Nutcracker Sendromlu Pediyatrik Hastada Anestezi Deneyimimiz
Yasemin Akçaalan, Bilge Tuncer, Sümeyye Kocagil, Asena İrem Yıldız, Ecem Şengezer, Ezgi Erkılıç
Ankara Bilkent Şehir Hastanesi
Giriş: Nutcracker sendromu oldukça nadir görülen, herediter olmayan bir hastalıktır. Sol renal venin distal segmentinin, superior mezenterik arter ile aort arasında sıkışması sonucu oluşur. Çocuklarda bildirilmiş vakalar olmasına rağmen, kadınlarda 3. veya 4. dekatlarda daha sık görülür. Semptomlar çoğunlukla sol böbrekteki venöz hipertansiyona bağlıdır. Kalçaya yayılabilen sol yan ağrısı, hematüri, proteinüri, dismenore, üriner, gastrointestinal semptomlar görülebilir. Hipotansiyon, senkop ve taşikardi gibi otonomik disfonksiyon semptomları görülebilir ancak nadirdir(1). Biz de bu hastada uyguladığımız genel anestezi deneyimimizi paylaşarak, nadir görülen Nutcracker sendromu ile ilgili bilgilerimizi ve karşılaşabileceğimiz durumları gözden geçirmeyi amaçladık.
Olgu: 10 yaşında, 26 kilo kız çocuk, kulak burun boğaz cerrahisi tarafından adenotonsillektomi operasyonu planlandı. Bilinen Nutcracker sendromu dışında, hipopituatirizm mevcut. Hastada gelişme geriliği, kısa boy ve malnütrisyon görülmekte. Kullandığı ilaç, alerji öyküsü yok. Preoperatif laboratuar değerlendirmesinde biyokimya ve hemogramda patoloji saptanmazken, tam idrar tetkikinde üç pozitif proteinüri saptandı. Nefrolojiye konsulte edilen hasta tedavi sonrası tam idrar tetkikinde proteinüri saptanmadığında operasyona alındı. İntravenöz indüksiyon sonrası, direkt laringoskopi ile tek seferde 5 numara spiralli endotrakeal tüp ile entübe edildi. İdame anestezisi sevofluran inhalasyon ajanı ve iv remifentanyl ile sağlandı. Postoperatif analjezi amaçlı parasetamol 15 mg /kg iv uygulandı.40 dakika süren cerrahi sonrası hasta başarılı bir şekilde ekstube edildi ve bilinç açık koopere olarak derlenme odasına çıkarıldı.
Tartışma ve Sonuç: Nutcracker sendromlu hastalarda ağrı, hematüri ve proteinüri en sık görülen bulgulardır. Ağrı, venöz hipertansiyon tarafından tetiklenen inflamatuar kaskadın bir sonucudur. Yan ağrısı ve karın ağrısı, bu inflamatuar sürecin sonuçlarıdır. Cerrahi strese yanıt olarak bu inflamatuar kaskad tetiklenerek hastalarda ağrı can sıkıcı bir hal alabilir. Bu sebeple bu hastalarda hem intraoperatif hem postoperatif analjezik ihtiyacının artabileceği akılda olmalı ve yeterli analjezi sağlanmalıdır.
|