İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2014

P-203

Miyotonik Distrofi Tip 1 ve Tip 2’li iki hastada spinal anestezi uygulaması: olgu sunumu

Meltem Kipri, Mesut Şener, Esra Çalışkan, Anış Arıboğan

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Ankara

Giriş Miyotonik Distrofiler (MD), konjenital başlangıçlı Tip I (Steinert Hastalığı) ve erişkin başlangıçlı Tip II proksimal miyotonik miyopati (PROMM) olarak 2 grupta incelenmektedir. MD’li hastalarda miyotoninin şiddetinden bağımsız olarak tüm organ sistemleri etkilenmektedir. Bu nedenle perioperatif dönemde artmış anestezi riski mevcuttur. Olgu 1 Tip I MD’li 26 yaşında erkek hastaya ASA III risk ile spinal anestezi altında pilonidal sinüs cerrahisi yapılması planlandı. Operasyon odasında sol lateral pozisyonda L3-4 spinal aralığından 15 mg heavy marcaine uygulandıktan sonra hastada T10 düzeyinde duyusal blok gözlendi ve pron pozisyona alınarak başarılı bir cerrahi işlem uygulandı. Perioperatif dönemde herhangi bir komplikasyonla karşılaşılmadı. Olgu 2 Tip II MD’li 31 yaşında kadın hastaya ASA III risk ile spinal anestezi altında açık miyomektomi yapılması planlandı. Operasyon odasında sol lateral pozisyonda L3-4 spinal aralığından 15 mg heavy marcaine uygulandıktan sonra hastada T4 düzeyinde duyusal blok sağlanarak supin pozisyonda başarılı bir cerrahi işlem uygulandı. Perioperatif dönemde herhangi bir komplikasyonla karşılaşılmadı Tartışma Genel anestezi uygulanacak MD’li hastalarda yaygın kullanılan anestezik ilaçlara yanıt normal populasyonda beklenenden değişkendir. İntravenöz anesteziklere karşı artmış aşırı hassasiyet söz konusudur. 1mg/kg propofol sonrası 4 saat süre ile apne gelişen olgular bildirilmiştir. Özellikle propofol infüzyonundan kaçınılmalıdır. Perioperatif opioid uygulamaları sırasında solunum depresyonu riski yüksektir. Hastalarda kas gevşeticilere duyarlılık da artmıştır, süksinilkolin uygulaması sonrası miyotoni görülebilir. Bununla birlikte propofol enjeksiyon ağrısı, operasyon odasında ağrı, stres ve soğuğun indüklediği miyotoni görülebildiğinden bu durumlara karşı önlem alınmalıdır. MD’li hastalarda malign hipertermi riski normal populasyondan farklı olmadığından genel anestezi uygulamalarında halojenli volatil anestezikler tercih edilmelidir. Uygun olgularda rejyonel anestezi yöntemleri gerektiğinde düşük dozda sedatif ilaçlarla kombine edilerek uygulanması önerilmektedir. Nörostimulasyon sırasında miyotoni gözlenebileceği ve kas hipertrofisi sonucunda ultrason ile siniri ayırt etmek zorlaşacığından periferik sinir boklarına göre santral nöroaksiyel bloklar (spinal/epidural blok) şimdilik daha iyi bir tercih olarak görülmektedir.