikasyonlardandır.
ERCP işlemleri yapılan
hasta profili değişiktir. Bu hastalarda, pankreatit, pankreas kanseri,
kolanjit mevcut olabilir. Hastalar genelde, dehidrate, yandaş hastalığı
olan, laboratuvar değerleri bozuk (KCFT ve bilirubin değerleri yüksek),
anemik, septik tabloda düşkün hastalardır. Propofol-opioid kombinasyonu
sedasyonda kullanılır. Sfinkterektomi sırasında dikkatli olunmalıdır. İşlem
sonrası perforasyon, kolanjit, pankreatit gibi komplikasyonların yanı sıra,
pnömotoraks, gibi beklenmedik komplikasyonlar görülebilir.
EUS,
safra kanal taşlarının teşhisinde mide, yemek
borusu, pankreas kanserlerinin evrelendirilmesinde, pankreas kanserine bağlı
ağrıları önlemek için çölyak blokaj yapılmasında, dışkı veya gaz kaçırma
(bağırsak inkontinensi) durumunda rektum ve etrafındaki kasların
değerlendirilmesinde, bağırsak duvarında submukozal olarak yer alan yani
bağırsağın içinde normal endoskop ile görülemeyen, ancak bağırsak duvarında
yer aldığı için gizlenen kitlelerin görülebilmesini sağlar. EUS işlemi,
genelde deneyimli ellerde emniyetli bir girişimdir. İşlem sırasında iğne
biopsisi veya aspirasyon (sıvı çekme) yapılmaz ise komplikasyon oranı
oldukça nadirdir. İşlem sonrasında hastalarda deri döküntüleri, bulantı ve
kusma gibi sorunlara rastlanabilir. EUS işlemi sonrasında başlıca
çekinilecek komplikasyon, işleme bağlı duodenum perforasyonudur. Bu
komplikasyonun oranı ise yine ender olup, % 0.5-1.0 arasındadır. EUS işlemi
pankreas için uygulanırsa, işleme bağlı pankreatit gelişebilir. Anestezi
uygulaması sedasyondur, işlem sırasında aspirasyona dikkat edilmelidir.
GÖĞÜS
HASTALIKLARINDAKİ
UYGULAMALARI
•
Bronkoskopi
Üst ve alt hava yolu obstrüksiyonu,
hiperaktif hava yolu vardır (KOAH, pnömeni bronşektazi,kitle, yabancı
cisim). İşlem sırasında laringospazm, bronkospazm, kanama, solunum arresti
gibi komplikasyonlar görülebilir. Solunumu deprese olmasını önlemek amacıyla
ilaçlar titre edilerek verilmelidir. İşlem öncesi Lidokain sprey
kullanılabilinir.
•
EBUS (Endobronşiyal endoskopi)
Havayollarına komşu yada havayolu duvarındaki yapıları
görüntülemek için geliştirilmiş bir ultrason yöntemidir. Akciğer kanserinde
nodal evreleme, akciğer kanserinde tedavi sonrası
re- staging,
mediastinal lenf nodu tanısı, mediastinal kitle lezyonlarında tanı,
peribronşiyal hastalık tanısında kullanılır. Standart bronkoskopi işleminin
süresini yaklaşık 5-10 dk artırır. İşlem sedasyon ile yapılır. ASA III-IV
grubu hastalardır. Hiperaktif havayoluna dikkat etmelidir. Desatürasyon,
pnömotoraks, kanama, ölüm riski bulunmaktadır. İşlem sırasında
oksijenizasyunun iyi sağlanması ve desatürasyonu önlemek için, CPAP makinası
veya noninvaziv mekanik ventilasyon yöntemleri ile solunum desteği
verilebilir.
ELEKTROKONVÜLZİF
TEDAVİSİNDE
(EKT)
ANESTEZİ
UYGULAMALARI
Elektrik
stimülasyonu ile santral sinir sisteminde nöbet aktivitesini başlatılması
sonucu önce jeneralize tonik, sonra klonik kasılmalar görülür. Major
depresyon da sık olarak uygulanan bir tedavidir.
Kontrendikasyonları;
Feokromasitoma, artmış IKB, aorta ve serebral
anevrizma, yüksek riskli gebelik KVS de iletimde defektdir.
