Üreter obstrüksiyonu ile böbrek yetmezliği oluşturulan ratlarda intrafenin ve seryum oksitin eritrosit deformabilitesi üzerine etkisinin araştırılması
Salih Toruk, Faruk Metin Çomu, Avni Babacan, Volkan Şıvgın, Mustafa Arslan
Giriş ve Amaç:Nonsteroid anti inflamatuar ilaçlar(NSAİİ) periferik ve santral analjezik etkilerinin yanı sıra antiinflamatuar özelliklerinin de olması, opioidlerde görülen yan etkilerin olmaması ve göreceli olarak daha iyi tolere edilmeleri, bu ilaçları postoperatif analjezide tercih edilen bir ajan haline getirmekte ve giderek daha yaygın kullanılmalarına neden olmaktadır. NSAİİ’ın, özellikle aspirinin eritrosit deformabilitesini azalttığı gösterilmiştir. İV ibuprofen, postoperatif analjezide giderek daha yaygın kullanılan ajanlardandır. Seryum nanopartiküllerinin çeşitli terapötik potansiyellerinin olduğu, ayrıca nöroproteksiyon ve kardiyovasküler koruma, yara iyileşmesi ve kronik inflamasyon, kanser ve oküler hastalıkların tedavisi için kanıtlandığı gösterilmiştir. Literatürde tek doz seryum oksit(SO)’in peritonitin neden olduğu akut böbrek hasarını azalttığı gösterilmiştir. Böbrek yetmezliği olan hastalarda analjezik olarak nefrotoksik ilaçlardan kaçınılması ve seçilen ilaçların doz ayarlanmasının dikkatli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Çalışmada, böbrek yetmezliği oluşturulan ratlarda ibuprofenin ve SO’in eritrosit deformabilitesi üzerine etkisini araştırmayı amaçladık.
Yöntem:Etik kurul onayı alındıktan sonra, 30 adet rat, rastgele 5 gruba ayrıldı (Kontrol (GrupK), Üreter obstrüksiyonu (GrupÜO), Üreter obstrüksiyonu+seryum oksit (GrupÜOSO), Üreter obstrüksiyonu+ibuprofen (GrupÜOİ), Üreter obstrüksiyonu+ibuprofen+seryum oksit (GrupÜOİSO). Üreter obstrüksiyonu gruplarına ketamin anestezisi altında düşük abdominal insizyonla sağ üreter distaline ulaşıp 2.0 mersilenle dikiş koyuldu böbrek yetmezliği için 3 hafta beklendi. İntrafen tek doz intravenöz 30mg/kg, SO intraperitoneal 0.5mg/kg olarak uygulandı. Yirmidört saatlik takip dönemi sonrasında ratlara intraperitoneal uygulanan ketamin (100mg/kg) ile intraabdominal alınan kan ile sakrifiye edildi. Eritrositler heparinize tam kan örneklerinden elde edildi. Deformabilite ölçümleri fosfatla tamponlanmış serum fizyolojik içerisindeki eritrosit süspansiyonlarında yapıldı. Eritrosit deformabilitesi ölçümü için sabit akımlı filtrometre sistemi kullanıldı ve rölatif resiztans hesaplandı.
Bulgular:Üreter obstrüksiyonu oluşturulmasının kontrol grubuna göre rölatif rezistansı arttırdığı bulundu (p=0.003). Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında ÜO, ÜOİ ve ÜOİSO gruplarında deformabilite indeksi anlamlı olarak yüksek bulundu (p=0.001,p<0.0001,p=0.018,sırasıyla). Ayrıca ÜOİ grubunda ÜOSO grubuna göre de deformabilite indeksi anlamlı olarak yüksek bulundu (p=0.040). Kontrol grubu ile ÜOSO grubu eritrosit deformabilitesi indeksi benzer bulundu (p=0.072),(Şekil).
Sonuç:Üreter obstrüksiyonun ratlarda eritrosit deformabilitesini olumsuz etkilediğini SO uygulamasının ise düzelttiğini tespit ettik. Ancak bu bulguların daha detaylı ve geniş serilerde yapılacak klinik ve deneysel çalışmalarla desteklenmesi gerekmektedir.
|