Kükürtlü Suda Boğulma: Olgu Sunumu
Gizem Akgün, Canan Gürsoy, Mustafa Muhiddin, Semra Gümüş Demirbilek
Giriş: Kükürtlü su; balneoterapinin önemli kompenentlerinden biri olan hidroterapide sıkça uygulanmaktadır. Antiseptik, antiinflamatuvar ve kerotilitik etkilerinin yanı sıra inhalasyon ile solunum sistemi hastalıklarında, banyo yöntemi ile bazı deri hastalıklarında, içilerek nefritlerde ve diabette kullanılmaktadır. Hidroterapinin bu uygulanma yöntemleri ölümcül olabilecek kazalara neden olabilmektedir. Biz bu olgu sunumu ile ülkemizde de balneoterapi için yaygın olarak kullanılan kükürtlü suyun yanlışlıkla aspirasyonu ile ortaya çıkan akut solunum yetmezliği ve tedavi yönetimimizi sunmak istedik.
Olgu: 23 yaş erkek hasta kükürtlü su kaplıcasında boğulma nedeniyle acil servise getirilmiş. Alkollü olduğu tespit edilen hastanın yapılan muayenesinde GKS 13puan, kalp atım hızı:108/dk, TA:145/95 mmHg, dispneik, SS:30/dk, 6 lt/dk maske ile oksijen desteğinde SpO2 %92 olarak tespit edildi. Oral mukoza hiperemik, akciğer oskültasyonunda yaygın raller mevcuttu. Akciğerin radyolojik görüntülemesinde yaygın buzlu cam alanları mevcuttu. CPAP (0.50 FIO2, 6cmH2O PEEP,10cmH2O Psup) desteğine alınan hastanın hemodinamik parametreleri ve kan gazı verileri tablo1’de verildi. Yatışının 48. saatinde hasta tedaviyi ret ederek öneriler ile taburcu edildi. Taburculuk sonrası yaklaşık 10 gün boyunca öksürük, dispne şikayetlerinin devam ettiği ve efor ile arttığı öğrenildi.
Tartışma-Sonuç: Kükürtlü su; inhalasyon yöntemi ile özellikle KOAH hastalarının öksürük semptomlarını azaltmak için kullanılmaktadır. Bu etkisini; mukozal membranda vazodilatasyon, IgA üretiminde ve muko-silier klirenste artış ile gösterdiği bilinmektedir. Ülkemizde kaplıca ve spa merkezlerinde de sıkça kullanılan bir uygulamadır. Fakat kaza ile aspirasyonu hakkında bilgiler sınırlıdır. Olgumuzda boğulma sonrası akut solunum sıkıntısı gelişmiştir. Akciğer hasarı; sıvının kendisi ve fizyokimyasal özelliklerine bağlı olarak değişecektir. Termal suların 35-45°C olması trakeal mukozada ve alveollerde yanık benzeri hasara neden olabilir. Olgumuzun oral mukozasında hiperemi dışında ek patolojiye rastlanmamıştır. Aspire edilen suyun yoğunluğuna bağlı olarak atelektazi gelişebilir. Bu nedenle erken solunum fizyoterapisi akılda tutulmalıdır. Termal suların antibakteriyel olduğu göz önünde bulundurulduğunda mikrobiyolojik açıdan fakir oldukları düşünülmektedir. Boğulma sırasında mide içeriğinin aspirasyonu ile bakteriyel pnömoni gelişebilir. FOB örnekleme yapmak ve termal hasarın boyutunu görmek adına faydalı olabilir.
|