İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2022

S-034

MAJOR ABDOMİNAL CERRAHİLERDE İNTERNAL JUGULER VEN KOLLAPSİBİLİTE VE PLETH DEĞİŞKENLİK İNDEKSİNİN ANESTEZİ İNDÜKSİYONU SONRASI HİPOTANSİYONU ÖNGÖREBİLİRLİĞİ

Behiç Girgin, Derya Atasever, Aslıhan Aykut, Nevriye Salman

Ankara Şehir Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD


Giriş:
Genel anestezi indüksiyonu sonrası hipotansiyon sık görülen bir komplikasyondur ve MI, SVO, kalp yetmezliği, ABH, hastanede kalışta uzama ile mortalitenin artması gibi postoperatif olumsuzluklara neden olabilmektedir (1-3). Bu durumu öngörebilmek amacıyla SVP sıklıkla kullanılmasına rağmen hem invazif hem de intravasküler volümü tam olarak yansıtmaması yeni monitorizasyonlara yönlendirmiştir (4). Bu amaçla internal juguler ven (IJV) ve inferior vena kava kollapsibilitesi indeksleri (CI) kullanılmaya başlanmış, ancak abdominal cerrahilerde IJV-CI uygulanabilirlik açısından daha çok tercih edilmiştir (5). Ayrıca intravasküler volüm değerlendirmesinde sıklıkla kullanılan noninvazif Pleth Değişkenlik İndeksi (PVI) indüksiyondan sonra hipotansiyonu öngörmedeki rolü araştırılmamıştır.Çalışmamızın amacı, genel anestezi indüksiyonundan sonra hipotansiyonu öngörmek için IJV-CI ölçümünü ve IJV-CI ile PVI’in arasında korelasyonu araştırmaktır.

Gereç ve Yöntem:
Bu prospektif gözlemsel çalışmada etik kurul onayı(no:264), bilgilendirilmiş gönüllü onamı alınıp; major abdominal cerrahi yapılan 96 hasta dahil edilmiştir. Hastaların demografik, laboratuvar, hemodinamik verileri ile BİS, PVI ve IJV-CI verileri kaydedildi. İndüksiyon 2-3 µg/kg fentanyl, 2-3 mg/kg propofol ve 0,6 mg/kg rokuronyum ile sağlandıktan sonra idame sevofluran ve remifentanil ile sağlandı. İlk 10 dk cerrahiye başlanmadan noninvazif kan basıncı ölçülerek SAB’ın <90 mmHg ve/veya başlangıç SAB değerine göre >%30 düşüş veya OAB’ın <60 mmHg olan hastalar hipotansiyon grubuna (n=44) kaydedildi.

Bulgular:
Preoperatif demografik veriler, ek hastalık, ASA, operasyon ve laboratuvar verileri açısından gruplar arasında fark yoktu. Hipotansiyon grubunda IJV-dMin değeri anlamlı daha düşük, IJV-CI ve PVI değerleri ise anlamlı daha yüksekti. PVI ile IJV-CI arasında pozitif ve PVI ile IJV-dMin arasında negatif yönde orta kuvvetli korelasyon vardı. İndüksiyonu sonrası gelişen hipotansiyon için yaş, <%35 hematokrit, IJV-CI ve PVI bağımsız prediktör olarak bulundu.

Tartışma ve Sonuç:
Major abdominal cerrahilerde IJV-CI gibi PVI da genel anestezi sonrası hipotansiyonun öngörülebilmesinde kullanılabilecek noninvazif bir yöntemdir. Ayrıca indüksiyon sonrası hipotansiyon için PVI kolay, otomatik ve süreklilik arzeden bir monitorizasyon olarak ultrasonografi ölçüm bilgisine sahip olmadan da her anestezistin uygulayabileceği güvenilir bir yöntem olduğu kanısındayız.