EKT tedavisi sırasında görülen yan etkiler;
Parasempatik uyarı, bradikardi, asistoli, prematür atımlar, hipertansiyon
görülür. Ayrıca, salivasyon, başağrısı, konfüzyon, ajitasyon, nöroendokrin
yanıtta artma, hiperglisemi gibi yan etkilerde görülmektedir. Anestezi
işlemi genel anestezidir. Uzun yıllar, metoheksital-süksinilkolin
yurtdışında sıklıkla kullanılan, anestezik ilaçlar olmuştur. Ülkemizde ise
propofol-süksinilkolin (0.5-1 mg/kg)/mivakuryum veya rokuronyum (0.3 mg/kg)
kullanılabilir. Rokuronyumu revers etmek için sugammadeks (2 mg/kg)
kullanılabilir. EKT işlemleri sırasında, süksinilkolin uygulamadan önce,
mutlaka serum kolinesteraz düzeyi bakılmalıdır. Nöbet süresi 30 sn’den fazla
sürmelidir. Son yıllarda ketafol da, EKT uygulamalarında kullanılmaktadır.
KARDİYOVASKÜLER
GİRİŞİMLERDE
ANESTEZİ
Kardiyoloji ünitesinde yapılan işlemler komplekstir.
İşlem öncesi hastalara detaylı premedikasyon yapılmalı, hastaların kalp
patolojilerinin iyi saptanması, sedasyonda seçilen ilaçların kardiyak sistem
üzerindeki etkilerinin iyi bilinmesi gerekmektedir. İşlem sırasında invaziv
monitörizasyon yöntemleri yapılarak hemodinamik monitörizasyon yakından
takip edilmelidir. Anjiyo üniteleri yoğun bakım ve ameliyathaneye yakın
olmalıdır.
1.
İnvaziv olmayan kardiyolojik işlemler:
Ağrısız işlemler olduklarından analjezik ajan uygulanması
gereksizdir; sedasyon yeterlidir. Transtorakal
ekokardiyografi: Pediatrik hastalar probun
yarattığı bası hissi nedeniyle aşırı derecede hareket ederek
ekokardiyografide yeterli görüntünün elde edilmesini engellerler.
Transözofageal ekokardiyografi:
Ekokardiyografi probunun yutulmasının yarattığı
rahatsızlık ve zorluk sedasyon uygulanmasını gerektirebilir. Probun
yarattığı mekanik iritasyon kusma refleksini artırarak sedasyon altındaki
hastalarda pulmoner aspirasyona neden olabilir. Özellikle siyanotik kalp
hastalığı bulunan ve solunum yetmezliği olan hastalarda periferik
oksijen satürasyonunun ve EtCO2’
in izlenmesi esastır.
Kardiyoversiyon: Kısa
süreli (1-2 dk) amnezi sağlanması yeterlidir. Preoksijenizasyon
sonrasında sedatif-hipnotik bir ajan (barbitürat,
propofol, etomidat veya benzodiazepin) uygulanır. Acil kardiyoversiyon da
hasta genellikle hemodinamik durumu bozuk, preoperatif anestezi
değerlendirilmesi yapılamamış ve büyük olasılıkla tok bir hastadır. Bu
dikkate alınmalıdır. Elektif kardiyoversiyonda, hastanın kardiyovasküler
durumu ve ilaç tedavisinin uygun şartlara getirilmesi gereklidir.
2.
İnvaziv kardiyolojik işlemler:
Tanısal koroner anjiyografi: Kanama, enfeksiyon, iskemi (damar
yolu ile ilgili komplikasyonlar), kardiyak iskemi (hasta ile ilgili
komplikasyonlar), koroner arter diseksiyonu ve tromboembolik olaylar (kateter
ile ilgili komplikasyonlar) ve kontrast maddeye bağlı komplikasyonlar
görülebilir. Stabil olmayan, kardiyak cerrahiye gereksinim duyacağı
öngörülen hastalara, anjiyografi mutlaka bu olanağı bulunan merkezlerde
yapılmalıdır. Girişimin yapılacağı, arterin bulunduğu bölgeye, lokal
anestezi uygulanmalıdır. Kontrast madde enjeksiyonu sırasında hissedilen
rahatsızlığı önlemek amacıyla, tercih edilen yöntem sedasyon-analjezidir.
Heparinin
etkilerini antagonize etmek için kullanılan
protamin sülfatın
periferikvazodilatasyon, anafilaktik veya anafilaktoid
reaksiyonlar ve pulmoner vazokonstriktif krizlere neden olabileceği
unutulmamalıdır.
Girişimsel koroner anjiyografi PTCA (Perkütan Translüminal Koroner
Anjiyoplasti) Balon dilatasyonu-
Stent yerleştirilmesi:
Tanısal anjiyografiden farkı işlemin genelde acil
şartlarda uygulanması ve daha uzun sürmesi, ventriküler
aritmilerin daha sık olmasıdır.
