İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2020

S-011

Trakeal Rezeksiyon Cerrahisinde Anestezi Yönetimimiz

Tuğba Kaya Kürten, Gökhan Özkan, Mehmet Burak Eşkin, Serkan Şenkal, Ahmet Coşar



Giriş: Trakeanın anatomik özelliklerinden dolayı cerrahisinde güçlükler görülebilmektedir. Özellikle uzun süreli entübasyon sonrasında hastalarda benign granülasyon dokusu oluşabilmektedir.Bu da trakeanın rekonstrüksiyonu veya rezeksiyonunu gerektirir. Bu bildirimizde uzun süreli yoğun bakım yatış öyküsü sonrası trakeal rezeksiyon gerçekleştirilen hastada anestezi yönetimimizi sunmayı amaçladık.

Olgu: 19 yaşında erkek hastanın araç dışı trafik kazasına bağlı kafa travması nedeniyle 60 gün boyunca entübe şekilde yoğun bakım öyküsü olan hastanın taburculuk sonrasında gelişmiş stridor, efor ve pozisyonel dispne bulguları mevcuttu. Hastanın üç boyutlu boyun tomografi görüntülemesinde subglottik bölgede 15 mm fibröz darlık saptandı.Hastaya göğüs cerrahi ekibi tarafından trakeal rezeksiyon cerrahisi planlandı. Hasta operasyon öncesi anestezi dosyası ve onam formu incelenip ameliyathane salonuna alındı.Monitorize edilip damar yolu açıldı. Baş 45 derece yukarı pozisyonda, spontan solunum sedatiflerle baskılanmadan %100 fio2 ile end-tidal oksijen 90’ın üzerinde olacak şekilde uygun preoksijenizasyon uygulandı. İndüksiyonda 1 mg/kg lidokain, 2 mg/kg propofol, 1,5 mcg/kg fentanil kullanıldı. Sevofluran ile anestezi derinliği sağlanan hastaya 4 numara LMA(Larengeal maske airway) yerleştirildi ve mekanik ventilatör ile havayolu güvenliği sağlandı. Sevofluran ve remifentanil ile anestezi idamesi sağlanan hastaya 30 dk da bir 0,1 mg/kg roküronyum uygulanarak kas gevşemesi sağlandı.Anastomoz için rezeksiyona başlandığında cerrahi ekibe 6,5 numara spiralli endotrakeal tüp steril şartlarda verildi. Bundan sonraki havayolu kontrolü LMA’dan, anostomoz hattının distalindeki endotrakeal tüp ile gerçekleşti. Cerrahi ekibin trakea ya uç uca anastomozu yaklaştırma işlemi bitmek üzere iken, hastanın havayolu tekrar LMA ile sağlandı. Anastomoz hattı kapanma işleminin bitirilmesi için distal trakeadan 6,5 numaralı ETT cerrahi ekip tarafından çıkarıldı ve hızlı bir şekilde sütur hattı tamamen kapatıldı. Anastomoz hattındaki kaçak kontrolü valsalva işlemi ile kontrol edildi. Cerrahi, LMA çıkarılmadan başarıyla sonlandırıldı.

Sonuç: Trakea cerrahisi hava yolunun güvenliğinin sağlanması açısından anestezistler için oldukça önemli bir cerrahidir .Biz ise bu vakada sadce LMA kullanarak perioperatif cerrahi sürecin hava yolu üzerindeki stresini azaltmış olduk.