ARISCAT Skoru Yüksek ve Tek Akciğer Ventilasyonu Uygulanan Hastalarda Recruitment Manevrası Postoperatif Pulmoner Komplikasyon Oranını Değiştirir mi?
Gökhan Sertçakacılar,
Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Anesteziyoloji Ve Reanimasyon Kliniği, İstanbul
GİRİŞ: Toraks cerrahisinde tek akciğer ventilasyonu (TAV) solunum mekaniği ve gaz değişimini bozarak postoperatif pulmoner komplikasyonların (PPK) gelişimine yol açabilir (1). ARISCAT skoru PPK risk tahmini yapan bir değerlendirme sistemidir (2). Koruyucu mekanik ventilatör stratejilerinin ve optimal peep düzeyinin bireyselleştirilmesi günümüzün ventilasyon hedefleri arasında olup PPK gelişimini önleyebilir (3,4,5). AMAÇ: ARISCAT skoru yüksek (ykrk31 45) olan hastalarda TAV sırasında, bağımlı akciğere recruitment manevrası (RM) uygulanmasının beklenen PPK oranında değişiklik yaratıp yaratmayacağının araştırılması amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM: Retrospektif gözlemsel tarzdaki bu çalışma, Mart - Eylül 2019 tarihleri arasında, hastanemizde elektif şartlarda, torakotomi tekniği ile lobektomi operasyonu geçiren akciğer kanser hastalarının dosyalarının taranması ile gerçekleştirildi. Çalışmaya 18-70 yaş aralığında, ASA II-III risk grubunda, ARISCAT skoru ykrk31 45, takip formları tam, SFT testi ve solunum sistem muayenesi normal olan hastalar dahil edildi. Hastalar demografik veriler, cerrahi süre, mekanik ventilasyon, kan gazı parametreleri ve PPK gelişimi yönünden incelendi. BULGULAR: Dahil edilme kriterlerine uyan 24 hasta değerlendirildi. Recruitment grubundaki hastaların yaş ortalaması 59, %61’i erkek ve %77’si ASA II risk grubunda iken, kontrol grubunun yaş ortalaması 60, %54’ü erkek ve %72’si ASA II risk grubundaydı. Bu iki grupta PPK gelişme oranı sırasıyla %38,4 ve %63,6 olarak saptandı. Recruitment grubunda manevra öncesi ve sonrasında peep, plato basıncı, sürücü basınç ve PaO2 basınçları arasında anlamlı fark belirlendi (tablo 1). Kontrol grubuyla karşılaştırıldığında ise sadece peep ve PaO2 basınçları anlamlı olarak yüksek olup; PPK, hastanede kalış süresi ve hemodinamik parametreler yönünden gruplar arasında anlamlı fark saptanmadı (p>0,05). TARTIŞMA VE SONUÇ: TAV sırasında uyguladığımız RM’nın ardından optimum peep düzeyinin belirlenmesinin hemodinamik bozulma olmadan artmış arteriyel oksijenizasyona ve hava yolu basınçlarında azalmaya yol açtığı saptandı. Ancak çalışmanın retrospektif desende olması ve örneklem sayısının az olması araştırmanın kısıtlılıkları arasındadır. Bu nedenle elde ettiğimiz sonuçlar ARISCAT skoru ile benzerlik gösterse de, RM’nın oluşturduğu fizyolojik etkilerin PPK’ları azaltabileceği ve hastanede kalış süresinde iyileşme gibi avantajlar sağlayabileceği düşüncesindeyiz. Kesin bir yargıya ulaşabilmek için daha geniş örneklem sayısıyla yapılacak randomize ve prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır.
|