İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2020

YK-013

Majör ürolojik cerrahilerde postoperatif ağrı ve tiyol-disülfit hemoztazı arasındaki korelasyon

Ercan Yıldırım, Çağrı Özdemir, Gamze Gök, Süleyman Yeşil, Elbay Bayramlı, Mustafa Arslan



Giriş ve Amaç:Son zamanlarda ağrının daha objektif değerlendirilebilmesi için başta inflamatuar,oksidan ve antioksidan parametreler olmak üzere birçok marker denenmektedir. Yakın zamanda bu amaçla araştırılan bir diğer parametrede tiyol-disülfit hemostazıdır. Dinamik tiyol-disülfüt hemostazı antioksidan durumun koruması, detoksifikasyon, sinyal iletimi, apoptoz, enzimatik aktivitenin düzenlenmesi ve transkripsiyon faktörleri ve hücresel sinyal mekanizmalarında önemli rol oynadığı gösterilmiştir. Hastaların ağrı durumunun daha objektif değerlendirilebilmesi ve takip edilmesi amacıyla bu oksidatif parametreyi hastaların ağrı skorları ve ek analjezik ihtiyaçlarını değerlendirerek araştırmayı amaçladık.

 

Yöntem:Etik kurul onayı alındıktan sonra, prospektif gözlemsel olarak tasarlanan çalışmada majör ürolojik abdominal cerrahi uygulanacak gönüllü hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastalardan cerrahi başlamadan yarım saat önce uygun miktarda kan alındı. Postoperatif dönemde 24 saatlik ağrı skorları, opioid tüketimi, ek analjezik ihtiyacı kaydedildi. Cerrahi öncesi değerle karşılaştırmak için 24. saatte tekrar kan örneği alındı. Alınan örneklerde native tiyol, total tiyol ve disülfit biyokimya laboratuvarında çalışıldı. ROC analizinde preoperatif native tiyol ile postoperatif 3.saat VAS değeri 4 ile yapılan analizde 372,8755 cut of değeri olarak belirlendi. Cut of değerinin üstünde olan grup Grup1, altında olan grup ise Grup2 olarak kabul edildi.

 

Bulgular:Hastalara ait demografik veriler tablo1’de sunuldu. Preoperatif ve postoperatif tiyol, disülfit ile ilgili veriler tablo2’de sunuldu. Grup2’deki hastaların yaş ortalaması anlamlı olarak farklı bulundu(Şekil1). Grup2’de disülfit düzeyi hariç diğer veriler Grup1’den anlamlı olarak farklı iken, postoperatif dönemde tüm değerler benzer bulundu(Şekil2). Grup2’de 3.saat VAS ve verilen ilaç ortalama değerleri Grup 1’e göre anlamlı olarak yüksek bulundu. Ek analjezik ihtiyacı olan hasta Grup2’de %57.6, Grup1’de ise %25.8 tespit edildi ve Grup2’de anlamlı olarak fazla idi(Tablo3). Preoperatif native tiyol ile 3.saat VAS, verilen ilaç ve ek analjezi alan hasta verileri arasında negatif korelasyon bulundu(Tablo4).

Tartışma ve sonuç:Postoperatif ağrı skoru ve ek analjezi alan hasta sayısında native tiyolün önemli olduğu saptandı. Native tiyol ortalama değeri 372,8755 altında olan hastalarda ağrı skorlarının daha yüksek olduğu ve ek analjezi ihtiyacının daha fazla olduğu belirlendi. Native tiyolün preoperatif değerlendirmede kaydedilmesi ve düşük olan hastalarda multimodal analjezinin uygulanması gerektiği düşünülmektedir.