Renal İskemi Reperfüzyon Modelinde Uzak Organ Karaciğer “Preoperatif Açlık Süresi”nden Etkilenir mi?
Yasemin AKÇAALAN, Gürkan DUMLU, Ebru MENEKŞE, Ezgi ERKILIÇ, Mustafa Cem YILMAZ
Ankara Şehir Hastanesi
Giriş:
Renal iskemi reperfüzyon (IR) akut böbrek yetmezliğinin (ABY) en önemli sebeplerinden biridir. İskemi reperfüzyon modellerinde böbrek ve karaciğer arasında yakın çapraz ilişkiyi tanımlamaya çalışan çalışmalar olmasına karşın hala ilgi çekici olmaya devam etmektedir. Uzak organ hasarı patogenezinin çok faktörlü olduğu düşünülse de, reaktif oksijen türlerinin (ROS) oluşumu sıklıkla suçlanan mekanizmadır. Tümör nekroz faktör alfa- beta (TNF-α ve β) bazı interlökinler ve adhezyon molekülleri salınan önemli inflamatuar moleküllerdir.
Preoperatif açlık sürelerinin düzenlenmesi, son yıllarda popülerlik kazanan Enhanced Recovery After Surgery (ERAS) protokolleri içinde yer alan önemli bir parametredir. Akut inflamatuvar yanıtın daha az olmasında rolü olduğu düşünülmektedir. Biz bu deneysel çalışmamızda, preoperatif açlık sürelerinin, renal IR hasarında karaciğer üzerine etkilerini değerlendirmeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntem: Çalışmada 3 grup oluşturuldu, her grupta 7şer tane olmak üzere 21 adet sıçan kullanıldı. Grup A: Preoperatif 12 saatlik açlık ve susuzluğu takiben sadece abdominal laparatomi uygulandı. Grup B: Preoperatif 12 saatlik açlık ve susuzluğu takiben abdominal laparotomi uygulandı. İç organlar ekarte edilip sol böbrek pedikülü klemplendi. 20 dakika iskemi oluşturuldu. Sonrasında 20 dk reperfüzyon sağlandı. Grup C: Preoperatif 2 saatlik açlık ve susuzluğu takiben abdominal laparatomi uygulandı. Aynı şekilde 20 dakika iskemi sonrası 20 dakika reperfüzyon sağlandı.Reperfüzyon sonrası karaciğer dokusu çıkarıldı. Dokuda histopatolojik açıdan apoptozis, konjesyon, balon dejenerasyonu, nükleer pleomorfizm ve lökosit infiltrasyonu , biyokimyasal olarak kanda TNF-alfa, IL-1 beta, IL-6 ve IL10 düzeyleri bakıldı.
Bulgular: Gruplar arası ve grup içi değerlendirmelerde biyokimyasal ölçümlerde herhangi bir farklılık saptanmadı. Patolojik konjesyon skorlamaları A ve B grubunda benzer iken, C grubunda daha az olarak izlendi. Apopitozis ve lökosit infiltrasyonları açısından değişiklik bulunmadı.
Tartışma ve Sonuç: Çalışmamızda çok uzun olmayan renal İR hasarında preoperatif uzun açlık süresi, karaciğer histopatolojisinde farklılığa neden olurken inflamatuvar biyokimyasal parametrelerde farklılık yaratmadığını gördük. Hafif iskemik hasar olarak modellediğimiz bu çalışmadan sonra iskemi reperfüzyon sürelerinin daha fazla uzatılıp preoperatif sadece karbonhidrat verilen çalışmalarla bu konunun daha da geliştirilebileceğini düşünmekteyiz.
|