AV MALFORMASYONLU HASTADA DİŞ ÇEKİMİ SONRASI DURMAYAN KANAMA: OLGU SUNUMU
Okan Araman, Onur Koyuncu, Senem Urfalı, Selim Turhanoğlu
HATAY MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ
Giriş: Arteriyovenöz malformasyonu (AVM) olan olguda, diş çekimi sonrası gelişen kanamaya bağlı hipovolemik şok ve kardiyak arrest gelişmesi ve bunun multidisipliner yönetimi anlatılmaktadır.
Olgu: 30 yaşında kadın hasta diş çekimi için hastanemize başvurdu. Öyküsünde AVM’si olması nedeniyle Kulak Burun Boğaz bölümüne konsülte edildi. Paranazal bilgisayarlı tomografi sonucuna göre sağ mastikatör bölgede AVM saptandı. Ancak AVM tedavisi verilmeden sağ üst 2. molar diş çekimi yapılan hastanın abondan kanaması oldu. Kanama tamponla durmadı, hasta senkop geçirdi ve mavi kod verildi. Hasta acil servise götürülürken kardiyak arrest oldu ve ivedilikle entübe edildi. 5 dakika cpr yapıldı, müdahaleye yanıt veren hasta ameliyathaneye alındı. Gelişinde kalp atımı 142/dakika idi, tansiyonu ölçülemedi, nabzı filiform hissediliyordu. Oksijen satürasyonu ölçülemedi. Hızlıca geniş damar yolları açıldı. Radial arter kanülize edilip arteryel tansiyon ölçümü yapıldı. İlk ölçülen tansiyon değeri 52/35 mmHg idi. Hastanın geliş Hemoglobin düzeyi 5.6 idi. Kan gazında metabolik asidozu vardı. Hastaya intravenöz sıvı ve kan replasmanı yapıldı. Taze donmuş plazma eritildi. Hastaya inotrop desteği başlandı. Bu esnada hava yolu güvenliği açısından Kulak Burun Boğaz ekibi hastaya trakeotomi açtı. Orotrakeal entübasyon tüpü çıkarıldı ve cerrahi ekip çıkan diş bölgesindeki yara yerine tampon sütürize ederek kanamayı durdurdu. Hasta yoğun bakıma alındı. 3 ünite ES replasmanı yapıldı Hemoglobin düzeyi 8.9’a çıktı. Operasyondan iki saat sonra uyanmaya başlayan hastanın GKS: 15 olarak ölçüldü, kan gazı düzeldi, bilinci açıldı ve spontan solunumu başladı. Post op 6. saatte t-tüpe alındı. Ertesi gün oda havasında stabil olan hastaya AVM embolizasyonu için randevu verildi ve hasta salah ile taburcu oldu.
Tartışma ve Sonuç: Arteriyovenöz malformasyon, rutin bir diş çekiminin mortalite ile sonuçlanmasına sebebiyet verebilirdi. Bu tür durumlar nadir olmakla birlikte, diş hekimleri ve ilgili branşların potansiyel risklerin farkında olmalı ve multidisipliner bir planlama ile önce embolizasyon ardından genel anestezi altında diş çekimi yapılması daha uygun olacaktır. Böylelikle meydana gelebilecek her türlü olumsuzluğa karşı önceden önlem alınabilir ve müdahalesi hızlıca yapılabilir.
|