İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2020

P-021

Huntington Hastalığı Olan Hastada Ultrason Kılavuzluğunda İnfraklaviküler Blok: Olgu Sunumu

Fatih ŞAHİN, Havva KOCAYİĞİT, Gürkan DEMİR, Onur PALABIYIK



GİRİŞ/AMAÇ

Huntington hastalığı (HD), progresif, nörodejeneratif otozomal dominant geçişli hastalıktır. Bu hastalarda disfaji sıklıkla gözlenmektedir ve faringeal kasların işlev bozukluğuna bağlı pulmoner aspirasyon önemli risklerdendir. Anestezistler için temel sorunlar zor hava yolu, uyku apnesi, aspirasyon riski ve ilaçlara beklenmedik reaksiyonlardır. İnfraklaviküler sinir bloğu dirsek, önkol ve el cerrahilerinde genel anesteziye alternatif veya yardımcı olarak kullanılabilen brakiyal pleksus bloğudur.

OLGU SUNUMU

65 yaşındaki HD olan bayan hastaya sol radius kırığı nedeniyle ameliyat planlandı. Hastanın tüm vücudunda koreiform hareketler mevcuttu. HD tedavisi için pridostigmin ve olanzapin kullanıyordu. Genel anestezi riskleri ve postoperatif ağrı tedavisi düşünülerek ultrasonografi (USG) kılavuzluğunda infraklaviküler sinir bloğu planlandı. Aksiller arter ve brakiyal pleksus kordları görüldükten sonra 80 mm uzunluğunda 22 gauge blok iğnesi arterin posterolateral saat 8 yönüne yerleştirilerek 10 ml % 2 lidokain (Aritmal, OSEL, Türkiye) ve 15 ml % 0.5 bupivakain (Buvasin, VEM, Türkiye) karışımı başarılı bir şekilde uygulandı. Enjeksiyon sırasında her kord etrafına lokal anesteziğin yayılımı USG ile takip edildi. Blok sonrasında 11 dakikada cerrahi için gerekli anestezi sağlandı. Sinir bloğunun ardından sol kolda koreiform hareketler tamamen kaybolurken diğer bölgelerde devam ettiği görüldü.

TARTIŞMA/SONUÇ

Herhangi bir anestezi yönteminin mutlak kontrendikasyonu olmamakla birlikte HD'de atipik psödokolinesteraz insidansının arttığı ve süksinilkolinden kaçınılması gerektiği, non-depolarizan kas gevşeticilere anormal yanıt oluşabileceği bildirilmiştir. Literatür taramasında HD hastalarında daha önce spinal anestezinin başarıyla uygulandığı bildirilirken periferik sinir bloğu uygulamasına rastlamadık. Sadece postoperatif analjezi için genel anestezi altında USG kılavuzluğunda başarılı bir şekilde yerleştirilmiş interskalen kateter uygulaması mevcuttu. Bizim hastamızda genel anesteziye bağlı komplikasyonları önlemek için USG kılavuzluğunda infraklaviküler sinir bloğu uygulamayı tercih ettik. Anestezi etkisi tam olarak sağlandığında sol üst ekstremite koreiform hareketlerini tamamen kaybolduğu gözlendi. Üst ekstremite hareketleri bloğun etkisi bittiğinde yavaşça yeniden ortaya çıktı. Sonuç olarak, HD hastalarında pulmoner aspirasyona bağlı komplikasyonları önlemek için uygun cerrahilerde USG eşliğinde infraklaviküler sinir bloğu genel anestezi alternatif olarak kullanılabileceği düşüncesindeyiz.