SPİNAL MUSKULER ATROFİLİ OLGUDA FEMUR BOYUN KIRIĞI İÇİN LOMBER PLEKSUS İLE SİYAYİK SİNİR BLOĞU KOMBİNASYONU
Cağdaş Dağlı, Resul Yılmaz, Feyza Kolsuz Erdem, Halime Süslü, Şule Arıcan, Sema Tuncer Uzun
Necmettin Erbakan Üniversitesi, Meram Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD.
Giriş:
Spinal muskuler atrofi (SMA) ilerleyici kas güçsüzlüğü ile karakterize nörolojik bir hastalıktır. Genel anesteziklerin ve kas gevşeticilerin uygulanmasının istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Bu sunumda femur boyun kırığı nedeniyle cerrahi planlanan Tip III-SMA hastasında başarılı bir lomber pleksus ve siyatik sinir bloğu olgusunu paylaşmayı amaçladık.
Olgu: 52 yaşındaki olgu yaklaşık 2 metre yükseklikten düşme sonrasında gelişen femur boyun kırığı için cerrahi operasyon planlandı. Olgunun preoperatif değerlendirmesinde ilk şikayetleri 16 yaşında alt ekstremite güçsüzlüğü ile ortaya çıkan ve sonrasında Tip III-SMA tanısı aldığı öğrenildi. Fizik muayenede hastanın kas gücü alt ekstremitede 2/5, üst ekstremitede 4/5 idi. Hastanın ağız açıklığı sınırlıydı ve Mallampati skoru IV olarak belirlendi. Zor hava yolu olasılığı düşünülerek Lomber pleksus ve siyatik sinir bloğu planlandı.
Hasta operasyon odasına alındı ve monitörizasyon sonrası ilk değerleri TA:128/72 mmHg, SpO2:%97, nabız:85/dk, elektrokardiyogram sinüs ritminde olarak kaydedildi. Hasta lateral dekübit pozisyon da yatırıldı. Konveks ultrason probu ve 22 gauge blok iğnesi kullanılarak lomber pleksus bloğu ve siyatik sinir bloğu uygulandı. Toplam 40 ml hacimde 100 mg bupivakain ve 300 mg prilokain kullanıldı.
Blok uygulamalarının ardından duyu ve motor blok kalitesi değerlendirilerek yeterli blok oluştuktan sonra cerrahi başlatıldı. Yaklaşık üç saat süren operasyonda ek anestezik ihtiyacı olmadı.
Bloğun 9. saatinde; ekstremitenin kasgücü 1/5 derece ile döndü ve NRS; 2 olarak belirlendi. Bloğun 12. saatinde; kas gücü 2/5 olan başlangıç derecesine ulaştı ve NRS; 5 olarak belirlendi. Takibinde komplikasyona rastlanmadı.
Tartışma ve Sonuç: SMA olgularında kas gevşetici kullanımı ve rejyonel anestezi uygulaması bildirilmiştir ancak güvenlik açısından herhangi bir spesifik yöntem üzerinde fikir birliği yoktur. Bu tür hastalarda solunum dinamikleri üzerinde sadece minimal etkisi olacak anestezi teknikleri seçilmelidir.
Sonuç olarak; Bu olgu, anestezi yönetiminin zor olduğu bir hasta grubu olan SMA’lı olgularda periferik sinir bloklarının güvenle kullanılabileceğini göstermektedir.
|