Hastalar genellikle toktur, ileri derecede anksiyeteleri
ve ağrıları vardır. Altta yatan patoloji nedeniyle dispneik hastaların
sayısı da az değildir. İşlem sırasında, gelişebilecek akut koroner oklüzyon,
analjezi ve anti emetik eklenmesini gerekli kılar. Kardiyak depresan
etkilerinin azlığı ve antagonistlerinin bulunması nedeniyle midazolam ve
fentanil tercih edilir. İleri
derecede sol ventrikül fonksiyon bozukluğu olan ve
koroner arter by-pass
cerrahisi için aday olamayan hastalarda taşınabilir
kardiyopulmoner by-pass
makinaları kardiyoloji laboratuarına getirilebilir ve
burada ekstrakorporeal dolaşım sağlanabilir. Bu işlem sırasında, genel
anestezi uygulanır. Komplikasyonlar:
İskemi sonrası oluşan reperfüzyon, ventriküler
aritmilere neden olabilir. Koroner arter rupture, hemoperikardium ve
perikardiyal tamponada neden olur. TTE
eşliğinde, acil perikardiyosentez uygulanır. Koroner arter
oklüzyonu, koroner arter diseksiyonu, trombus veya koroner vazospazm
gelişebilir. Trombus oluşumunda ise, heparinin yanısıra düşük molekül
ağırlıklı heparin, ürokinaz gibi trombolitik ajanlar ve platelet agregasyon
inhibitörleri kullanılabilir.
Elektrofizyolojik çalışmalar,
ablasyon tedavisi, pil ve IKD (intrakardiyak defibrilatör) yerleştirilmesi:
Bu işlemler öncesinde tüm antiaritmik ajanların kullanımı
sonlandırılmalıdır, çünkü bu ajanlar aritmojenik odağın belirlenmesini
engellerler. Birden fazla kateter takılma zorunluluğu ve işlemlerin uzun
sürmesi nedeniyle sedasyon- analjezi uygulanması uygundur. Radyofrekans ile
ablasyon uygulanacak ise, oluşturulan yanık ciddi ağrıya neden olur. Bu
yüzden bu işlemin genel anestezi altında yapılması daha doğrudur. Bu işlem,
son yıllarda sedasyon ile de yapılmaktadır. Midazolam fentanil sedasyonda
sık kullanılan ilaçlardır.
Pil ve IKD yerleştirilmesi
sırasında da, sedasyon- analjezi birlikteliği, uygundur. Hemodinamik açıdan
stabil olmayan ve sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu % 20’nin altında
olanlarda invaziv kan basıncı monitorizasyonu yapılmalıdır. İlaçlar titre
edilerek verilmelidir. Supraventriküler aritmileri baskıladığından, bu
işlemlerde propofol uygulanması doğru değildir.
Valvüloplasti: Yüksek
morbidite ve mortaliteye sahip hastalara uygulanır. Aortik kapağın
dilatasyonu işleminde 2 adet kateter takılması gerekir, diğer kapakların
dilatasyonunda ise tek kateter takılır. Balonun şişirilmesi sırasında kan
akımı duracağından ciddi hipotansiyon gelişebilir ve balonun indirilmesiyle
hipotansiyon düzelmeyebilir. Bu dönemde, ön yükün intravenöz sıvı ile
artırılması, inotrop ve antiaritmik tedavi uygulanması gerekebilir. Balonun
şişirilmesi vagal stimülasyona neden olur, atropin uygulanması gerekebilir.
Erişkin hastalar bu işlemi kateter giriş yerine uygulanan lokal anestetik
ile tolere edebilirler. Pediyatrik hastalarda veya işlemi tolere edemeyen
erişkin hastalarda fentanil, midazolam ve propofol uygun ilaçlardır.
Pediyatrik
kardiyak kateterizasyonlar:
İleri derecede siyanotik olabilirler. Ciddi ventrikül
disfonksiyonları olabilir. Kardiyak anomalilere non-kardiyak konjenital
anomaliler eşlik edebilir. Kooperasyon kurmak zordur. Ebeveynleri oldukça
streslidirler ve ekibe yardımcı olmaları mümkün değildir. Yenidoğanlara
uygulanacak işlemler genellikle acil ve/veya elektif
şartlarda gerçekleştirilir. Genel anestezi gerekebilir. Yaşı büyük ve
kooperasyon kurulabilen çocuklarda sedasyon ve analjezi yeterlidir,
Diğerlerinde genel anestezi uygulamak gereklidir. Siyanotik hastalarda
oksijen satürasyonu bazal değerlerin altına inene kadar, oksijen tedavisi
yapmamak yerinde olur. Pulmoner
vasküler rezistanstaki dalgalanmaları önlemek için, ventilasyon sırasında
PaCO2
değerlerini fizyolojik sınırlarda tutmak
gereklidir. Kontrollü ventilasyon, sedasyon sırasında sıklıkla
karşılaşılan PaCO2
değerlerindeki dalgalanmayı
önler. Ventilasyonun kontrolünün
ET- CO2
değerlendirilmesi ile yapılması güvenilir
değildir, çünkü bu hastalarda
fizyolojik ölü boşluk fazladır ve yanlış değerler okunmasına neden olur.
