İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2020

P-014

ABARTILI OTONOMİK İNSTABİLİTESİ OLAN TETANOZ HASTASINDA SIVI TEDAVİSİNİN ULTRASONOGRAFİ EŞLİĞİNDE NON-İNVAZİV YÖNETİMİ

Tümay Çakır, Eylem Yaşar, Selmin Dirgen Çaylak



GİRİŞ

Tetanoz, kas spazmları ile seyreden sinir sistemi bozukluğudur. Hastalarda tipik olarak terleme, kardiyak aritmiler, kan basıncında dalgalanmalar ve ateş gibi otonom sinir sistemi hiperaktivitesi görülebilir.

Bu vaka raporunda, tetanoz nedeniyle ciddi hemodinamik dalgalanmaları olan bir hastada, günlük ultrasonografik vena kava çapı ve ejeksiyon fraksiyonu (EF) ölçümü ile non-invaziv sıvı yönetimini sunmayı amaçladık.

OLGU

Altmışsekiz yaşında erkek hasta, ağız etrafında uyuşma nedeniyle acil servise başvurdu. On gün önce paslı çiviye kafasını çarpan hastanın solunum sayısı 28/dk, kan basıncı 150/75 mmHg, nabız 90/dk ölçüldü. Hastaya tetanoz tanısıyla intramusküler insan tetanoz immunglobulini uygulandı. Elektif şartlarda entübe edilen hasta, sedasyon altında yoğun bakım ünitesinde izole bir odaya yatırıldı. Antibiyotik tedavisine rağmen kas spazmının artması üzerine magnezyum sülfat ve reküronyum bromür infüzyonu ile baklofen tablet tedavisi başlandı. Yatışının 5. gününde hastada hemodinamik açıdan ciddi hipo/hipertansif ataklar gelişti. Kalp atım hızı 70-130 atım/dk, sistolik kan basıncı 60-250 mmHg arasında dalgalanan hastaya, sıvı durumu değerlendirmesi ve ayırıcı tanı amacıyla ultrasonografik Toraks değerlendirmesi ve ekokardiyografi yapıldı. EF'si %50 olan ve ek patoloji saptanmayan hastada, vena kava inspirasyon çapı 1.6 cm ve %50’nin altında kollabe olarak ölçüldü. Mevcut kliniğin otonom sinir sistemi instabilitesi ile açıklanabileceği düşünülerek esmelol ve noradreanalin infüzyonu başlandı. Sıvı tedavisinin uygun şekilde yönlendirilmesi amacıyla günlük EF, vena kava çapı ölçümü ve yüklenme takibi açısından Toraks ultrasonu yapıldı. Hemodinamik bulguları stabilleşen hasta, yatışının 25. günde mekanik ventilasyondan ayrıldı ve 32. günde servise devredildi.

TARTIŞMA

Günümüzde sıvı tedavisi yönetimi için pleth değişkenlik indeksi gibi yeni ve non-invaziv yöntemler çıkmış olsa da bunlar özel monitörler ve yazılımlar gerektirebilmektedir. Vena kava boyutundaki değişmelerin ve EF’nun ultrasonografik değerlendirmesi ise hem non-invaziv hem de maliyet etkin olması açısından oldukça avantajlıdır. Otonom sinir disfonksiyonu, tetanozun hafif klinik prezentasyonunda bile ortaya çıkabilmektedir. Özellikle yaşlı hastalarda, otonom sinir sistemi tutulumunun neden olduğu hemodinamik disfonksiyonda, sıvı tedavisinin non-invaziv takibi amacıyla ultrason kullanımının etkin olduğunu düşünmekteyiz.