Nötrofil-Lenfosit Oranı, Platelet-Lenfosit Oranı ve Sistemik İmmun İnflamasyon Skoru Değerleri Postoperatif Ağrı İçin Belirteç midir?
Şenay Canikli Adıgüzel, Dilan Akyurt, Hatice Bahadır Altun, Gökçe Ültan Özgen, Serkan Tulgar
SÜ Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği
Giriş: Laparoskopik kolesistektomi günümüzde yaygın olarak kullanılan laparoskopik girişimlerin başında gelmektedir. Laparoskopik işlemlerde, cerrahi travmanın yanı sıra intraperitoneal verilen karbondioksitin lokal irritasyonu ve intraabdominal basınç artışı da postoperatif dönemde ağrıya sebep olur (1). Postoperatif ağrı, cerrahi travmaya inflamatuar yanıtın bir sonucudur (2). İnflamatuar yanıt sürecinde kandaki lökosit seviyesi de değişir (3). Nötrofil/Lenfosit oranı (NLR) son yıllarda sık kullanılan inflamatuar yanıtın basit ve ucuz bir belirtecidir (3,4). Benzer şekilde Platelet/Lenfosit oranı (PLR) ve Sistemik immun inflamasyon skoru (SII) da kullanılmaktadır. Bu belirteçler çeşitli patolojilerin ayırıcı tanısında, hastalık araştırmaları ve tedavi yanıtının değerlendirilmesinde yardımcı olduğu gösterilen ve rutin hemogram parametrelerinden hesaplanan ucuz ve kolay erişilebilen markırlardır (4). Bu çalışmada amacımız rutin uygulanan ve ucuz olan bu hemogram parametrelerinden yararlanarak hastalarımızın ağrı durumlarını öngörebilmek ve kişiye özel postoperatif ağrı palyasyonu planlayabilmektir.
Gereç ve Yöntem: Yerel etik kurulun 29.06.2022 tarih ve 2022/4/11 karar no’lu onamı alındıktan sonra 18-75 yaş arası elektif olarak laporoskopik kolesistektomi ameliyatı yapılan, ASA klasifikasyonu I-III olan hastaların kayıtları retrospektif olarak incelendi. Hastaların preoperatif NLR, PLR ve SII skorları ile postoperatif analjezik ihtiyaçları ve numerik ağrı skalası (NRS) skorları arasındaki ilişkiye bakıldı.
Bulgular: Bu çalışmada toplam 67 hastanın verileri incelendi. Postoperatif tramadol kullanımı ve NRS skorları ile NLR, PLR ve SII değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamadı (p>0,05). (Tablo 1, Şekil 1).
Tartışma ve Sonuç: Pek çok çalışmada laparoskopik kolesistektomi sonrası ağrı, farklı şiddet ve zamanlara sahip pariyetal, visseral, omuz ağrısı gibi farklı bileşenlerden meydana geldiği gösterilmiştir. Viseral ağrının sebepleri arasında kimyasal irritanlar, organların ani gerilmesi, aşırı kasılmaları ve kan akımının azalması sayılabilir. Yansıyan ağrı (omuz ağrısı) uyarı yerinden farklı bir yerde duyulabilmektedir (1). Laporoskopik girişimlerde somatik ağrının yanısıra viseral ağrı da ön planda olduğu için NLR, PLR, SII değerleri ile ağrı skorları ve Tramadol dozu arasında anlamlı bir ilişki bulunmadığını düşünmekteyiz
|