İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2023

S-023

Laparoskopik Kolesistektomi Planlanan Hastalarda Açlık Sonrası Gastrik Volümün Ultrason Eşliğinde Değerlendirilmesi

Hatice Ayça Sarıbudak, Ferda Yılmaz İnal, Hasan Koçoğlu

Ankara Etlik Şehir Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği


Giriş:
Önerilen preoperatif açlık sürelerine uyulmasına rağmen mide ultrasanografisi(USG) ile değerlendirilen hastaların %2.7-6.2‘sinde mide doluluğu gösterilmiştir(1,2). Safra kesesi hastalıklarında mide boşalma zamanının geciktiği çalışmalarla gösterilmiştir(3). Çalışmamızda laparoskopik kolesistektomi planlanan hastalarla benzer açlık sürelerine sahip gönüllüler arasında yatak başı USG ile rezidüel mide içeriğinin tipi ve miktarının belirlenerek pulmoner aspirasyon risklerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem:
Etik kurul onayı ve onamları alınarak ASA I-II ve yaşları 18-65 olan laparoskopik kolesistektomi nedeniyle ameliyat olacak 77 hastayla(Hasta Grubu) 77 gönüllü(Gönüllü Grubu) dahil edildi. Katılımcılar ASA’nın önerdiği preoperatif açlık sürelerine göre açlık sonrası değerlendirildi. Mide antrumu USG ile, supin ve sağ lateral dekübit pozisyonda Antrum 3 nokta skorlama sistemi ile değerlendirildi. Boş mide Grade 0, berrak sıvı Grade 1 ve 2, katı içerik Grade 3 olarak skorlandırıldı. Berrak sıvı varlığında antral kesit alanı(CSA(RLD)) ve gastrik volüm ml (GV)= 27.0 + (14.6 x CSA(RLD)) – (1.28 x yaş) formülü üzerinden hesaplandı. Katı içerik gözlendiyse veya hesaplanan GV>1,5 ml/kg ise pulmoner aspirasyon riski yüksek olarak kaydedildi. Tüm veriler iki grup arasında karşılaştırıldı.

Bulgular:
Hasta grubunda antral CSA(RLD), anlamlı düzeyde daha yüksek saptandı(p=0,021, p<0,05). Ancak gruplar arasında hesaplanan GV(ml, ml/kg) ve aspirasyon riski açısından fark görülmedi(p>0.05). Hasta grubunda reflü ve/veya dispepsi görülme sıklığı anlamlı derecede yüksekti(p=0,001 p<0,05). Antrum 3 nokta skorlama sistemine göre iki grup arasında fark bulunmadı(p>0,05). Gruplarda skorlara göre açlık kan şekeri, açlık zamanı, reflü, dispepsi varlığı ve VAS skorları açısından anlamlı farklılık tespit edilmedi(p>0,05). Grup içi değerlendirilmelerde hesaplanan GV(ml, ml/kg) ile antral CSA(RLD) arasında pozitif yönde; hasta grubunda hesaplanan GV(ml, ml/kg) ile yaş arasında ise negatif yönde anlamlı ilişki görüldü(p=0,001, p=0,043, p<0,05). Gönüllü grubunda açlık kan şekeri ile antral CSA(RLD) ve GV(ml) arasında pozitif yönde ilişki saptanmıştır(p=0,006, p=0,044 p<0,05).

Tartışma ve Sonuç:
Gastrik volümün değerlendirilmesinde mide USG non-invaziv, kolay, hızlı uygulanabilen bir yöntemdir. Laparoskopik kolesistektomi uygulanacak hastalarda, önerilen açlık süreleri sonrasında gastrik boşalmanın yeterli olduğu ve pulmoner aspirasyon riskinin artmadığı kanaatine varıldı.