Sayın
Meslektaşlarımız,
Türk
Anesteziyoloji
ve
Reanimasyon
Derneği,
anestezi
uygulamalarında
esas alınacak
temel
standartları ve
çalışma
yöntemlerini
belirlemek
üzere
kılavuzlar
hazırlanmasına
karar
vermiştir. Bu
kılavuzlar,
hasta
güvenliğini ve
olumlu
çalışma
koşullarını
sağlamak
açısından
minimum
koşulları
içermektedir.
Kişiler
ve kurumlar
bu
kılavuzları kullanarak
kendi
çalışma
koşulları
ve
yöntemlerini geliştirmelidir.
Kılavuzlar
belirli aralıklarla
gözden geçirilecek,
anesteziyoloji
ile
ilgili
bilgilerin,
ilaç
ve
tıbbi cihaz
teknolojisindeki
gelişmelerin
gerektirmesi
durumunda
güncelleştirilecektir.
Elinizde
bulunan
kılavuzlar,
Dernek Yönetim
Kurulu tarafından,
literatür
ve diğer
kılavuzların
incelenmesi
ile
hazırlanmış ve
siz
değerli
meslektaşlarımızın
çalışmalarına
yön
vermek
üzere
önerilmiştir.
Bu
kılavuzların, alınması
gereken
minimal
önlemleri
içerdiğine, hasta
güvenliği
açısından
temel koşulları
oluşturmayı
amaçladığına
ve
hastada
alınacak sonucu
garanti
etmeyeceğine dikkatinizi
çekeriz.
TARD
Yönetim
Kurulu
Kasım
2005
Kılavuzların
bütün
hakları Türk
Anesteziyoloji
ve
Reanimasyon Derneği’ne
aittir.
İsteyen
kişiler
TARD
ismini belirtmek
koşulu
ile kullanabilirler.
Türk
Anesteziyoloji
ve
Reanimasyon
Derneği
(TARD) Anestezi
Uygulama
Kılavuzları
POSTOPERATİF
AĞRI
TEDAVİSİ
A.Kılavuzun Amacı
Bu kılavuz, anestezistlerin
ve anestezistlerin
gözetiminde ağrı
tedavisi uygulayan
sağlıkçıların
kullanımı
için,
ASA‘nın
önerileri
doğrultusunda
(1)
hazırlanmıştır.
Amaçlar:
1.Perioperatif
dönemde
akut
ağrı
tedavisinin idamesinin
güvenliğini ve
etkinliğini sağlamak,
2.Yan etki
riskini
azaltmak,
3.Hastanın
fonksiyonel
durumunu
korumak,
4.Perioperatif
dönemde
akut
ağrılı
hastanın
yaşam kalitesini
arttırmaktır.
Bu
Doğrultuda:
1.İlgili sağlıkçıların
eğitilmesi,
2.Hasta
sonuçlarının
takip
edilmesi,
3.Hasta
sonuçlarının
kaydedilmesi,
4.Perioperatif
ağrı
tedavisini planlayan
anestezistin 24
saat
ulaşılabilir
olması,
5.Tanımlanmış
bir
Akut
Ağrı
Servisinin
bulunması
gerekmektedir.
B.Akut
Ağrı
Tanımı
Akut
ağrı cerrahi
geçirmiş
bir
hastada
önceki
hastalığı,
geçirdiği
cerrahi
müdahale
veya
ikisinin ortak
sonucu olarak
gelişen ağrı
olarak
tanımlanır.
Akut
ağrının yetersiz
tedavi
edilmesi,
tromboembolik
ve
pulmoner
komplikasyonlara,
hastaların
yoğun
bakım
ünitelerinde
veya
hastanede kalış
sürelerinin
uzamasına,
ağrı
tedavisi
için
hastaların taburculuk
sonrası
hastaneye
geri
dönmesine,
hastaların yaşam kalitelerini
azalmasına
ve
kronik
ağrının
gelişmesine
neden
olabilir.
