İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2022

P-023

Masif Böbrek ve Karaciğer Kist Eksizyonu Yapılan Polikistik Böbrek Hastasında Anestezi Yönetimi

Çağla YAZAR, Mesher ENSARİOĞLU, Nedim Çekmen

Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi


Giriş:
Polikistik böbrek hastalığı (PBH) multisistemik, otozomal dominant ve resesif formları olan ailesel geçişli bir hastalıktır. Otozomal dominant polikistik böbrek hastalığı (ODPBH) böbrek nakli haricinde semptomatik tedavi ile takip edilen ve ortalama %50 kronik böbrek yetmezliği ile seyreden bir PBH alt tipidir ve en sık ekstrarenal tutulumu, kistik karaciğer hastalığı olarak görülür. Olgumuzda, bilateral nefrektomi ve karaciğer kist ekziyonu yapılan bir hastada anestezi yönetimi sunulmuştur.

Olgu:
ODPBH’a sekonder son dönem böbrek yetmezliği ile hemodiyaliz programında olan 69 yaşında erkek, böbrekler ve karaciğerde multiple kistlere sekonder abdominal distansiyon, karın ağrısı, kontrolsüz hipertansiyon ve dispnesi olan hasta, bilateral nefrektomi ve karaciğer kist eksiyonu için değerlendirildi. Pre-operatif değerlendirmesinde anemi ve kreatinin elevasyonu dışında rutin laboratuvar tetkikleri doğal görüldü, fizik muayenesinde desatürasyon (%86 oda havasında) ve kanbasıncı yüksekliği (165/97 mmHg ). ASA III ve Mallampati skoru IV olarak değerlendirilen hasta, genel anestezi altında işleme alındı.Standart monitörizasyon eşliğinde; 1 mg/kg IV Lidokain 2 mg/kg IV Propofol, 1 mcg/kg IV Fentanil ve 0.6 mg/kg IV Rokuronyum ile indüksiyon yapılarak zor entübasyon beklenilen hasta videolaringoskop ile entübe edildi. Anestezi idamesinde 2.2 MAC Sevofluran, IV Remifentanil ve IV Roküronyum infüzyonu ile sağlandı. İndüksiyonda hipertansif, rezeksiyon sonrasında ise hipotansif olan hastaya (OAB < 65 mmHg ) IV sıvı replasmanına ek olarak Noradrenalin infüzyonu başlandı. Bilateral nefrektomi ve karaciğer kist eksizyonu ile toplam 18 kg kitle çıkarıldı. Rezeksiyon sonrasında solunum parametreleri stabil olan ve ekstübe edilen hasta, hemodinamisi unstabil olması sebebi ile yoğun bakım ünitesine nakil edildi.

Tartışma ve Sonuç:
ODPBH’lı hastaların yönetiminde, perioperatif hipertansiyonun rezeksiyon sonrasında kitlenin bası etkisinin kaybolması ile hipotansif ihtimali akılda tutulmalıdır. Entübasyon sırasında yüksek aspirasyon riskine karşı hazırlıklı olunmalı ve abdomen basısı ve olası atelektazi sebebi ile perioperatif süreçte yüksek PEEP ihtiyacı görülebilir. Literatürde benzeri boyutlarda büyük kitle rezeksiyonları yapılan olgularda görüldüğü üzere, preoperatif optimizasyon morbidite ve mortalinin azaltılması için önemlidir.