İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2022

S-114

Hemofili C Tanılı Akut Apandisit Olgusunda Perioperatif Yönetim: Olgu Sunumu

Ece Naz DEMİR, Müşerref Beril DİNÇER, Ahmet Kemalettin KOLTKA

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı


Giriş:
Faktör XI eksikliği,milyonda bir görülen,otozomal resesif geçişli bir koagülasyon bozukluğudur. Hemofili C olarak da adlandırılmakta olup,uzamış kanama ve uzamış aPTT ile karakterizedir(1). Olgumuzda Hemofili C tanılı hastada laparoskopik apendektomide perioperatif yönetim anlatılmaktadır.

Olgu:
Laparoskopik apendektomi ameliyatı planlanan 27 yaş erkek hastanın preop anestezi muayenesinde,bir yıl önce Hemofili C tanısı aldığı öğrenildi. Lipom eksizyonu sonrası uzayan kanama ve hematom sebebiyle hematolojiye yönlendirilmiş; aPTT:109 sn, Faktör XI aktivitesi %1.1 (70-110 referans) gelen hastaya, Hemofili C tanısı konmuş ancak rutin tedavi önerilmemiş. Akut apandisit için başvurusunda,PT ve INR normal sınırlarda, aPTT: 82 sn uzamış şekildeydi. Hasta preop hematolojiye danışıldı; günlük 20 ml/kg TDP replasmanı ve 3X1 traneksamik asit 250 mg İV önerildi. Preop 7U TDP replasmanı ve traneksamik asit sonrası aPTT:34,9 değeri ile operasyona alındı. EKG, noninvaziv kan basıncı ve puls oksimetri monitörizasyonuyla,İV anestezi indüksiyonu sonrası entübe edilerek, sevofluran inhalasyon anestezisiyle laparoskopik apendektomi yapıldı. İntraoperatif 1U TDP replasmanı yapılan ameliyatta major kanama olmadı. Postop aynı gün 3U TDP replasmanı daha yapıldı, traneksamik asite devam edildi.Postop 4. günden itibaren TDP replasmanı sonlandırılarak,traneksamik asit oral tb’ e geçildi. 7. günde aPTT: 41.5 değeri ve hematoloji poliklinik kontrolü önerisiyle komplikasyonsuz taburcu edildi.

Tartışma ve Sonuç:
Olgumuzda,hematoloji önerileriyle GAA opere edilen hastada,hemoraji veya başka bir komplikasyon görülmemiştir. Bu hastalarda tedavi seçenekleri arasında Faktör XI konsantresi,TDP,traneksamik asit ve desmopressin vardır(1). Bizim olgumuzda da TDP ve traneksamik asit tedavisi önerilmiş ve aPTT normal değerlere geriledikten sonra belirgin kanama görülmeden opere edilmiştir. Operasyon GAA yapıldığı için,kanama diyatezi anestezi yönetimi için fazla sorun teşkil etmeyebilir; ancak literatürde Hemofili C hastalarında, preop hematoloji konsültasyonu ve etkin tedaviyle analjezi veya anestezi amaçlı rejyonel teknikler uygulanan olgu sunumları vardır(2,3). Genel anestezi veya uygun tedavi ile rejyonel anestezi kararı klinisyen için zorlayıcıdır, kar zarar oranı dengelenerek karar verilmelidir(4). Olgumuzda optimal tedavi ile aPTT normal sınırlara çekilerek yapılan perioperatif yönetimin güvenli olduğu görülmüştür ve meslektaşlarımız için yol gösterici niteliktedir.