Yanlış
ağrı
tedavisinin
yan
etkileri
solunumun
baskılanması, santral sinir
sisteminin
hasarı,
sedasyon,
dolaşımın
baskılanması
bulantı,
kusma,
kaşıntı,
idrar
retansiyonu,
uyku bozukluğu
ve
barsak
fonksiyonlarının bozulması
olarak
sıralanabilir.
Ağrılı
durumlarda,
ağrı
tedavisine
destek olarak
sedasyon
ve
anksiyolitik
tedavilerden
yararlanılabilinir, fakat bu
kılavuzda
bu
alanlara
değinilmemiştir.
C.Preoperatif
Değerlendirme
Perioperatif
dönemde
gelişecek ağrının
tedavi
edilebilmesi
için
preoperatif değerlendirme
ve
hastaya
özgün
planlama
çok
önemlidir.
Bu
aşamada:
1.Cerrahi
tipinin,
2.Beklenen ağrı şiddetinin,
3.Hastanın
medikal durumunun,
4.Hastanın
tercihinin,
5.Önceki
ağrı deneyimlerinin değerlendirilmesi,
önemlidir.
Hastaların
fizik
muayenelerinin
yapılması
önerilir.
Edinilen
bilgilerle
hastanın
postoperatif
ağrı
tedavisi
planlanır.
D.Preoperatif
Hasta
Hazırlığı
Hastanın
preoperatif
hazırlığında:
1.Mevcut
medikal durumu
nedeniyle
kullandığı
ilaçların
ayarlanması,
2.Mevcut
ağrısının
ve
endişesinin
tedavi
edilmesi,
3.Multimodal
analjezinin
bir
parçası
olarak
premedikasyon
uygulanması,
4.Hastanın
ve ailesinin
eğitimi gereklidir.
HKA
(hasta
kontrollü
analjezi)
ve
HKEA
(hasta
kontrollü
epidural
analjezi)
gibi ileri
tekniklerin hasta
ve
yakınları
tarafından
etkin
bir
şekilde
kullanılabilmesi
için bu
yöntemlerin
operasyon
öncesi
anestezi
vizitinde
tartışılması
ve
hastaya
tedavi
seçeneklerinin
anlatılması
şarttır.
E.Postoperatif
Ağrı
Değerlendirmesi
Hastanın
ağrısını
değerlendirirken
amaç doğru
tedaviye
ulaşmaktır.
Öncelikle hastanın
demografik
bilgileri, geçmiş
ağrı
hikayesi,
tedaviler
ve genel
anamnez
değerlendirilmelidir.
Şekil
1:
Ağrı
Öyküsü
Algoritması
(2).
İdeal
bir
akut
ağrı
değerlendirmesi şu
basamakları içermelidir:
•Hasta
ağrısını değerlendirmeye
aktif
olarak
katılmalı,
•Hastanın
ağrısı
düzenli
olarak
sorgulanmalı,
•Hastanın
ağrısı hem
dinlenme
hem
de
hareket
halinde
değerlendirilmeli,
•Ağrı şiddetinde
beklenmedik
bir
artış
yeni
bir ağrı
nedeni
veya
postoperatif bir
komplikasyon nedeni olarak
ele
alınmalı,
dikkatlice
bir
anamnez
alınmalı
ve
hasta
operasyonu
yapan
cerrah
tarafından
muayene edilmeli,
•Kötü ya
da
yüksek
ağrı
skorlarında
tedavi
tekrar
gözden
geçirilmelidir.
Ağrı
değerlendirmesinde standart
yöntem olarak
ağrı
skalaları
kullanılmaktadır(2).
Ağrı
skalaları
tek
veya
çok boyutlu
ve
kendi
kendine
değerlendirmeye
veya
gözleme
dayalı
şekilde
sınıflandırılır:
1.Tek
Boyutlu
Bireysel
Ağrı
Değerlendirme
Yöntemleri:
a.Görsel analog
skala
(visual
analogue
scale
–VAS):
Ağrı
şiddetini
ölçmede
ve
ağrı
takibinde
kullanılır.
