ELEKTİF ÜST EKSTREMİTE CERRAHİSİ OLGULARINDA, PERİOPERATİF PERFÜZYON İNDEKSİ ÖLÇÜMLERİNİN ULTRASON EŞLİĞİNDE UYGULANAN SUPRAKLAVİKULAR BLOK BAŞARISINI ÖN GÖRMEDEKİ ETKİNLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI
Yusuf Harun İren, Hülya Başar, Mehmet Çakırca, Ayşe Eken, Mürüvvet Taşkır Turan
SB. Siirt Kurtalan Devlet Hastanesi
Giriş:
Üst ekstremite cerrahilerinde perferik sinir blokları (PSB) sıklıkla tercih edilir. Periferik sinir bloklarının başarısının değerlendirilmesinde kullanılan geleneksel testler için, hasta kooperasyonu ve uyumu mutlak bir gerekliliktir. Geleneksel testlerin aksine objektif bir yöntem olan Perfüzyon İndeksi (Pİ) ölçümü, periferik sinir bloğu başarısının belirlenmesinde alternatif bir yöntem olabilir. Bu çalışmada; Pİ ölçümlerinin, supraklavikular blok başarısının belirlenmesindeki etkinliğinin araştırılması amaçlandı.
Gereç ve Yöntem: Etik Kurul onayı ve hasta onamları alındıktan sonra, ultrasonografi (USG) eşliğinde supraklavikular blok uygulanacak 40 üst ekstremite cerrahisi olgusu çalışmaya dahil edildi. Başarısız PSB nedeniyle 2 olguya genel anestezi uygulandı. Supraklavikular blok öncesi Pİ değeri bazal değer olarak kaydedildi. Supraklavikular blok in-plane teknik kullanılarak ultrason eşliğinde gerçekleştirildi. Pinprick testi, soğuk duyu kaybı testi, Modifiye Bromage Skoru ve hemodinamik parametreler ile, her iki ekstremitenin Pİ ölçümleri 30 dakika boyunca takip edildi ve 5’er dakikalık aralıklarla kayıt altına alındı. Pİ değerlerinin ve Pİ artış değerlerinin sinir bloğunun varlığını öngörmedeki etkinliği tanısal ROC analizi ile değerlendirildi.
Bulgular: Hastaların blok yapılan kollarında 5, 10, 15, 20, 25 ve 30. dakika Pİ değeri, bazal Pİ değerine göre anlamlı olarak yüksek bulundu (p<0,001). Sinir bloğu varlığının tespiti için 10. dakika Pİ kesme değeri 3,55 için sensitivite %84,2, spesifite %70, Pİ artış kesme değeri 1,137 kat için sensitivitesi %94,7, spesifitesi %62,5 olarak belirlendi.
Tartışma ve Sonuç: Bölgesel anestezi sonrasında ilk olarak sempatik blok oluşmaktadır. Sempatik blokaja bağlı oluşan vazodilatasyon ile değişen periferik perfüzyonun dinamiklerini değerlendiren Pİ ölçümlerinin, blok varlığı ile blok başarısı arasında güçlü tanısal ilişkisi olduğu tespit ettik. Sinir bloğu varlığının ön görülmesinde “Pİ artış oranı” takibinin, Pİ değeri takibinden daha başarılı ve güvenilir olacağını düşünmekteyiz. Çalışmamızda PSB sonrası özellikle ilk 10 dakikada gerçekleşen 1,137 kat Pİ artışının blok başarısını ön görmede yüksek tanısal değerinin olduğu ve Pİ ölçümlerinin geleneksel test yöntemlerinden çok daha hızlı ve objektif bir şekilde sinir bloğu varlığını belirleyebileceği sonucuna ulaşıldı.
|