Ehler Danlos Sendromlu Hastada Anestezi Yönetimi
Ozan Şengül, Büşra Eroğlu, Sami Eksert, Gökhan Özkan, Ahmet Coşar
SBÜ Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Giriş: Ehler Danlos Sendromları (EDS), kolajen sentezi ve yapısındaki defektlerle karakterize genetik geçişli bir hastalık grubudur. Klinik bulguları arasında deride hiperekstansibilite, frajilite ve atrofik skarlar, eklemlerde hipermobilite , kalp kapak yetmezlikleri, büyük damarlarda anevrizma mevcut olup kesin tanı genetik mutasyonun tespitiyle mümkündür. Bu olguda EDS'li bir hastadaki anestezi yönetimimizi sunduk.
Olgu: Astım ve tipi bilinmeyen EDS tanıları olan, 173 cm boyunda, 77 kg ağırlığında 65 yaş erkek hasta, umblikal herni nedeniyle operasyona alındı. Fizik muayenesinde ciltte hiperekstansibilite ve sigara kağıdı görünümü, skarlar ve psödotümörler görüldü. Preoperatif akciğer grafisi normal izlendi. Rutin Sp02, elektrokardiyografi ve noninvaziv kan basıncı monitörizasyonu yapıldı. Hastaya cilt hiperekstansibilitesi nedeniyle iki kez başarısız girişimden sonra ultrason eşliğinde 20 gauge damaryolu açıldı. Zor entübasyon hazırlığı yapıldı. Preoksijenizasyonu takiben 2 mg/kg propofol, 1 mcg/kg fentanil ve 0,6 mg/kg roküronyum indüksiyonu uygulandı. Hasta baş hiperekstansiyonundan kaçınılarak, video laringoskop kullanılarak, kayganlaştırılmış 7.5 numara tüple tek seferde entübe edildi. Diş, diş eti ve orofaringeal dokulara dikkat edildi. Kafın fazla şişirilmesinden kaçınıldı. Supin pozisyonda yatan hastanın tüm basınç noktalarına silikon yastıklar yerleştirildi. Anestezi idamesinde %2 sevoflurane inhalasyonu ve 0,25 mcg/kg/dk remifentanil infüzyonu kullanıldı. İntraokuler ve intrakranyal basınç artışından kaçınıldı. Operasyon sonunda 2mg/kg sugammadeks ile nöromuskuler blokaj etkisi sonlandırıldı. Hasta remifentanil infüzyonu altında sorunsuz şekilde uyandırıldı.
Tartışma ve Sonuç: EDS’li olgularda minör travmayla bile ekimozlar, cilt yaralanmaları, atrofik skarlar oluşabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Entübasyon esnasında orafaringeal dokuları travmatize etmekten kaçınılmalı, eklem dislokasyonu olmamasına dikkat edilmelidir. Preoperatif akciğer grafisinde pnömotoraks ve amfizem görüntüsü aranmalıdır. Tanı almamış serebrovaskülar anomaliler, intrakranyal anevrizmalar, aort koarktasyonu ve göz patolojileri olabileceğinden intraoküler ve kafa içi basıncı artıracak her türlü işlemden kaçınılmalıdır.
|