Şekil
2:
Vizüel
Analog
Skala
b.Sözel tarif
skalaları
(verbal
descriptor scales-VDS):
Ağrı
şiddeti
hafiften
dayanılmaz
dereceye
kadar 4
kategoriye
ayrılır;
•Şiddetli
•Orta
•Hafif
•Yok
c.Sayısal değerlendirme
skalaları
(numerical
rating
scale-NRS):
Skalar
ağrı
yokluğu
(0) ile
başlayıp
dayanılmaz ağrı
(10
yada
100)
düzeyine
varır.
d.Yüz
ifadesi skalası
(face
scale
– FS):
ağrım
yok hafif
ağrım
var
orta
şidette
ağrım
var
çok
ağrım
var
şiddetli
ağrım
var
çok
şiddetli
ağrım var
Şekil
3:
Hastanın
yüz
ifadesine
yakın
görüntü
belirlenir
ve
ağrı
skorları
e.Analog renkli
devamlı
skala
(analog
chromatic continous
scale-ACCS):
Sonuçlar VAS’a
benzer,
çocuklarda
daha
etkilidir.
f.Dermatomal
ağrı çizimi
2.Multiple
Ölçütlü
veya
Çok
Boyutlu
Bireysel
Ağrı
Değerlendirme
Yöntemleri:
a.McGill
ağrı anketi(McGill
pain questionnaire-MPQ):
Üç
tip ölçü
kriter
olarak alınır:
•
Ağrı şiddeti,
•
Ağrı tanımı
için
seçilen
kelime,
•
Ağrı şiddeti
skorunun
tamamı.
b.Dartmouth
ağrı anketi
(Dartmounth
pain
questionnaire-DPQ):
MPQ’
ya
kalite
değerlendirmesi
eklenmesidir.
c.Hatırlatıcı
ağrı değerlendirme
kartı (memorial
pain
assesment
card-MPAC):
VAS’ın daha
detaylısı, ağrı
giderilmesi, ruh
hali,
ağrı
şiddetinin değerlendirilmesine
yardımcı
olur.
d.Ağrı
algılama
profili(pain
perception
profile-PPP)
e.Karşıt yöntem
karşılaştırması
(cross-modality
matching-CMM)
3.Objektif
Kriterli
Ağrı
Değerlendirme
Yöntemleri:
a.Davranışsal
ölçümler
b.Fizyolojik
ölçümler
c.Nörofarmakolojik
yöntemler
d.Biyokimyasal
lçümler
F.Teknikler
1.Sistemik
Opioidlerle Hasta
Kontrollü
Analjezi (
HKA)
HKA’nin
intramüsküler enjeksiyonlara
üstünlüğü
literatürlerce
desteklenmektedir.
HKA
ile
hemşirenin
uyguladığı
intravenöz
analjezi
arasındaki üstünlük
tartışmalıdır.
Yine
intravenöz
HKA
ile
epidural
HKA arasındaki
üstünlük
tartışmalıdır.
HKA
,
sürekli opioid
infüzyonu ile
desteklendiği
zaman
daha
etkili
analjezi
sağlanmakta
ve
bulantı,
kusma,
kaşıntı
ve
sedasyon
gibi yan
etkiler oluşmadan
daha
yüksek
doz
morfin
kullanılabilmektedir.
Ancak,
yüksek
doz
morfin
ile
solunum
depresyonu
riskinin
arttığı
unutulmamalıdır.
iv HKA‘de
(2) :
•Minimum
etkin
analjezik kan
konsantrasyonuna (MEAK)
ulaşana kadar doz,
titre
edilerek,
hastaya
özgün
ayarlanır.
•Sabit
plazma
konsantrasyonu
korunmalıdır.
iv
HKA‘de temel
değişkenler (
3)
Yükleme
dozu
:
ASBÜ
(
Anestezi
Sonrası
Bakım
Ünitesi)’de
titre
edilir,
MEAK
tesbit edilir
Bolus
doz
: etkin
konsantrasyon korunmalıdır,
tek
bolus
hastanın
ağrısını
geçirmelidir
Kilitli
kalma
süresi
:
bir
bolus
dozun
etkisinin
çıkmasına
yetecek
zamanı
sağlamalıdır,
opioidlerde
genelde 5-12
dakikadır.