İşlem sırasında takılan arteriyel kateterden
alınacak kan örneği ile PaCO2
değerleri hakkında fikir sahibi olunabilir.
Sedasyon ve analjezi için kullanılan ajanlar fentanil, midazolam, propofol
ve ketamindir. Girişim yapılan bölgelerin lokal anestezik ile infiltrasyonu
ve düşük doz i.v fentanil (1-2 µ/kg) uygulanması işlem sonrası çocuğun sakin
olmasını sağlayarak, kanama gibi olası komplikasyonları azaltır.
Yenidoğanlar hem anestetiklere karşı hassastırlar hem de hemodinamik
instabiliteye daha meyillidirler. Bu hastalarda düşük kalp debisinin ilk
bulgusu, metabolik asidoz olabilir, bu nedenle sık arteriyel kan gaz analizi
önem kazanır. Metabolik asidoz, hafif bile olsa, inotrop ajanlar
uygulanmalıdır. Sıklıkla hipokalsemi ve hipoglisemi gelişir. Hipotermi
gelişme olasılığına karşı, oda sıcaklığı yükseltilmeli, ısıtıcı sistemler
kullanılmalıdır. Sıcaklık ölçümünün rektal yoldan yapılması uygundur. İşlem
sırasındaki kan kaybı kolay tolere edilemez, bu nedenle hematokrit izlemi
yapılmalıdır. Derin siyanozu olan hastalar, polisitemiktir, yeterli miktarda
sıvı verilmezse işlem sırasında uygulanan kontrast maddenin ozmotik etkileri
böbrek yetmezliğine, hemokonsantrasyona ve mikroembolik olayların gelişimine
neden olabilir. Hipertrofik kardiyomiyopati tedavisi için septal ablasyon,
büyük damar transpozisyonu olan hastalarda balon atriyal septostomi, PDA,
ASD kapatılması bu yaş grubuna
uygulanan diğer işlemlerdir, hastalar bu işlemi sedasyon ve analjezi
uygulanması ile tolere edebilirler.
Transkateter Aortik Kapak İmplantasyonu
(TAVİ)
Aort Darlığı (AD) sol ventrikül çıkış yolunun ilerleyici
obstrüksiyonu sonucu ortaya çıkar. Klasik kalp semptomları, senkop, angina
ile oluşan bir hastalıktır. 65 yaş üstü % 2. 85 yaş üstü % 4 oranında
görülür. Tedavi edilmezse mortalite oranı %50 dir. 1992 yılında,
Andersen ve ark.
stent bazlı domuz bioprotezleri denemişlerdir. 2002
yılında, Cribier
ve ark. tarafından
ilk “TAVİ” işlemi yapıldı.
