İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2022

S-001

Laparoskopik Cerrahide Fonksiyonel Rezidüel Kapasite (FRK) Değişiklikleri Ve Yapılan Recruitment Manevrasının Fonksiyonel Rezidüel Kapasiteye Etkisi

Elif Aygün, Evren Aygün, Nükhet Sivrikoz, Achmet Ali, Ömür A. Gökkaya, Elif Gürdeniz, N. Mert Şentürk

Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı


Giriş:
Yapay solunum ile fonksiyonel rezidüel kapasitede (FRK) ortaya çıkan azalma, laparoskopik cerrahideki pnömoperitoneum ile daha belirginleşmektedir(1). Yeniden kazanma manevrasının (RM) bu azalmaya olan etkisi bilinmemektedir. Sıfır hipotezimiz, RM’nın FRK değişikliğinde anlamlı fark oluşturmayacağıdır. Birincil çıktı, RM uygulanan ve uygulanmayan hastalarda entübasyon sonrası ve ekstübasyon öncesi ölçülen FRK ve statik kompliyans (Cs) değerleri arasındaki farkın karşılaştırılmasıdır. İkincil çıktı, postoperatif atelektaziyi klinik olarak öngörebilmek amacıyla derlenme odasında “oda havası testi” (Oda havasında SpO2≤%96) değerleridir.(2) Çalışma, prospektif, kontrollü, “dönüşümlü uygulama” (alternating treatment) olarak planlandı.

Gereç ve Yöntem:
Örneklem büyüklüğü belirlemesine göre her grupta 21 hasta gerektiği hesaplandı. Etik kurul onayı ve onam alınmasını takiben İÜİTF Genel Cerrahi ameliyathanesinde 48 hasta iki grupta (Rm ve kontrol) incelendi. Belirlenmiş protokol ile genel anestezi altında, belirtilen zamanlarda FRK ve Cs ölçümleri yapıldı: TBaş (Entübasyon sonrası), Tpp (pnömoperitoneum), Tson (extübasyon öncesi). RM grubunda pnömoperitoneum öncesi ve ekstübasyon öncesinde 30 cmH2O ile 15 saniyelik RM uygulandı. İlk RM den sonra (TRM1) ve son RM den önce (TRM2) de FRK ve Cs ölçüldü. Bütün hastalara derlenme odasında oda havası testi uygulandı. Gruplar arası karşılaştırmada Mann-Whitney U, grup içi zamanlar arası karşılaştırmada Wilcoxon testi kullanıldı, p<0.05 anlamlı kabul edildi.

Bulgular:
Entübasyon başı ve ekstübasyon öncesi FRK ve Cs farkları arasında anlamlı fark görüldü (ikisi de p˂0,001). Her 2 grupta da Tpp değerleri, Tbaş’a göre anlamlı olarak düşüktü; Tbaş ile Tson arasında ise, çalışma grubunda anlamlı düşüş devam ederken, RM grubunda anlamlı fark yoktu.(Tablo 1-2). “Oda havası testi”, RM grubunda 2 hastada (%9), kontrol grubunda 5 hastada (%20) pozitif olarak saptandı (p=0,268).

Tartışma ve Sonuç:
Laparoskopik cerrahi ameliyatlarında pnömoperitoneum ve ekstübasyon öncesinde uygulanan RM; FRK ve Cs’deki düşüşleri anlamlı olarak azaltmaktadır. Bu iyileşmenin, postoperatif döneme yansıması ile ilgili bulgu, çalışmanın birincil çıktısı değildir. Kontrendike olmayan olgularda, bu ameliyatlarda RM uygulanması önerilir.