İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2022

S-003

Ürolojik Robotik Cerrahide Dik Trendelenburg Pozisyonu ve Pnömoperitonyumun Perfüzyon İndeksi ve Pleth Değişkenlik İndeksi Üzerine Etkileri

Didem Özen, Nursen Karaca, Işık Alper

Ege Üniversitesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı


Giriş:
Robot yardımlı laparoskopik radikal prostatektomilerde (RYLRP) cerrahi görüşü arttırmak için kullanılan dik trendelenburg pozisyonu ve pnömoperitonyum, intratorasik basıncı değiştirerek hemodinamik parametrelerde değişikliğe neden olabilmektedir. Robot yardımlı cerrahilerde bu konuda yapılmış sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır. Çalışmamızda genel anestezi altında RYLRP planlanan hastalarda dik trendelenburg pozisyonu ve pmömoperitonyumun ‘Perfüzyon İndeksi’ (PI) ve ‘Pleth Değişkenlik İndeksi’ (PVI) üzerine etkilerini araştırmayı hedefledik.

Gereç ve Yöntem:
Hastane etik kurul onayı (E.222840/280) ve hasta yazılı onamı alındıktan sonra genel anestezi altında elektif RYLRP planlanan 38 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalara standart monitörizasyon ve parmak probu ile PI ve PVI monitörizasyonu yapıldı. İndüksiyon öncesi, indüksiyon sonrası, trendelenburg pozisyonu sonrası, pnömoperitonyum sonrası, pnömoperitonyum ve trendelenburg pozisyonu sonrası, 15.dakika, 30.dakika, supin pozisyon, CO2 desüflasyonu sonrası ve ekstübasyon sonrası; PI, PVI, hemodinamik ve solunumsal parametreler ile intraabdominal basınç kaydedildi.

Bulgular:
Çalışmamızda genel anestezi indüksiyonu sonrası PI’da anlamlı artış (p<0.001) saptanırken, PVI’da anlamlı bir değişiklik görülmemiştir. Trendelenburg pozisyonu tek başına PI ve PVI’da anlamlı bir değişikliğe neden olmazken; pnömoperitonyum PI’da anlamlı azalmaya, PVI’da ise anlamlı artışa neden olmuştur (p<0.001). Pnömoperitonyum ve trendelenburg pozisyonu birlikte, sadece pnömoperitonyumla karşılaştırıldığında; PI’da anlamlı artış görülmüş (p<0.05) ancak PVI’da anlamlı bir değişiklik izlenmemiştir. Sadece trendelenburg pozisyonu ile karşılaştırıldığında ise PVI’da anlamlı artış görülmüştür (p<0.05). Desüflasyon sonrası PI ve PVI değerlerinde anlamlı bir değişiklik gözlenmemiş ancak PI’da indüksiyon sonrası değerlere göre anlamlı azalma görülmüştür (p<0.05).

Tartışma ve Sonuç:
Pnömoperitonyum sırasında CO2 insüflasyonu artmış sempatik aktiviteye neden olarak mikrosirkülasyonu etkilemekte ve PVI’da artışa neden olabilmektedir. Çalışmamızda bulduğumuz sonuçlar da bunu destekler niteliktedir. Ancak trendelenburg pozisyonu ile birlikte PI ve PVI’da anlamlı bir değişikliğin olmamasını, ototransfüzyon nedeniyle PVI yanıtında körelmeye bağlı olduğunu düşünmekteyiz. PI ve PVI değerlerinin pnömoperitonyumdan etkilenmesi robotik laparoskopik cerrahide bu parametrelerin güvenirliğini azalttığı düşünülse de, konu ile ilgili daha kapsamlı çalışmalar yapılmasına ihtiyaç olduğu kanısındayız.