İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2010

P-82

VACTERL BİRLİKTELİĞİNE EŞLİK EDEN KONJENİTAL SUBGLOTTİK STENOZLU OLGUDA BAŞARISIZ ENTÜBASYON

Y.ÜNAL 1, S.ÖNCÜL 1, İ.GÜNGÖR 1, R.KARABULUT 2


GAZİ ÜNV. TIP FAK. ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON AD 1
GAZİ ÜNV. TIP FAK. ÇOCUK CERRAHİSİ AD 2

Konjenital subglottik stenoz (KSS) 3. en sıklıkda görülen laringeal anomalidir. KSS yenidoğanın endotrakeal entübasyon yada travma hikayesi olmaksızın subglottik lümenin 3.5 mm den daha dar olması olarak tanımlanmaktadır. Darlığın derecesine bağlı olarak semptomlar basit stridordan, resüsitasyon gerektiren solunum güçlüğü yada başarısız ventilasyona kadar değişebilir.  Multipl konjenital anomlaileri ve KSS olan başarısız entübasyonla karşılaştığımız 2 günlük yenidoğan olguyu sunmayı amaçladık.

OLGU:

İki günlük yenidoğan başka bir merkezden hastanemize anal atrezi ve eşlik eden diğer anomaliler nedeniyle sevk edildi. Hastanın hikayesi ve fizik muayenesinde 40 hafta 5 günlük olarak doğduğu (boy 50 cm, ağırlık 3200gr ve APGAR 7/8) öğrenildi. fizik muayenesinde sol fakomeli, sağ parmak anomalisi, bifid skrotum, yüksek seviye anal atrezi mevcuttu.  Babygramda sakral defekt ve kosta defekti ultrasonografide sağ böbrekte hidronefroz, EKO değerlendirmesinde ise  patent foramen ovale (PFO) pulmoner venöz dönüş anomalileri tespit edildi. Spontan solunum olan bebekte solunum sırasında retraksiyonlarI ve stridoru mevcuttu. Puls oksimetri ile oda havasında satürasyonu %91 ölçüldü.

Anal atrezisi nedeniyle sigmoid kolostomi planlanan olgu operasyona alındı. Standart monitorizasyonu takiben sevofluran ile maske indüksiyonu yapıldı. Direk laringoskopisi kolay ve Cormack derecesi 1 olan olgu 3 no kafsız tüp vokal kortların arasında aşağı ilerletilemedi. 2.5 ve 2 no kafsız tüpler denenmesine rağmen başarısız oldu. 1 no standart LMA yerleştirilen olgu başarılı ventile edildi. Operasyon ertelenen olgunun acil KBB konsültasyonu ve tomografi değerlendirilmesi sonrası  en dar yeri 1.9 mm olan vokal kortların hemen altında darlık tespit edildi. Trakeostomi açılan olguya kanül yerleştrilerek LMA çıkarıldı. Kolostomi açılmasından sonra  direk rijit laringoskopi yapıldı  2.5mm ebatta endoskop ile darlık görüldü. Operasyon sonrası olgunun spontan solunumunda retrakiyonları ve stridoru düzeldi.

VACTERL birlikteliği bir grup konjenital malformasyonu içerir (vertebral, anal, kardiac, trakeözefageal, renal ve ekstremite anormallikleri). Fakomelia, parmak anomalisi, subglottik stenoz, hidronefroz, kardiak, anal atrezi ve sakral defekt bizim hastamızda mevcuttu ve VACTERL ile örtüşmekteydi.

Sonuç:

VACTERL birlikteliğinde daha çok trakeozefageal fistül bulunmasına rağmen bu olguda  KSS’un  eşlik ettiğini gözlemledik. Başarısız entübasyon durumlarında LMA alternatif hava yolu aracı olarak her zaman hazırda bulundurulmalıdır.