İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2022

S-060

Spinal Anestezi Sonrası Gelişen Hipotansiyonu Öngörmede Dalga Değişkenlik İndeksi (Pleth Variability Index)(PVI) ve İnternal Juguler Ven Kollapsibilite İndeksi (IJV-CI) Ölçüm Yöntemlerinin Karşılaştırılması

Gül Özlem Akgül, Feryal Korkmaz Akçay, Zeynep Nur Akçaboy

Ankara Şehir Hastanesi


Giriş:
Spinal anestezi; pelvis, alt karın, alt ekstremitelerde uygulanacak cerrahi operasyonlarda sıklıkla kullanılan bir nöroaksiyel anestezi yöntemidir. Bloğun uygulanması ile birlikte vasküler tonusun azalmasıyla hipotansiyon oluşabilir. Geriatrik yaş grubunda, morbiditesi olanlarda hipotansiyon riskini önceden belirlemek; anestezistlere anestezi öncesi önlemler alma, hastanın introoperatif ve postoperatif yönetimini belirleme şansını vermesi bakımından kritik önem taşır. Çalışmamızda internal juguler ven kollapsibilite indeksinin(IJV-CI) ve dalga değişkenlik indeksinin(pleth variability indeksi)(PVI) spinal anestezi sonrası, spontan solunumdaki hastalarda gelişebilecek olan hipotansiyon riskini öngörmedeki kullanılabilirliğini araştırmayı ve karşılaştırmayı amaçladık.

Gereç ve Yöntem:
Prospektif, gözlemsel bir araştırma olan çalışmamıza spinal anestezi yöntemiyle supin pozisyonda elektif ortopedik cerrahi operasyon geçirecek ASAI-II, yaşları 18-65 arasında, preoperatif açlık süreleri 8 saat olan 116 hasta alındı. Hipotansiyon, ortalama kan basıncının(OKB) 60 mmHg'nin altına düşmesi veya başlangıç değerine göre %20'den fazla düşmesi olarak tanımlandı. Hipotansif olanlar Grup A, normotansif olanlar Grup B, olarak isimlendirildi. Her iki gruptaki hastaların preoperatif ve intraoperatif PVI ve IJV-CI değerleri, bu değerlerin hipotansiyon riskini öngörmedeki etkinliği karşılaştırıldı.

Bulgular:
Spinal anestezi sonrası 116 hastanın %59,5’inde(n:69) hipotansiyon geliştiği saptandı. Hipotansiyonu öngörmede PVI ve IJV-CI için bir kesim noktası değeri bulunamadı ancak hipotansif olan hastaların başlangıç PI, PVI ve IJV-CI değerlerinin hipotansif olmayanlara göre daha yüksek olduğu görüldü. Hipotansif hastaların ASA risk skorları ve DM’a sahip olma oranları daha yüksekti. Spinal blok seviyesi alanı ve spinal anestezinin uygulama yapıldığı seviye arasında gruplar arasında fark bulunamadı. Hipotansif olan hastaların başlangıç SKB, DKB ve OKB olmayanlara göre istatistiksel anlamlı olarak daha yüksekti.

Tartışma ve Sonuç:
Anestezi pratiğinde önemli sorunlarından biri olan, spinal anestezi sonrasında meydana gelen hipotansiyonu tahmin etmede, noninvaziv yöntemlerden olan USG kullanarak IJV-CI ölçümü ve pletismogrofik verilerden elde edilen PVI’nin kullanımı ile ilgili daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Bu ölçümlerle ilgili sonuçlar hipotansiyon gelişme riski olan hastayı tanıyarak klinisyenin hastayı hazırlamasına ve hipotansiyonu önlemeyebilmesine ve hastanın preoperatif dönemdeki volüm durumu hakkında bilgi vererek intraoperatif i sıvı stratejisinin optimizasyonuna yardımcı olabilir.