İnfüzyon
: toplam
opioid
ihtiyacının
%50
sinden
az olması
önerilir
(%50’den
fazlasını
boluslar
oluşturmalıdır)
1
veya 4
saatlik
kilit :
bu
sürede
kilitli
kalma süreleri
arasında yapılabilecek
maksimum
bolus
dozların
toplamından az
olmalıdır,
güvenlik
sınırı
içindir
Morfin
(2)
•
iv
HKA
de
altın
standart
•
aktif metaboliti
böbreklerden
atıldığı
için
kreatinin
>2 mg/dl
olan
hastalarda
kullanılmamalıdır
•
1 mg
morfin
= 10
mg
tramadol=
10
mg
meperidin =
25-30
µg
fentanil
Tablo
2:
iv Morfin HKA
uygulama
algoritması (2). |
MORFİN |
ASBÜ’de
5-10
dakikada
bir
2-4
mg
verilerek ağrısı
azaltan
yükleme
dozu
uygulanır
(VAS<4
veya
solunum
sayısı
<
12/dakika
olacak şekilde)
Bolus
1
mg,
kilitli
kalma
6
dakika
2-3
doz/saate rağmen
VAS>4 +
sedasyon
yok:
+ 3-4
mg
bolus
ve bolus 1.5-2 mg
4
saat
sonra
VAS>4
:
+NSAİ
ilaçlar/COX
2
inhibitörleri +
bazal
infüzyon 1mg/saat
eklenir |
Tablo
3:
iv
HKA ‘de
sıkça
kullanılan ilaçlar
ve
dozları
(3) |
Opioidler |
Bolus
Doz |
Kilitli
Kalma
süresi
(dakika) |
Bazal
İnfüzyon* |
Morfin |
1 - 2
mg |
6 - 10 |
0 -
2mg/saat |
Fentanil |
20
- 50
µg |
5 - 10 |
0
-
60µg
/saat |
Tramadol |
10 - 20
mg |
6 - 10 |
0 -
20
mg/saat |
Sufentanil |
4
- 6
µg |
5 - 10 |
0
- 8
µg/saat |
Hidromorfon |
0.2
-
0.4
mg |
6 - 10 |
0 -
0.4
mg/saat |
Meperidin§ |
10 - 20
mg |
6 - 10 |
0 - 20
mg/saat |
*
bazal
infüzyon
HKA
uygulamalarında ilk aşamada
tercih
edilmezler
§
meperidin
sadece
diğer
opoidlerin
kullanılamadığı
hastalarda
kullanılmalıdır |
2. Epidural
Opioid
ve
Lokal
Anestezikler
Perioperatif
analjezi
amaçlı
morfin
ve
fentanyl
önerilmektedir.
Epidural
morfin ile
kaşıntı
ve
idrar
retansiyonu
yan
etkileri
sistemik
kullanımına
oranla daha
sık gelişmektedir. Bununla
beraber
epidural
morfinin
analjezik
etkinliği
intramuskuler
kullanımına
oranla
daha
iyidir.
Benzer olarak
epidural
fentanyl
intravenöz
kullanımına
oranla
daha
iyi
analjezi
sağlar.
Epidural
tekniklerin
etkinliklerinin
tedaviye
başlama
zamanı
ile
ilişkisi
hala
tartışmalıdır (ör:
insizyon öncesi,
insizyon
sonrası
veya
postoperatif
dönemde)
.