TAVİ
Endikasyonları
•
Semptomatik Kalsifik Aort Darlığı
•
Ort gradient >40 mmHg
•
Aort velositesi>4.0 m/s
•
AVA<0.8
cm2
Yüksek Cerrahi Risk Skoru
•
LogES>%20
•
STS>%10
•
Cerrahi girişimin kontr-endike olması
•
80 yaş üzeri (son yıllarda)
•
Ek olarak
•
Porselen Aorta
•
Torasik Radyasyon Öyküsü
•
Ciddi Torasik Deformite
TAVİ Kontr- Endikasyonları
•
Akut Myokard İnfarktüsü (<30 gün)
•
Biküspid, uniküspid kapak
•
Kalsifik kapak olmaması
•
Miks aortik kapak hastalığı (AS+AY>3)
•
Hemodinamik ve solunumsal instabilite (son
30 gün içinde inotropik destek, mekanik ventilasyon, mekanik kalp
hastalığına ihtiyaç olması)
•
Herhangi bir nedenle acil cerrahi girişim
•
Ciddi sol ventrikül disfonksiyonu (EF<20)
•
Ciddi demans
•
Ciddi mitral yetmezlik
•
Non-kardiyak nedenlerle beklenen yaşam
süresi <12 ay
•
Antikoagülan tedaviyi hastanın tolere
edememesi
•
Renal yetmezlik (Kreatin>3.0 mg/dl, kronik
diyaliz)
•
Girişimden 6 ay önce SVO ve TİA geçirilmesi
•
Aortik Anulus<18 mm veya >25 mm (EKO
ölçümü)
•
Ciddi PTH ve sağ ventrikül disfonksiyonu
•
İntrakardiyak kitle, trombüs (EKO’da)
TAVİ Girişim yerleri:
Transfemoral, transapikal, subklavian’dir. İşlem Kalp
Damar cerrahisi, Kardiyoloji ve Anesteziyoloji ekipleri ile birlikte
yapılır. İşlem öncesi, 3 ekipten oluşan bir kurul oluşturulmalı, hasta
birlikte değerlendirilmelidir. İşlem öncesi kardiyak fonksiyonlar
değerlendirilmelidir. Bu işlemi olacak hasta grubu ASA III-IV grubu
hastalardır. Kardiyak fonksiyon değerlendirmesinde, ortalama aortik kapak
gradienti dinlemede 40 mmHg’den yüksek ise ve düşük EF varsa (EF<20),
dobutamin stress EKO sonrası kardiyak kontraktilite değerlendirilmelidir.
Anti aritmik ilaçlar, ACE içeren antihipertansif, ilaçlar kesilmemelidir.
Kötü ventrikül rezervi varsa, balon valvüloplasti yapılabilir. Anjinası ve
sol ventrikül fonksiyonu kötü olan hastalarda TAVİ öncesi fonksiyonları
optimize etmelidir. Dispne, ciddi pulmoner fonksiyon bozukluğu
TAVİ için kontrendikedir.
Akut veya kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda kontras madde kullanımı
sınırlı olmalıdır. Operasyon öncesi 300-320 mg aspirin, 300 mg
klopidogrel yükleme dozu,
intraoperatif valvüloplasti öncesi, 5000 Ü heparin uygulanır. ACT>250 s
olacak şekilde ek doz verilir. İşlem öncesi kan hazırlığı (en az 2 ünite ES)
yapılmalıdır. Operasyon sonrası, 75-100 mg/gün, aspirin verilir. Operasyon
sonrası, 75 mg/gün klopidogrel 6 ay süre ile verilebilir. TAVİ girişimi
içini Hibrid
ameliyathane uygundur. İdeal görüntüleme
yöntemleri, kardiyopulmoner by pass
ve cerrahi girişim için steril oda, kardiyolog,
cerrah, anestezist, perfüzyonist, hemşire, firma elemanlarından oluşan bir
ekip, ortamda hazır bulunmalıdır. İşlem sırasında
monitörizasyon, EKG (5-12
kablolu), pulse
oksimetre, invaziv arteriyel kan basıncı, santral venöz basınç
monitörizasyonu,TÖE, idrar debi mönitörizasyonu, hızlı ventriküler
pacing için femoral veya
juguler transvenöz pacing
kablosu, ısı, transkranial doppler, serebral oksimetri
uygulaması yapılmalıdır.
TAVİ işleminin aşamaları; Vasküler ve torasik girişim, hızlı ventriküler
pacing testi,
hızlı ventriküler pacing
altında i.v valvüloplasti, protez kapağın
pozisyonlanması, hızlı ventriküler pacing
altında kapağın yerleştirilmesi
TAVİ’de
Anestezi
Yönetimi
LOKAL ANESTEZİ ve SEDASYON
Sedasyonda, propofol (2-5 mg/kg/s), remifentanil (0.025
µg/kg/dk) ve lokal anestezi ile işlem başlamalıdır. Apne riski, dikkatli
hemodinamik ve solunum monitörizasyonu yapılmalıdır. Lokal anestezi ve
sedasyon gereken hastalarda, non invaziv mekanik ventilasyon (NIV)
önerilmektedir. Ancak, bu maskeler TÖE geçişine izin vermelidir.
GENEL ANESTEZİ
Genel anestezi uygulamasında; İndüksiyonda hipnotik
olarak tiyopental/etomidate, narkotik ajan olarak fentanil/remifentanil, kas
gevşetici rokuronyum/atrakuryum, anestezi idamesi oksijen/hava-sevofluran,
nöromüsküler bloğun döndürülmesi amacıyla rokuronyum kullanılmışsa,
sugammadeks, inotropik destek için noradrenalin, postoperatif analjezi İV 6
saatte bir asetominofen (1 g) ve tramadol (100 mg) (TA-TAVI için) önerilir.
