Elektif Cerrahi Planlanan Gebe Olan ve Olmayan Kadın Hastaların Mide Antrum Ölçümünün Point-of-Care Ultrasonografi Yöntemiyle Değerlendirilmesi
Semih Çelik, Engin İhsan Turan, Ayça Sultan Şahin
Sağlık bilimleri üniversitesi Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma hastanesi
Giriş: Genel anestezi uygulanan hastalarda gastrik içeriğin pulmoner aspirasyonu önemli bir kompliksayon olup, meydana gelen solunum yetmezliği aspirasyonun içeriğine, hacmine ve asiditesine bağlı olarak ciddi morbidite ve mortalite ile ilişkilendirilmiştir (1). Pulmoner aspirasyonu önlemede en önemli faktör yeterli açlık süresinin sağlamak ve genel anestezi öncesi midenin boş olduğundan emin olmaktır.Gebelerde gastrik boşalma süresinin normal popülasyondan farklılık göstermediğine dair kanıtlar mevcuttur (2). Açlık süresi ile alakalı kılavuzlarda da gebeler ile alakalı bir ayrım gözetilmezken günlük anestezi pratiğinde gebe hastalar birçok anestezi uzmanı tarafından tok hastalar olarak kabul edilmektedir.
Gereç ve Yöntem: 42 tane term gebe hasta ve 42 tane gebe olmayan hasta çalışmaya dahil edilmiş olup bu hastalara operasyondan 15 dakika önce USG yapılarak kantitatif olarak mide antrum kesitleri ölçülmüş ve kalitatif olarak da midenin boş, sıvı veya katı olup olmadığı kaydedilmiştir. CSA ile kullanılarak Perlas ve arkadaşlarının geliştirmiş olduğu mide hacmi hesabı (ml)=27.0+14.6×CSA–1.28×yaş) yapıldı ve iki grup arasında fark olup olmadığı karşılaştırıldı.
Bulgular: Hastaların mide içeriğine bakıldığında 42’sinin (%50) boş, 23’ünün (%27,4) sıvı, 19’unun (22,6) katı olduğu saptandı. Hastaların antrum kesitleri (CSA) ortalama 286,17±73,27 iken antrum hacimleri ortalama 45,05±17,37 ölçüldü. Hastaları gebe ve gebe olmayan şekilde iki grup karşılaştırmaları yapıldığında yaş, BMI, ASA skorları, ek hastalıkları, açlık süreleri, son öğün şekilleri arasında istatistiksel fark saptanmaz iken; mide içeriği, antrum kesiti ve antrum hacmi arasında istatistiksel anlamlı fark saptandı (p<0,001)
Tartışma ve Sonuç: Gastrik sonografi berrak sıvı içeriği gösteriyorsa, o zaman kantitatif bir hacim değerlendirmesi düşük hacim durumunu ile yüksek hacim durumunu ayırt etmeye yardımcı olabilir. Bugüne kadar gastrik sonografinin klinik uygulamaları sınırlı kalmıştır. Ultrasonografi, son zamanlara kadar mide duvarı lezyonları (3) tespit etme veya mide hareketliliği ve boşaltılması sırasında mide hacmindeki değişiklikleri değerlendirmek için kullanılmıştır (4,5).Biz yaptığımız bu çalışmada gebelerde gastrik boşalımın gebe olmayan hastalara oranla daha yavaş olduğunu göstermiş olduk.
|