İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2024

P-015

2009-2022 Yılları Arasında Yargıtay'da Karara Bağlanan Anesteziyoloji ve Reanimasyon Hekimlerini İlgilendiren Malpraktis Dosyalarının İncelenmesi

Tahsin Çınar, Oktay Demirkıran

Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi


Giriş:
Son yıllarda malpraktis davalarında ciddi bir artış olmuştur. Bu davaları tehdit olarak gören hekimlerin bir çoğu uygulama tarzlarını değiştirmişlerdir. Bu durum hasta-hekim ilişkilerini etkilemiş ve genç hekimleri dava ile sık karşılaşabilecekleri uzmanlık alanlarından uzaklaştırmıştır. Diğer tıp branşlarında olduğu gibi Anesteziyoloji ve Reanimasyon alanında da teknoloji gelişmiş ve klinik bilgiler artmış olsa da, operasyon çeşitlilikleri ve invaziv prosedür sayısı da oldukça artmıştır. Tıbbi işlemlerden kaynaklanan yasal sorumluluğun kapsamı hekimler tarafından tam olarak bilinmemektedir. Çalışmamızda 2009-2022 yılları arasında Yargıtay tarafından karara bağlanan Anesteziyoloji ve Reanimasyon hekimlerini ilgilendiren malpraktis davalarını inceleyerek, dava konusu olan uygulamaların dava konusu olma nedenlerini ve Anesteziyoloji ve Reanimasyon hekimlerinin tıbbi hatadan kaynaklanan hukuki ve cezai sorumluluğunu araştırmayı amaçladık.

Gereç ve Yöntem:
Çalışmamız, retrospektif olarak 2009-2022 yılları arasında Yargıtay’da karara bağlanan Anesteziyoloji ve Reanimasyon hekimlerini ilgilendiren davaların, Yargıtay web sitesinden dosyaların incelenmesi ile gerçekleştirilmiştir.

Bulgular:
Anesteziyoloji ve Reanimasyon hekimlerinin incelenen davalara dahil olmasının en sık sebebi perioperatif takip yetersizliği (%20,2) iddialarıdır. Bu davalarda istenmeyen olayların çoğu ölüm ile sonuçlanmıştır (%48,8). Tazminat davalarının çoğu temyiz öncesinde yaptırımsız sonuçlanmıştır (%72,1). Temyiz edilen tazminat davası kararlarının çoğu Yargıtay tarafından bozulmuştur (%93,1). Ceza davalarının çoğu temyiz öncesinde yaptırımsız sonuçlanmıştır (%63,4). Taksirli suçlardan mahkûmiyet kararları bulunsa da kasıtlı suçlardan mahkûmiyet bulunmamaktadır. Yaptırımsız sonuçlanan ceza davalarının çoğu Yargıtay tarafından onanırken (%80,8), taksirle öldürme suçundan mahkûmiyet kurulan kararların çoğu bozulmuştur (%63,7). İstenmeyen olayın gerçekleştiği an ile Yargıtay kararının kesinleşmesi arasındaki süre ortalama 76,38 ± 28,66 aydır. Anesteziyologları ilgilendiren malpraktis iddiaları en çok kadın hastalıkları ve doğum uygulamalarında gerçekleşmiştir (%27,3).

Tartışma ve Sonuç:
İstenmeyen olayların meydana geldiği dönemler, alınabilecek önlemlerin nerede yoğunlaşması gerektiğini göstermektedir. Anesteziyoloji ve Reanimasyon uzman sayısının ve niteliğinin artırılması, temel hukuk eğitimleri yapılması, hasta takibinin ve preoperatif sürecin öneminin kavranması hekimlerin yargısal yaptırımlardan korunmasını büyük oranda sağlayacaktır. Ayrıca istenmeyen olaylara yönelik geri bildirim sisteminin kurulması hekimleri defansif tıp uygulamalarından uzaklaştıracaktır.