İşlem sonrası hastalar PABÜ veya yoğun bakım ünitelerinde izlenmelidir.
Stroke yönünden,
yakın nörolojik takip önerilir.
KADIN
VE
DOĞUM
HASTALIKLARINDA
GİRİŞİMLER
İnvitro fertilizasyon işlemlerinde
uygulama
ASA I veya II
grubu hastalardır. Bu işlemlerde gamet ve embriyo için en az zararlı
anestezik ajanlar kullanılmalıdır. Sıklıkla propofol, midazolam ve
fentanil-remifentanilden yararlanılır. Ketamin gamet ve embriyo için riskli
bir ajandır. İşlem sırasında steril ortam gerekmektedir. Sıklıkla işlem
ameliyathane ortamlarında yapılır. Ortamda gamet ve embriyoyu etkileyecek,
radyasyon, dezenfektan kokusu vs. gibi maddeler bulunmamalıdır.
Histerosalpingografi işlemlerinde
uygulama
Genelde ASA I-II grubu genç bayan hastalardır. İşlem,
Kadın Doğum, Radyoloji ve Anestezi ekipleri ile yapılır. Ağrılı bir işlemdir.
Sedasyonla gerçekleştirilir. Kontras madde alerjisine, radyasyon ve işlem
sonrası hemoraji, karın ağrısına dikkat etmek gerekmektedir.
ÇOCUK
HASTALIKLARINDA
GİRİŞİMLER
Kemik İliği İntratekal ve kök hücre
naklinde anestezi uygulamaları
Kemik iliği ve intratekal uygulamalar erişkin ve
pediyatrik yaş grubunda, çocuk ve erişkin hematoloji ve onkoloji hastalarına
uygulanmaktadır. Hastaların kan değerleri, işlem öncesi
değerlendirilmeli özellikle koagülasyon ve trombosit değerleri
kaydedilmelidir. kKmik iliği işlemleri ağrılı işlemlerdir. Kısa etkili
opioidlerden yararlanılabilir. Hastaların büyük çoğunluğu kematerapik
ajanlar aldığı için ve yüksek doz steroid kullanımı olduğu için enfeksiyon
açısından dikkat etmelidir.
RADYASYON
ONKOLOJİSİNDE
GİRİŞİMLER
Çocuk ve erişkin hastalara radyoterapi işlemleri
sırasında sedasyon uygulanır. Sedasyon süresi aylık kürler şeklindedir.
Hergün hastaya radyoterapi nedniyle sedasyon vermek gerekebilir. Çocuk
hastalarda damar yolu sorunu olabilir. Uzun süreli tedavilerde (iv.kalıcı
kateter yoluyla)
ilaçlar verilebilir. Sedasyon sonrası izlemler kamera yoluyla başka bir
odadan izlendiği için solunum yolu özellikle çocuklarda güvenli olmalıdır.
Serviks Kanseri
nedeniyle brakiterapi uygulanacak hastalara, spinal anestezi (saddle
blok) ile anestezi verilebilir. İşlem sonrası
derlenme ünitelerine hastalar alınmalıdır.
Ameliyathane
Dışı
Anestezide
Derlenme
Odası
Derlenme odasına transfer edilen hasta, derlenme
hemşiresi tarafından teslim alınır. Hastanın derlenme odasındaki
monitorizasyon bulguları “Derlenme Odası Hasta
İzlem Formu”na kaydedilir. Derlenme odasında
anestezi uzmanının yaptığı ameliyat sonrası analjezi planı uygulanır.
Derlenme sırasında, gelişebilecek komplikasyonlar, anestezi uzmanı
tarafından tedavi edilir.
Aldrete
Skorlama sistemine göre (Tablo 6)
hastalar taburcu edilir.
Hastalar İçin Taburcu Kriterlerine (Tablo7) uygun hale
gelen hasta refakati ile taburcu edilir.
