İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2022

P-060

Osteogenezis İmperfectalı Olguda İnfraklavikuler Blok Deneyimimiz

Sena SARICAOĞLU ÖKTEM, Mehmet ŞAHAP, Abdulkadir BUT

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi


Giriş:
Osteogenezis imperfecta(OI) tip I kollajenin yapı ve sentez bozukluğuna bağlı olarak gelişen genetik geçişli bir bağ dokusu hastalığıdır(1). Başlıca özellikleri; uzun kemiklerde kolay kırılmaya eğilim, mavi sklera, otoskleroza bağlı işitme kaybı, hipertermi, hiperhidrozis, frajil deri ve trombosit disfonksiyonudur. OI ile ilişkili birçok potansiyel anestezik komplikasyon bulunmaktadır. Bu nedenle OI tanılı hastalarda dikkatli anestezi yönetimi gerekir(2).Olgumuzda tip1 OI tanılı sağ galeazzi kırığı nedeniyle operasyon planlanan hastada infraklavikuler blok deneyimimizi sunmayı amaçladık.

Olgu:
Tip 1 OI, diabetes mellitus ve obezite tanılı 39 yaş erkek hastaya sağ galeazzi kırığı nedeniyle ortopedi tarafından operasyon planlandı. Hastanın preoperatif değerlendirmesinde rutin tetkikleri normal, mallampati skoru III, tiromental mesafe <6 cm , göğüs ön arka çapı artmış ve obezitesi olup zor havayolu olarak değerlendirildi. Zor entübasyon hazırlığı yapıldı. Malign hipertermi riski nedeniyle dantrolen temin edildi. Zor havayolu riski ve malign hipertemi riski bulunan hastaya infraklavikuler blok yapılması planlandı. Hasta onamı alındıktan sonra standart monitorizasyon yapılıp damar yolu açıldı. Ultrasound(USG) ile aksiller arter görüldü ve 100 mm blok iğnesi ile 10cc %0.5 bupivakain, 10 cc %2 prilokain ile infraklavikuler blok yapıldı. Hasta 20 dakika bekletilerek motor ve duyu muayenesi yapıldıktan sonra cerrahi işlem başlatıldı. İntraoperatif vitalleri stabil seyreden hastanın postoperatif 8 saat analjezik ihtiyacı olmadı. Komplikasyon gelişmeyen hastanın cerrahi işlemi tamamlandı.

Tartışma ve Sonuç:
OI’ lı hastalar kemik kırıkları nedeniyle birçok kez cerrahi müdahaleye ve anestezi uygulamasına ihtiyaç duyarlar(3). Bu hastaların anestezi yönetimi sırasında komplikasyonlarla karşılaşılabilir. Sık karşılaşılan komplikasyonlar; hastaya cerrahi pozisyon verirken oluşan kemik kırıkları, zor hava yolu, trombosit disfonksiyonuna bağlı intraoperatif kanama, iskelet deformitesine bağlı solunum sıkıntısı ve konjenital kardiyak anomalilerdir. Malign hipertermi ve baziler invajinasyon nadir ancak ölümcül seyredebilen komplikasyonlardır(4).Olgumuzda zor entübasyon düşündüğümüzden periferik blok uygulamayı tercih ettik. Literatürde OI’ lı olgularda periferik blok uygulaması nadir olup periferik blokların, genel anesteziye göre çok daha avantajlı ve USG kullanımı ile komplikasyonunun çok daha az olduğunu düşünmekteyiz.