HKEA
uygulaması (3):
•
Boluslar
2-4
ml
olmalıdır
(ilaç konsantrasyonları
buna
göre
ayarlanmalıdır)
•
Kilitli
kalma
zamanı
10-20
dakika
•
İnfüzyon
HKEA
yönteminde
önemlidir (özellikle
lokal anestezik
kullanılan HKEA de)
ve
3-10
ml/saat
olmalıdır
Tablo
4:
Örnek
HKEA
reçeteleri |
İLAÇLAR |
PROTOKOLLER |
0.2-0.4
mg/ml
Morfin
20-40
mg/100
ml
SF*
içinde |
Yükleme:
2-4
mg
İnfüzyon: 0.5-1
mg
/saat
Bolus: 0.5-1
mg
Kilitli
kalma:
15-30
dakika
4
saat
limit: 10
mg |
2-4
mg/ml
Tramadol
200-400
mg/100
ml
SF
içinde |
Yükleme:
20-50
mg
İnfüzyon:
10
mg/saat
Bolus:
5-20
mg
Kilitli
kalma:
20-30
dakika
4
saat
limit:
100
mg |
5
µg/ml
Fentanil
500
µg/100
ml SF
içinde |
Yükleme:
15-20
ml
İnfüzyon:
6-15
ml
/saat Bolus:
2-4
ml
Kilitli
kalma:
10-15
dakika
4
saat
limit: 40
ml |
2
µg/ml
Fentanil
+
%0.125
Bupivakain
400µg
Fentanil
+
40
ml
%0.5
Bupivakain /200
ml
SF
içinde |
Yükleme:
5-10
ml
İnfüzyon:
5-10
ml/saat
Bolus:
5-7
ml
Kilitli
kalma:20-
30
dakika
4
saat
limit: 30
ml |
0.1mg
/ml
Morfin
+
%0.5 Lidokain
10
mg
Morfin
+
20
ml
%2
Lidokain/100 ml
SF
içine |
Yükleme:
5-10
ml
İnfüzyon:
1-2
ml/saat
Bolus:
5-7
ml
Kilitli
kalma:
30-60
dakika
4
saat
limit: 30
ml |
*SF:
serum
fizyolojik |
Epidural
analjezi uygulamalarında
antikoagülan
tedavi
ile
uyumsuzluk
ve
kateter
veya
kullanılan
ağrı
pompası
ile
ilgili
teknik
yetersizlikler
ağrı
tedavisinde
aksamalara neden
olmakta
ve
bu
yöntemin
kullanımına
engel
oluşturmaktadır(4).
Tablo 5
: Epidural
girişimlerden
(kateter
takılması
- çekilmesi)
önce
kesilmesi gereken
ilaçlar
ve
zamanlama
(5). |
İlaçlar |
Zaman |
NSAİ
ilaçlar |
En
az
3 gün
önce
kesilmelidir |
Tiklopidin |
14
gün
önce
kesilmelidir |
Klopidogrel
(Plavix) |
7
gün
önce
kesilmelidir |
Oral
Antikoagülanlar |
Cerrahiden
4-5
gün
önce
kesilmelidir |
INR<1.5
olmalıdır
(kateter
çekilebilir) |
|
LMWH |
Son
dozdan 10-12
saat
sonra
takılmalı/çekilmelidir |
Heparin
: |
|
o
5000
U
sc |
o
En
az
2
saat
sonra
kateter
takılabilir |
o
Son
uygulanmadan
2-4
saat
sonra
veya
bir
sonraki
uygulamadan 1 saat
önce
kateter
çekilebilir |
o 20
000-30
000 U
iv |
o Bu
doz
epidural uygulamalar
için
uygun
değildir |
Sc
:
subkutan |
Tablo
6:
Epidural
uygulamalarının
yan
etkileri
ve
kontrendikasyonları |
Yan
Etkiler
o
Hematom
o
İnfeksiyon
o
Bel
ağrısı
o
Baş ağrısı
o
Üriner
retansiyon
o
Geçici
nörolojik
semptomlar
o Subdural
enjeksiyon |
Kontrendikasyon Mutlak
o
Girişim
yerinde
enfeksiyon
o
Hastanın
istememesi
o
Koagülopati
veya
diğer o
kanama
diyatezleri
o
Şiddetli
hipovolemi
o
İntrakraniyal
basınç
yüksekliği
o Ciddi
aort
stenozu
o
Ciddi
mitral
stenoz
Relatif
o
Sepsis
o
Koopere
olamayan
hasta
o
Nörolojik
defisiti
olan hasta
o (demiyelizan lezyonlar)
o
Stenotik
kalp
kapak
hastalaıkları
o Ciddi
spinal
deformite
Tartışmalı
o
İnjeksiyon yerinde geçirilmiş
sırt
cerrahisi
o
Hasta
ile
iletişim problemi
varlığı o
Komplikasyonlu
cerrahi |
3. Diğer Rejyonal
Teknikler
Periferik
sinir
bloklarının
analjezik etkinlikleri
literatürlerce desteklenmektedir.(interkostal,
ilioinguinal, penil,
interplevral veya
pleksus
blokları) .
