Perioperatif Gelişen Ciddi Anaflaksi Olgusuna Yaklaşım
Berrak Sebil Işık, Gaye Aydın, Cemal Yaşar, Yücel Karaman,
Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tepecik Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Anesteziyoloji Ve Reanimasyon Kliniği
Giriş:Perioperatif anaflaksi riski insidansı literatürde gittikçe artan cerrahi operasyon sırasında komplikasyonlara sebep olabilen, kardiyovasküler ve/veya pulmoner kollapsla hafiften ağıra kadar değişen durumdur.Etyolojik ajanlar içinde sıklıkla antibiyotikler, kas gevşeticiler, klorheksidin ve lateks vardır(1,2).Anamnezinde alerji hikayesi olmayan ve perioperatif dönemde ciddi anaflaksi geçiren olgunun yönetimini paylaşmayı amaçladık. Olgu:48 yaş,80 kg erkek, ASA II hasta.total larenjektomi operasyonu planlanmıştı. Bilinen alerji öyküsü yoktu.Hastaya invaziv kan basıncı ölçümü, standart ASA monitorizasyonu yapıldı.Anestezi indüksiyonu propofol, rokuronyum, fentanil ile idamesi 1 MAC desfluran %50 O2-hava karışımıyla yapıldı.8 numaralı spiralli tüp ile orotrakeal entübasyonu gerçekleştirildikten 25 dk sonra cilt-cilt altı insizyonu, eş zamanlı ampisilin-sülbaktam 1 gr iv test dozuyla, yavaş infüzyon uygulandı. Hastanın peak basınçlarında ani yükseklik, şiddetli bronkospazm bulguları görüldü.Aynı anda TA:40\20 mmHg,KTA:130 atım\dk ETCOykrk23:8-10 mmHg olarak görüldü. İnhaler ajan kesildi, %100 Oykrk23’e geçildi.Cerrahiye ara verildi. Hastada kardiyak arrest gelişmesi üzerine hastanın üzerindeki steril örtüler kaldırıldı.KPR’a başlandı.Ciltte yaygın kaz derisi, ürtiker görünümü, fasial ödem olması üzerine hasta lateks/antibiyotiğe bağlı anaflaksi olarak değerlendirildi(Şekil-1,2). 35 dk süren KPR süresince hastaya volüm replasmanı,28 mg adrenalin, 100 mg metilprednizolon, 8 mg deksametazon, 45.5 mg feniramin iv uygulandı.Noradrenalin infüzyonu başlandı fakat yeterli yanıt olmayınca adrenalin ve dopamin infüzyonları eklendi. Hastaya bu sırada LUCAS(mekanik göğüs kompresyon cihazı) kurulup KPR’a devam edildi(Şekil-3). 3 kez defibrile edildi. KAH:140 atım/dk TA:80\40 mmHg Sp02:%94 iken kardiyoloji konsültasyonu istendi, EKO yapıldı. 150 ve 200 joule ile iki kez kardiyoversiyon yapıldı. Hastadan triptaz düzeyleri görmek için örnekler alındı. Hasta hemodinamik veriler stabillenerek, sedatize şekilde yoğun bakıma çıkarıldı(Şekil-4). Yoğun Bakımda 1.saatte bilinci açılan, 12.saatte extübe olan hasta 2.günde servise devredildi. Triptaz düzeyi yüksek çıkan hastadan alerji konsültasyonu istendi.3.günde hasta sağlıklı bir şekilde evine taburcu edildi. Alerji testleri bakılması halen devam etmektedir. Tartışma/Sonuç:Perioperatif anafilaksi nadir görülen fakat morbidite, mortalitenin önemli nedenlerinden biridir.Anaflaksi tedavisinin hızla yapılabilmesi için çeşitli kuruluşlar tarafından tedavi algoritimleri oluşturulmuştur(3,4,Şekil-5).Bu algoritmler doğrultusunda anaflaksi tedavisi uygulandığında mortalite, morbiditenin azalabileceği kanaatindeyiz.
|