İntrakranial tümöre sekonder serebellar herniasyonu olan gebenin anestezi yönetimi
Naz Bozdağ, Abdürrahim Derbent, Esra Yüksel, Özgün Anadolu
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi
Giriş: İntrakraniyal tümörü olan hamile hastanın anestezi yönetimi, hem annenin hem de fetüsün optimal güvenliğini sağlamak gerektiği için, nöroanestetik ve obstetrik açıdan oldukça özelliklidir (1). Hamilelik esnasında non-obstetrik cerrahinin sıklığı azdır ve intrakranial cerrahi de nadir uygulanır (2). Olgu sunumumuzda baş ağrısı nedeniyle acile başvuran, bilinen ek hastalığı olmayan gebenin kranial görüntülemesinde, 'Serebellar displastik gangliositoma bağlı, serebellar tonsillerin foramen magnumdan herniye olması ve akut hidrosefali' saptanması üzerine acil olarak operasyona alınan gebenin prone pozisyonunda anestezi yönetimisunulmaktadır.
Olgu: 27 yaş, ASA I, 17 haftalık gebenin (G1P0A0) baş ağrısı nedenli acil servise başvurusunda yapılan manyetik rezonans görüntülemesinde ‘55x66 mm yer kaplayıcı serebellar displastik gangliom, IV. ventikül sol lateralden basılanmış, tonsiller foramen magnumdan herniye görümümde’ izlenmesi nedeni ile acil operasyona alınmıştır. Preoperatif değerlendirmede ek özellik bulunmayan hastanın giriş GKS:15 olarak not edilmiştir. Fetal USG: USG: Tek Fetüs /Baş Prezentasyon/ AMN / FHR(+)/Retroplasental patoloji izlenmedi.Hasta ameliyathaneye alındı. Standart monitorizasyon sonrası (EKG, NIKB, nabız oksimetre) indüksiyon yapılarak 6.5 numaralı tüple hızlı seri entübe edildikten sonra sağ juguler SVK ve sol radial arter kateterizasyonu yapıldı ardından hemodinamik parametreleri etkilemeyecek şekilde prone pozisyonuna alınarak vaka başlatıldı. Anestezi idamesinde, 0.7- 0.8 MAC sevofluran ve düşük doz remifentanil infüzyonu ile takip edilen hasta, 7 saat süren operasyon boyunca 1200 cc kanadı. Yeterli kristaloid ve kan ürünleri ile replase edilerek hemodinamik stabilizasyon sağlandı. Vaka sonunda uyandırılan hastada GKS:15, nörolojik defisit saptanmadı. Post operatif tekrarlanan fetal USG de fetal iyilik hali saptandı.
Tartışma ve Sonuç: Hamilelik sırasında obstetrik olmayan cerrahinin genel sıklığı düşük olduğundan ve hamilelik sırasında posterior fossa kökenli tümörlerin prone pozisyonunda acil müdahalesi de nadir görülmektedir. Olgumuzda yakın hemodinamik izlem, uygun pozisyon,dikkatli trasfüzyon ve yeterli hidrasyon sayesinde hem anne hem bebek sağlıklı bir şekilde operasyondan çıkarılmıştır. Operasyon sonrası 2. Gün servis izlemine alınan gebe, ardından sağlıkla taburcu olmuştur. An itibarıyla olgu sağlıklı gebeliğini sürdürmektedir.
|