Kraniosinostozlu bir çocuğun dekompresif Cerrahi sırasında İntrakraniyal Basınç İzlemenin non-invaziv bir yöntemi: Ultrasonografi eşliğinde optik sinir kılıf çapı ölçümü
Ahmet BEŞİR, Ali AKDOĞAN
Giriş: Kraniosinostoz (KS) kafa kemiklerindeki bir veya birden fazla sütürün prematür olarak kapanmasını bağlı olarak artmış kafa içi basıncı (IKB) ile ilişkili bir hastalıktır. IKB artışına bağlı görülen yaygın klinik semptomlar baş ağrısı, uyku bozukluğu, irritability, gelişimsel gecikmenin yanı sıra serebral iskemi ve herniasyon sonucu beyin hasarından ölümle sonuçlanabilecek komplikasyonlar görülebilir. Bundan dolayıda İKB monitorizasyonu önemlidir. IKB monitorizasyonu, invaziv veya non invaziv olarak İKB’ı yüksek KS’li hastaların tedavi ve değerlendirilmesinde yaygın olarak kullanılır. Biz de KS’li bir çocukta kraniyektomi öncesi ve sonrası dönemde IKB’ının tanı ve takibinde noninvaziv bir yöntem olan ultrasonografi eşliğinde optik sinir kılıf çapı (OSKÇ) ölçümlerinin önemini sunmayı amaçladık.
Olgu: KS tanısı olan ve ek hastalığı bulunmayan 8 aylık 10 kg erkek çocuğun preoperatif laboratuvar değerleri normaldi. Zor entübasyon olasılığı için orofaringeal hava yolları, laringeal maskeler ve farklı boyutlarda diğer gerekli ekipmanlar hazırlandı. Ailesinden yazılı onam ve rıza belgesi alındıktan sonra operasyon odasına alınan hastaya standart anestezi monitörizasyon uygulandıktan sonrası, atropin 0,1mg, propofol 3mg/kg, 0,5mg dormicum, 10mcg fentanil ile anestezi indüksiyonu yapılıp entübe edildi. Anestezi idamesinde bispektral index (BİS) 40-60 olacak şekilde propofol 0,025-0,2 mg/kg/dk arasında, remifentanil infüzyonu ise 0,02-0,2 µg/kg/dk olacak şekilde total intravenöz anestezi (TİVA) uygulandı. % 50 O2 ve % 50 hava ile ventilasyon sağlandı. IKB değişimini takip etmek amacıyla cerrahi öncesinde ölçülen OSKÇ 0.66cm ölçüldü. Peroperatif hemodinamik ve oksijenizasyona ait takiplerinde bir problem yaşanmadı. 55 dakika süren operasyon sonrası spontan solunumu başlayan hasta ekstübe edildi. Postoperatif OSKÇ değeri 0.58cm’ye gerilediği görüldü. Ayılma ünitesinde takibinde problem olmayan hasta servise nakledildi.
Tartışma: KS’li çocuklar IKB gelişimi için büyük bir risk altındadır. Dekompresif cerrahi öncesi ve sonrasında hastanın durumunu kötüleştiren komorbitilerden IKB’daki değişiklerin yakından takip edilmesi gerekli müdahalelerin zamanında yapılması açısından önemlidir. Sonuç olarak KS’li pediatrik hastalarda kafa içi basıncındaki değişikliklerin takibinde USG eşliğinde OSKÇ ölçümünün etkin, daha az invaziv, radyasyon tehlikesi olmadan tekrarlanabilir ve kolay uygulanabilir yöntem olduğunu düşünmekteyiz.
|