Ayrıca
insizyon
sonrası
yara
yeri
lokal
anestezik
infiltrasyonu
postoperatif analjezide
etkindir.
Buna karşın
insizyon öncesi
yara
yerinin
lokal anestezik
infiltrasyonu tartışmalıdır.
Tablo
7:
İnfiltrasyon
anestezisinde
kullanılan
lokal
anestezikler
ve
maksimum
dozları (
7). |
İLAÇLAR |
MAKSİMUM
DOZLAR
(mg) |
Prokain |
400 |
Kloroprokain |
800 |
Lidokain |
300 |
Mepivakain |
300 |
Prilokain |
500 |
Bupivakain |
175 |
Etidokain |
300 |
Yara
yeri
infiltrasyonunun
kullanılabileceği
vakalar
(6)
:
•
Kozmetik
girişimler:
blefaroplasti,
nazal
septum,
endosinüs
•
Biyopsiler
ve
kitle
eksizyonları:
meme,
aksilla,
lipomlar
•
Laparoskopik
girişimler: kolesistektomi,tüp
ligasyonu
•
Artroskopik
girişimler:
diz,
omuz,
bilek olarak
sıralanabilirler.
Yine,
intraartiküler opioid,
lokal
anestezik
veya ikisinin
kombinasyonu analjezik
fayda
sağlar.
İntraartiküler
uygulamalardan
örnekler:
•
Ropivakain
2
mg/ml
10
ml
+ Lidokain %1
10
ml
+
Morfin
1
mg
( 0.01
gr’lık 1
ampul
1/10
sulandırılır
ve
1
ml
alınır)
•
Adrenalin
0.05
mg
(0.5
mg
‘lık 1
ampul
1/10 sulandırılır
ve
1
ml
alınır) +
Meperidin 100
mg
+
Neostigmin 0.5
mg
%0.9
‘luk
NaCl
ile 40
ml’ye
tamamlanır.
Sonuç olarak,
perioperatif
ağrı
tedavisinde
çeşitli yöntemler
kullanılabilir ve
yöntem
seçilirken :
•
Yarar-risk
oranının
•
Anestezistin
deneyiminin
•
Ağrı
tedavisinin
uygulandığı
merkezin
donanımlarının
değerlendirilmesi
önemlidir.
Devamlı
infüzyon
kullanılan
durumlarda,
kümülatif
etki ile
ortaya
çıkabilecek olan
yan
etkler
açısından
özellikle
dikkatli
olunmalıdır.
Opioid
kullanılırken bu
ilaçlara
bağlı
oluşabilecek
yan
etkiler
monitörize edilmelidir.
G. Multimodal
Yaklaşım
Aynı
yoldan
verilen
ve
faklı
mekanizma
ile
etki eden
iki
ilacın
beraber
kullanımı
ile
daha
etkin
analjezi
sağlanırken
yan
etkiler
azaltılabilir.
Örnek
olarak epidural
opioidlere
lokal
anestezik
veya klonidin
eklenmesi
,
iv
opioidler
ile
ketorolak
veya ketamin
verilmesi
sayılabilir.
Bir ilacın
doz
bağımlı
yan
etkileri
tek
veya
kombine
kullanımdan
bağımsızdır
(ör. :
opioidler bulantı,
kusma,
idrar
retansiyonu veya
kaşıntıya
neden olabilirken
lokal
anestezikler motor
blok
oluşturabilirler) .