Tablo
6:
Postanestezik Aldrete
Derlenme
Skorlaması
Orijinal
kriterler |
Modifiye
kriterler |
Puan
değeri |
RENK |
OKSİJENASYON |
2 |
Pembe |
Oda
havasında
SpO2
>
%92 |
Solukluk
veya
koyuluk |
Oksijen
destekli
SpO2
> %90 |
1 |
Siyanotik |
Oksijen
destekli
SpO2
< %90 |
0 |
SOLUNUM |
Derin
nefes
alıyor
ve
serbestçe
öksürüyor |
2 |
Derin
nefes
alabiliyor
ve
öksürebiliyor |
Yüzeyel
fakat
yeterli
değişim |
Dispneik,
yüzeyel
veya
sınırlı
solunum |
1 |
Apne
ve
tıkanıklık |
Apne |
0 |
DOLAŞIM |
Kan
basıncı
normalin
±
20
mmHg |
2 |
Kan
basıncı
normalin
%
20’si
içinde |
Kan
basıncı
normalin
%
20-50’si
içinde |
Kan
basıncı
normalin
±
20-‐50
mmHg
Kan |
1 |
Kan
basıncı
normalden
> %
50 |
basıncı
normalin
±
50
mmHg |
0 |
BİLİNÇ |
Tam
uyanmış |
2 |
Uyanık,
alert
ve
oryante |
Uyandırılabiliyor
fakat
hızla
tekrar
uyuyor |
Sözel
uyarılarla uyandırılabiliyor |
1 |
Tepkisiz |
Yanıtsız |
0 |
*Blanshard HJ, Chung F. Postanesthesia care unit
assessment and discharge. Problems in
Anesthesia by Lippincot Williams, Wilkins, Inc.,
Philadelphia. 1999; 11:110-118’den alınmıştır.
Tablo
7:
Taburculuk kriterleri
1.
Hastalar,
tamamen uyanık ve oryante olmalıdır.
2.
Bebekler ve mental durumu başlangıçta bozuk olan hastaların, ilk
durumlarına dönmeleri beklenmelidir.
3.
Vital bulgular stabil ve kabul edilebilir sınırlar içerisinde
olmalıdır.
4.
Antagonist ilaç (flumazenil, nalokson) verilen hastalarda yeniden
sedasyon gelişmeyeceğinden emin olmak için, yeterli süre (2 saate kadar)
beklenmelidir.
5.
Kantitatif sedasyon skorunun kullanılması hastanın taburcu
edilebilmesine yardımcı olabilir.
6.
Günübirlik hastalar taburcu edilirken, yanlarında sorumlu bir erişkin
bulunmalıdır.
7.
Hastaya girişim sonrası
uygulanması gereken diyet,
ilaç ve
aktivite ile
ilgili(varsa)
yazılı
bilgi
verilmelidir.
Kaynaklar
1- Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği
Ameliyathane Dışı Anestezi Kılavuzu, 2005 2- ASA,
Statement on nonoperating room anesthetizing locations Committee of
Origin: Standards and Practice Parameters, 2013
3- Practice Guidelines for Preoperative Fasting and the
Use of Pharmacologic Agents to Reduce the Risk of Pulmonary Aspiration:
Application to Healthy Patients Undergoing Elective Procedures; An Updated
Report by the American Society of Anesthesiologists Committee on Standards
and Practice Parameters. Anesthesiology 2011; 114: 495–511. 4- ASA,
Continuum of depth of sedation: definition of general anesthesia and
levels of sedation/analgesia, 2009
5-
Güçlü YÇ. Ameliyathane Dışı Anestezi.In:Keçik Y editor. Temel
Anestezi. Ankara; Güneş Kitapevi. 2012.p.941-50.
6-
İyilikci L, Çakmak Ş, Ögdül E. Ameliyathane dışı anestezi
uygulamalarımız, 1622 olgu, Türk Anest Rean Der Dergisi 2006;34:169-76.
7-
Yıldız M, İyilikçi L, Duru S, Hancı V. Türkiyede Anesteziyoloji ve
Reanimasyon Uzmanlarının Ameliyathane Dışı Anestezi Uygulamalarındaki Tutum
ve Davranışları: Bir Anket Çalışması", Turk J Anaesth Reanim
Dergisi.2014;42:196-213.
8-
Gullo A. Sedation and anesthesia outside the operating room:
definitions, principles, critical points and recommendations. Minerva
Anesthesiol 2005; 71: 1-9.
9-
SIAARTI Study Group For Safety in Anesthesia and Intensive Care.
Recommendations for anesthesia and sedation in nonoperating room locations.
Minerva anesthesiol 2005; 71: 11-
10-
Kenneth Deitch DO, Miner
J, Cludnofsky RC et al. Does end tidal CO2
monitoring during emergency deparment
procedural sedation and analgesia with propofol decrease the incidince of
hypoxic events? A randomized,
controlled Trial, Ann Emerg Med 2010,55 (3):258-64
11-
Goudra B,Singh PM, Goude G, Borle A, Carlin A, Yadward A. Propofol
and non- propofol based sedation for outpatient colonoscopy-prospective
comparison of depth of sedation using an EEG based Sedline monitor. J Clin
Monit Comput ,2015; 12
12-
Toklu S, Iyilikci L, Gönen C, Ciftci L, Gunenç F, Sahin E, Gokel E.,
Comparison of etomidate-remifentanil and propofol-remifentanil sedations in
patients scheduled for colonoscopy Eur J Anesthesiol 2009,26(5):370-6.
