PEDİATRİK HASTADA RADYOTERAPİ UYGULAMALARINDA ALTERNATİF BİR YÖNTEM: İNSÜFLASYON ANESTEZİSİ
Betül Güven Aytaç
PEDİATRİK HASTADA RADYOTERAPİ UYGULAMALARINDA ALTERNATİF BİR YÖNTEM: İNSÜFLASYON ANESTEZİSİ
GİRİŞ: Radyoterapi sırasında sağlıklı dokuların korunması ve patolojik dokulara odaklanan doğru bir radyasyon dozu dağılımı için çocuklarda hareketsizlik sağlayacak düzeyde yüzeyel-derin sedasyon gerekmektedir. Radyoterapi seansının süresi sedasyon derinliğini sürdürmeyi güçleştirebilmektedir (1). Bu sunumda amacımız grade IV medullablastom nedeniyle radyoterapi uygulanan 5 yaşındaki hastada derin sedasyon deneyimimizi paylaşmaktı.
OLGU SUNUMU: 5 yaşındaki 18 kg ağırlığındaki kız çocuk hastaya grade IV medullablastom nedeniyle tomoterapide 180 cGy dozda kraniospinal bölge ışınlanması planlandı. Sol el sırtından 22 gauge damar-yolu açılarak 1mg midazolam 0,2 mg atropin ve 35 mg ketamin uygulanarak maskeyle 4lt/dk oksijen verildi. EKG ve pulsoksimetre ile monitorize edildi. Hasta termoplastik zırh ve flasterlerle masaya tespit edildi. Direnç göstermesi üzerine 10mg iv ketamin eklendi. Monitör ve hastaya ayrı kameralar yönlendirilerek dışarı çıkıldı. 4,8 dakika süren görüntüleme sırasında hareket üzerine 0,5 mg midazolam ve 20 mg ketamin ek dozu uygulandı. 4,8 dk görüntüleme sonrası minimal hareketler görülmesi üzerine 10 mg ketamin ek doz uygulanarak 8 dk süren radyoterapiye başlandı. Radyoterapi sırasında tedaviyi engellemeyecek düzeyde hareket gözlendi. Bir sonraki seansta radyoterapide hareketi önleyecek sedasyon derinliğini sürdürmek için insüflasyon anestezisi planlandı. Sonraki seansta 1mg midazolam sonrasında %8 sevofluran ile 2dk indüksiyon sonrasında spontan solunumda oksijen maskesinden %4 sevofluran ile idame sedasyon sağlandı. 4,8 dk görüntü ve 8 dk süren radyoterapi uygulamasında hareketsizlik sağlanarak komplikasyon görülmeden tedavi sonlandırıldı.
TARTISMA VE SONUÇ
RT sırasında hasta monitörize edilerek 10-40 dakika süresince kapalı bir alanda bırakılarak kameralarla dışarıdan takip edilir. Hasta tedavi için gereken derecede hareketsiz olmalı, spontan solunumu baskılanmamalıdır. RT süresinin uzunluğu sedasyon derinliğini sürdürmeyi güçleştirebilmektedir. RT işlemin kesilmesi tedavinin etkinliğini azaltabilir. RT seansı sonrası kısa süreli takip edilerek hastaların evlerine taburcu edilmesi gereklidir. Bu durumlar özellikle uzun süren işlemlerde intravenöz ajanların doz titrasyonunu sağlamakta zorluklara neden olabilir. Sevofluran insüflasyonu ile sedasyon bu hastalarda alternatif bir yöntem olarak başarıyla kullanılabilir.
|