Opioidlerin
oral
kullanımda
NSAİ
ilaçlarla
( ör.:
ibuprofen,
ketorolak)
, COX
II inhibitörleri
(ör.:
selekoksib,rofekoksib,
parekoksib)
ile
veya
asetaminofen ile
kombinasyonlarının
tek başlarına
kullanımlarına
üstünlüğü
henüz
kanıtlanamamıştır.
NSAİ
ilaçların, COX
II
inhibitörlerinin
ve
asetaminofenin
sistemik
kullanımda
opioidlerin
dozunu
azaltıcı
etkileri
olduğu
düşünülmektedir.
Perioperatif
analjezi sağlamak için
iki
farklı
yoldan
verilen
ilaçlar tek
yola
kıyasla
daha
etkindirler.
Örnek
olarak:
1.Epidural
veya intratekal
opioidlerle iv,
im,
oral,
transdermal veya
subkutan
analjezik
kombinasyonu
2.iv opioidlerle
NSAİ ilaçların,
COX
II
inhibitörlerinin
veya
asetaminofenin
kombinasyonu
sayılabilir.
Sonuç olarak
mümkün
oldukça
multimodal
ağrı
tedavisi
planlanmalıdır
(ek-2).
Kontrendike
olmadığı
sürece
, tüm
hastalara
:
1.Belirli
saat
aralıkları
ile
NSAİ
ilaçlar,
COX
II
inhibitörleri
veya
asetaminofen
oral verilmeli
2.Lokal
anesteziklerle
rejyonel
blok
değerlendirilmeli
3.Doz ayarlaması
yan
etki
riskini
azaltırken
analjezik etkinliği arttıracak
şekilde yapılmalı
4.İlaç,
doz,
veriliş
yolu
ve
tedavi
süresi
hastaya
özgün
planlanmalıdır.
Ek-3’ de
cerrahi girişimlere
özgün
multimodal
reçetele
örnekleri verilmiştir.
H.Özel
Hasta Gruplarında
Postoperatif
Analjezi
Bazı
hasta grupları
yetersiz
ağrı
tedavisi açısından
risk
altındadırlar ve
ek
analjeziye ihtiyaç
duyarlar.
Genetik
ve
cinsiyetin ağrı
deneyimini ve
analjezik
tedaviye
yanıtı
etkilediği
düşünülmektedir.
Ek
olarak
ırk,
etnik
köken,
cinsiyeti
ve
sosyoekonomik
statü
hastanın
ağrı
tedavisine
erişimini
ve
sağlıkçılar
tarafından ağrının
değerlendirilmesini
etkiler.
1. Pediyatrik
Hastalar
Yenidoğanlarda
ve çocuklarda
ağrının
biyopsikolojik
içeriği
özellikle
önemlidir.
Bu
yaş
grubu
gelişimsel
farklılıklar gösterir
ve
ağrıyı
farklı
alıgılar ,
farklı
ifade
eder
ve
ağrı
tedavisine
farklı
yanıt
verirler.
Yenidoğan
ve
çocuklarda ağrının
emosyonel
komponenti
özellikle
ağır basar.
Ailenin
yanlarında olmaması,
güvensizlik
hissi
ve
tanımadık
çevre cerrahi
yara
kadar
rahatsız
edici
olabilir.
Çocukların
injeksiyon
korkusu
im veya
diğer invaziv
yöntemleri
kullanılmaz
kılar.
İnjeksiyon
öncesi
topikal
analjezik yöntemler
bile
bu
korkuyu
azaltamayabilir.
Çocuklarda
kullanılan
pekçok
yöntem
erişkinler
ile
aynı
olmasına
rağmen bazı
yöntemler
çocuklarda
daha
sık
kullanılır( kaudal
blok
gibi).
Çocuklarda analjezik
tedavi
yaşa,
kiloya,
eşlik eden
hastalıklara
göre
planlanmalıdır ve
kontrendike olmadıkça
multimodal
tedavi
uygulanmalıdır.
Ağrının
emosyonel
unsuru
önemsenmelidir.