13-
Riphaus A., Rabofski M., Wehrmann T., Endoscopic sedation and
monitoring practice in Germany: results from the first nationwide survey, Z
Gastroenterol, 2010, 48(3):392-397
14-
Türk HŞ, Aydoğmuş M, Ünsal O, Işıl CT, Citgez B, Oba S, Açık
ME. Ketamine versus
alfentanil combined with propofol for sedation in colonoscopy procedures: a
randomized prospective study. Turk J Gastroenterol. 2014;25(6):644-9.
15-
Iyilikci L, Akarsu M, Kocaayan E, Topalak O. Sedation for endoscopic
retrograde cholangie-pancreatography (ERCP) in a pregnant patient J Anesth.
2007;21(1):69-71.
16-
Iyilikci L, Balkan BK, Capar E. Sedation for percutaneous treatment
of hepatic hydattid cyst in pregnant patient Arch Gynecol Obstet.
2006;274(2):113-4.
17-
Turkkal D, Gokmen N, Yıldız A, Iyilikci L, Gokel E, Sagduyu K,
Günerli A. A cross- over, post-electroconvulsive
therapy comparison of clinical recovery from rocuronium versus
succinylcholine, J Clin Anesth, 2008;(89):589-93
18-
Rasmussen KG, Leise AD, Stevens SR: Orthostatic hemodynamic changes
after electroconvulsive therapy treatments. J ECT, 2008 24:134-136.
19-
Gümüş T, Kesimci E. Transkatater aortik kapak implantasyonu ve
anestezi. Anestezi Dergisi, 2013;21:71-81.
20-
Anghelescu DL, Burgoyne LL, Liu W, et al: Safe anesthesia for
radiotherapy in pediatric oncology: St. Jude Children’s Research Hospital
experience, 2004-2006. Int J Radiat Oncol Biol Phys, 2008, 71:491-497.
21-
Franco A, Gerli C, Ruggeri L, et al. Anaesthetic management of
transcatheter aortic valve implantation. Ann card Anaesthe 2012;15:54-63
22-
Çiftçi A, Kesimci E, Gümüş T, Erkılıç E, Kurtulgu N, Özcan A, Kanbak
O. Lokal anestezi ve sedasyon altında yapılan transkateter aort kapak
cerrahisi hastalarındaki anestezi deneyimlerimiz, GKDA dergisi, 2014,
20(4):202-8.
23-
Sarikaya HB, Iyilikci L, Gulekli B, Posaci C, Erbil Dogan O, Ok E,
Eglen M, Ellidokuz H, Gunerli A. Comparison of the effects of 2 different
doses of remifentanil infusion for sedation during in-vitro fertilization
procedure. Saudi Med J. 2011; 32(7):689-94.
24-
Ince IE, Iyilikci L, Yilmaz S, Güneş D, Akkuş M, Isguven D. Sedation
for short hemato- oncologic invasive procedures in children: comparison of
propofol-remifentanil and propofol- fentanyl. J Pediatr Hematol Oncol, 2013;
35(2):112-117
25-
Herth FJ, Eberhardt R, Becker HD, Ernst A. Endobronchial
ultrasound-guided transbronchial lung biopsy in fluoroscopically invisible
solitary pulmonary nodules: a prospective trial. Chest. 2006; 129: 147-150.
26-
Ruppert V. Influence of anesthesia type on outcome after endovascular
aorti aneurysm repair: analysis
based on EUROSTAR data, J:Vasc. Surg., 2006:44 (1):16-21
27-
Blanshard HJ, Chung F. Postanesthesia care unit assessment and discharge.
Problems in Anesthesia by Lippincot Williams, Wilkins, Inc., Philadelphia. 1999;
11:110-118
28-
Guidance for the provision of anaesthetic services for post-operative
care. RCoA, London 2014 (www.rcoa.ac.uk/node/14668).
29-
Clinical supervision: the obligation to patients (6.1). Curriculum for a
CCT in Anaesthetics. RCoA, London 2010 (www.rcoa.ac.uk/node/1462).
30-Safe Sedation Practice for Healthcare Procedures:
Standards and Guidance. RCoA, London 2013 (www.rcoa.ac.uk/node/15182).
31-
The anaesthesia team 3.
AAGBI, London 2010 (http://bit.ly/1d0b8nT).