Pediyatrik Hastalarda Yüksek Oksijen Konsantrasyonu Kullanımı Artmış Morbidite ile İlişkilidir
Ayten Saraçoğlu, Seniyye Ülgen Zengin, Nilüfer Öztürk, Seymur Niftaliyev, Ferhat Harman, Zuhal Aykaç,
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Anestezi Ve Reanimasyon Anabilim Dalı, İstanbul, TürkiyeMarmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Anabilim Dalı, İstanbul, TürkiyeMarmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Beyin Ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye
Giriş ve amaç: Pulse oksimetre hipokseminin belirleyicisi olarak günlük rutin pratiğimizde sıkça kullanılan bir aygıttır. Ancak hipokseminin habercisi olması konusunda en önemli kısıtlıları gerek arteryel oksijen düzeyinin 80 mmHg’nın altına düşene kadar periferik oksijen satürasyonunun %100 yada bu yakınlarda bir değer göstermesi gerekse de hiperoksemi varlığı hakkında hiçbir değer vermemesidir. Oksijen rezerv indeks (ORI) pulse oksimetreyi temel alan bir indeks oluşturmaktadır. Bu indeks hem hiperokseminin saptanmasında hem de desatürasyon yaklaştığında klinik olarak önemli bir uyarıcı görevi görmektedir. Bu prospektif çalışmadaki primer amacımız farklı konsantrasyonlarda inspiratuar oksijen (FiO2) ile inhalasyon indüksiyonun, ORI değeri ve morbidite üzerine etkilerini değerlendirmektir. Materyal Metod: Gözlemsel ve kohort bir çalışma olarak planlan bu çalışmaya etik kurul onayı ve ebeveyn onamları alındıktan sonra kraniyosinositoz cerrahisi geçirecek 2-24 aylık 30 hasta dahil edilmiştir. Hastalar rütin monitörizasyon sonrası yapılan inhalasyon indüksiyonunu sırasında %80 inspiratuar oksijen konsantrasyonu + hava uygulanan (Grup 1, n=15) ve %60 inspiratuar oksijen konsantrasyonu + hava (Grup 2, n=15) olmak üzere iki gruba randomize edilmiştir. İndüksiyonda, entübasyon sonrası, 60., 120., 180. ve 240. dakika arteryal kan gazı, ORI hemodinamik takipler kaydedilmiştir. Gelişen postoperatif komplikasyonlar, hastane ve yoğun bakımda (YBÜ) kalış süresi kaydedilmiştir. İstatistiksel analizler IBM SPSS Statistics 22 kullanılarak yapılmıştır. Sonuçlar %95’lik güven aralığında, anlamlılık p< 0,05 düzeyinde değerlendirilmiştir. Bulgular: İki hasta çalışma dışı bırakıldığından toplam 28 hasta değerlendirildi. Demografik veriler benzer bulundu (p>0,05). Hastaların cerrahi süreleri, hastane ve ybü’de kalış süreleri Grup 1’de anlamlı derecede yüksekti (p< 0,05). Hastaların tüm zamanlarda kaydedilen ORI değerleri arasında istatistiksel olarak bir farklılık saptanmadı (p< 0,05). Tüm değişkenlerin YBÜ’de yatış üzerindeki etkisi incelendiğinde, cerrahi süre, 5. dk ORI değeri ve indüksiyondaki FiO2’nin istatistiksel olarak anlamlı olduğu bulunmuştur (p< 0,05). Sonuç: Pediatrik hastalarda inhalasyon indüksiyonunda kullanılan yüksek oksijen konsantrasyonu hastane ve YBÜ’deki yatış süresini arttırmaktadır. Yeni oksijen monitörizasyon yöntemleri geleneksel olarak kullanılan yüksek konsantrasyonda oksijen kullanımı önleme etkin bulunmuştur.
|