İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2019

S-126

Beyin Ölümü, Organ Bağışı ve Nakli: Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Çalışanlarının Bilgi ve Tutumlarına İlişkin Kesitsel Bir İnceleme

Fatma Çelik,

Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD. Kırşehir

GİRİŞ VE AMAÇ: Sağlık çalışanları organ bağış sürecinde, bağışçıları bilgilendirme ve yönlendirme de rehberlik ederek önemli rol oynar. Sağlık çalışanlarının beyin ölümü, organ bağışı ve nakli ile ilgili bilgi, tutum ve davranışlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. YÖNTEM: Bu kesitsel çalışmaya 07.08.2019-20.09.2019 tarihleri arasında Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan 739 çalışandan 364(%49,25) oranında katılım sağlandı. Anket formundaki 30 soru beşli Likert Ölçeği ile değerlendirildi. BULGULAR: Katılımcıların, 265(%72,80)’inin genel olarak organ bağışını desteklediğini belirtmesine rağmen, sadece 60(%16,48)’inin organ bağış belgesi mevcuttu. Katılımcıların 202(%55,49)’u bağışta bulunmayı düşünürken, 217(%59,61)’i ölümünden sonra yakınları tarafından organlarının bağışlanmasını belirtmiştir. Ailesinden birinin organ bağışına ihtiyacı halinde 315(%84,54)’ü bağış yapmayı isterken, yakınına beyin ölümü tanısı konulursa organlarını bağışlamak için 221(%60,72) gayret göstereceğini belirtmiştir. Bağış nedeni belirleyicilerinden; öldükten sonra bir insanın hayatını kurtarmak 214(%58,79), bedeninden bir parçanın yaşamasını arzulama 144(%39,56), organlarının başka bir insanda yaşatılmasının aile üzüntüsünü azaltacağına inanma 128(%35,16) oranında tespit edilmiştir. Bağış reddi nedenleri; sırasıyla, yaşam desteğinin erken geri çekilmesi ile ilgili şüphe 87(%23,90), beyin ölümü tanısının yanlış konulabilme ihtimali 80(%21,97), ticari yönden istismar edilme endişesi 76(%20,88), vücut bütünlüğüne müdahale edilmesini doğru bulmamak 58(%15,94), dini inancına uygun olmaması 34(%9,34), oranında saptandı. Beyin ölümü kavramını 307(%84,34)’ü tanımlamasına rağmen, beyin ölümü tanısı konulan kişinin organ nakli için onay alınamadığında yaşam desteğinin kesilmesine 184(%50)’si negatif, 99(%27,20) kararsız, 83(%22,81) pozitif görüş bildirmiştir. ‘‘Sağlıklı iken organ bağışı ile ilgili beyanı olmayan ve beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerde organ bağış kararı; aksine beyan yoksa, izin aranmaksızın yapılması yasal olmalıdır’’ düşüncesine 134(%36,82)’si pozitif görüş, 89(%24,45)’i kararsız olduklarını bildirmiştir. SONUÇ: Katılımcılar, beyin ölümü kavramını tanımlayabilmerine rağmen, kadavra organ bağışına isteksizlik göstermişlerdir. Kendi ailesinden birinin organ bağışına ihtiyacı halinde canlı donör bağışına yüksek oranda gönüllü oldukları saptanmıştır. Bilinenin aksine dini unsurların organ bağışına engel olmadığı dikkat çekici idi. Bağış kartları alma konusunda eylem eksikliği görülmüştür.