Yoğun bakımda kanser tedavisi sonrası gelişen pulmoner emboli hastasının trombolitik tedavisi ve takibi
Emel Yıldız, Ayşe Yıldırımer, Ece Okgil, Canan Balcı
Kütahya sağlık bilimleri üniversitesi
Giriş:
Pulmoner emboli kardivasküler hastalıklar içersinde yüksek oranda mortaliteye neden olan tanılardan birisidir. Genellikle derin ven trombozuna sekonder olarak gelişse de geçirilmiş cerrahi müdahale, travma, immobilizasyon, gebelik, oral kontraseptif veya hormon replasman tedavisi kullanımı, kanser, obezite önemli risk faktörleri arasındadır(1). Pulmoner emboli klinik bulguları göğüs ağrısı,dispne, öksürük, hemoptizi ve bilinç bulanıklığı gibi semptomlardan oluşmaktadır. Trombolitik tedavi kararının verilmesi yarar ve zarar hesaplanarak verilmelidir. Trombolitik tedavilerin yoğun bakımda verilmesi hastaların güvenli bir şekilde yönetilmesini ve çıkabilekecek komplikasyonların zamanında izlenmesi için önemlidir. Biz bu olgu sunumunda kanser tedavisi gören ve pulmoner emboli tanısı olan ve mortalitesi yüksek olan bir hastanın yoğun bakımda takip ve tedavisinin önemini vurgulamak istedik.
Olgu: 69 yaşında kadın hasta akciğer kanseri tedavi sürecinde iken karın ağrısı şikayeti ile acil servise başvurmuş. Hasta pulmoner emboli tanısı ile yoğun bakıma yatırıldı. Hasta takipneik durumdaydı. Hastanın laboratuvar değerlendirmesinde d-dimer ve ferritin yüksekliği vardı. Yapılan EKO da PAB:70mmHg ana pulmoner arterde 34mm, sol pulmoner arterda mobil trombüs izlendi. Toraks BT de bilateral ana pulmoner arterden başlayıp alt dallara kadar devam eden pulmoner emboli ile uyumlu dolum defekti saptandı(resin1). Submasif emboli tanısı ile yoğun bakıma yatırıldı. Hastaya yoğun bakım yatısının 1. günü 50mg alteplaz 2 saatte infüzyon yapıldı. 4 saat sonra 2 doz 50mg alteplaz verildi. Sonrasında yapılan EKO' da PAB: 55-60 mmHg olarak değerlendirildi. Trombolitik tedavi sonrasında çekilen kontrol toraks BT de bilateral ana pulmoner arterlerden segmentlere uzanan embolinin 2 gün öncekine göre azaldığı görüldü(resim2). Hastanın takipnesi geriledi. Hasta yatışının 5. günü servise devredildi.
Tartışma ve Sonuç:
Pulmoner tümör embolisi ve kötü prognoza sahip malignitenin son dönem belirtileridir(2).Progresif, açıklanamayan dispne, vakaların % 60'ında en yaygın semptomdur (3).Öksürük, hemoptizi, yorgunluk ve kilo kaybı daha seyrek görülür.PE şüphesi olan hastalara ilk yaklaşım, klinik değerlendirme ve kesin tanısal testler devam ederken hastayı stabilize etmeye odaklanmalıdır. PE tanısı doğrulanmadan önce bile antikoagülasyon başlatılmalıdır.
|