Covid-19’a Bağlı Ağır Pnömonili Hastalarda Airway Pressure Release Ventilation Modunda Görülen Pnömomediastinum Olguları
Aycan KURTARANGİL DOĞAN, İlkay CEYLAN, ŞULE BALK
S.B.Ü. Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Giriş:
Pnömomediastinum solunum sistemi veya sindirim sistemi organlarının perforasyonu sonucunda mediasten içinde hava bulunması olarak tarif edilir ve nadir görülen bir durumdur (1). Spontan pnömomediastinium genellikle nadir görülen bir durum olup, intratorasik basınçtaki artışa bağlı olarak alveolar rüptür ve ardından bronkovasküler kılıftan mediastene hava geçişini ifade eder. Cilt altı amfizem ise hava deri altındaki dokulara girdiğinde ortaya çıkar. Mekanik ventilasyon sırasında barotravmaya bağlı pnömomediasten ve cilt altı amfizemi görülebilir. COVID-19 hastalarında pnömotoraks / pnömomediastinum daha yaygın görülmektedir.
Olgu serimizde mekanik ventilatörde Airway pressure release ventilation (APRV) modunda takip edilen ağır COVID-19 pnömonisi olan hastalarda pnömotoraks olmaksızın gelişen cilt altı amfizem ve pnömomediastiniuma dikkat çekmeyi amaçladık.
Olgu: COVID-19 pnömonisi nedeniyle hipoksik seyreden hastalarda oksijenizasyonu arttırmak amacıyla yoğun bakım ünitemizde entübe takip ettiğimiz hastaları APRV modu ile standart başlangıç ayarları inspiratuar basınç (Phigh) 28-32 cmH2O zorunlu inspiratuar zaman (Thigh) 5.5 sn ayarlanarak takibe başlıyoruz. Takiplerimiz sırasında 17 hastada pnömotorax olmaksızın cilt altı amfizem/pnömomediastinum geliştiği görüldü. 17 olgumuz tabloda sunulmuştur.
Tartışma ve Sonuç: COVID-19'lu hastalarda pnömotoraks ve/veya pnömomediastinum, mekanik ventilasyon için trakeal entübasyonu takiben daha sık görülür, bu durum büyük çaplı trakeal tüplerin kullanımı ve daha yüksek ventilasyon basınçları ile birlikte trakeobronşiyal yaralanmaya ikincil olabilir (2). COVID-19 ve refrakter hipoksemisi olan hastalarda APRV, alveolar recruitmantı iyileştirebilir, ölü boşluk ventilasyonunu azaltabilir ve ventilasyon ve perfüzyonun akciğerlerin farklı bölgelerindeki dağılımını dengeleyerek oksijenasyon, alveolar ventilasyon ve karbondioksit klirensini iyileştirebilir, bu etkiler daha yüksek hava yolu basıncı ile daha belirgindir (3). Plato basınçları, COVID-19 pnömonisine bağlı gelişen ARDS’nin fibroproliferatif fazındaki hastalarda daha düşük tutularak yeterli oksijeneasyonun hedeflenmesi bu tür komplikasyonların önüne geçebilir.
|