Friedreich Ataksisi Olgusunda Anestezi Yönetimi
Zeynep Nur İncekara, Abdurrahman Engin Baydemir, Ergün Mendeş
GİRİŞ: Friedrich ataksisi, otozomal resesif kalıtımlı, nadir görülen nörodejerenatif bir hastalıktır. Hastalığa kas iskelet sistemi ve kardiyovasküler sistem patolojileri eşlik edebilmektedir. Bu olguda Friedreich Ataksi tanısı olan hastanın anestezi yönetimini sunmayı amaçladık.
OLGU: 37 yaşında, 85 kg, 5 paket-yıl sigara öyküsü olan ve 13 yıl önce Friedreich Ataksisi tanısı konulmuş hastaya ayak bileği kırığı nedeniyle operasyon planlandı. Hasta preoperatif Nöroloji ve Göğüs Hastalıkları hekimlerince değerlendirildi. Nörolojik muayenesinde solda daha belirgin olarak bilateral dismetri ve disdiadokinezi saptandı. Serebellar dizartri mevcuttu. Sol göz primer pozisyonda laterale deviye idi. Hasta sandalye bağımlıydı, çift taraflı destekle ayağa kalkabiliyordu. Skolyozu olan hastaya Göğüs Hastalıkları tarafından ek öneride bulunulmadı. Hasta uyumsuzluğu nedeniyle SFT yapılamadı. Hastanın wbc:12.000 AST:52 olması dışında laboratuvar tetkikleri normal olarak izlendi. EKG NSR olarak kaydedildi. Standart monitörizasyon (EKG, SpO2, NIBP, ısı) uygulandı. Genel anestezi hazırlığı yapıldı. 2 mg/kg propofol, 1,5 mcg/kg fentanyl enjeksiyonunu takiben LMA yerleştirildi ve sevofluran ile anestezi idamesi sağlandı. Sevofluran konsantrayonu %2, %40-60 O2-medikal hava karışımı TGA 2lt/dk olarak uygulandı, EtCO2 35-45 aralığında olacak şekilde takip edildi. Nöromuskuler bloker ajan kullanılmadı. İntraoperatif analjezi amacıyla 0.05 mcg/kg/dk remifentanil infüzyonu başlandı. Hemodinamisi stabil seyreden hastaya operasyon bitimine 30 dk kala ranitidin 50 mg, parasetamol 1 gr ve tramadol 1mg/kg iv uygulandı. Perioperatif aritmi gözlenmedi. Hasta işlem sonunda sorunsuz uyandırıldı. Postoperatif derlenme ünitesinde takip edildi. Servis takiplerinde ek yakınması olmayan hasta postoperatif 2. gün taburcu edildi. Hastanın 3 hafta sonra yapılan Nöroloji poliklinik kontrolünde muayenesinde önceye göre belirgin değişiklik kaydedilmediği bildirildi.
SONUÇ: Nadir görülen bir patoloji olan Friedreich Ataksisi olgularında eşlik eden hipertrofik kardiyomiyopati ve aritmiler, anestezi yönetimini güçleştirmekte, ölüm gibi istenmeyen sonuçlara yol açabilmektedir. Bu hasta grubunda depolarizan kas gevşeticiler hiperkalemi riskinden dolayı tercih edilmemektedir; non-depolarizan kas gevşeticilere ise hassasiyet bildirilmiştir. Hastamızda kas gevşetici ilaç kullanımından ve mevcut nörolojik defisit nedeniyle santral blok uygulamasından kaçınıldı. Friedreich Ataksi olgularında uygun preoperatif hazırlık ve ilaç seçimi, olası komplikasyonları azaltacaktır.
|