Girişimsel pulmonolojide santral hava yolu darlıklarında silikon ventilasyon kateteri ile yüksek frekanslı jet ventilasyon; yeni bir yaklaşım
Onur KÜÇÜK, Ayperi ÖZTÜRK, Aydın YILMAZ, Ali ALAGÖZ
Ankara Atatürk Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Giriş: Santral havayolu darlıkları (SHD)’nda havayolu yönetimi için çok farklı teknikler kullanılmaktadır. Yüksek frekanslı jet ventilasyon (YFJV) uygulaması sırasında hangi tip ventilasyon yöntemi veya kateterin kullanılacağı klinisyenin seçimine bağlıdır. Bu çalışmada, rijit bronkoskopide silikon kateter ile YFJV uygulanan hastalarda ventilasyonun etkinliğinin değerlendirilmesi amaçlandı.
Gereç ve Yöntem: Çalışma onayı sonrası (tarih:03.10.2024; sayı:E-53610172-799-255681913), Ocak-Ağustos 2024 tarihleri arasında, genel anestezi altında rijit bronkoskopide silikon kateter ile YFJV uygulanan hastaların verileri analiz edildi. Silikon kateter etkinliğine yönelik akış/termografi testleri yapıldı(Şekil-1). Kliniğimizde SHD’de ağırlıklı olarak Evone® ventilatörü kullanılmaktadır(Şekil-2). Uygulama protokolü; (1)Silikon kateter ile entübasyon gerçekleştirilerek YFJV başlanır, (2)Hipoksi, hiperkapni ve hemodinamik bozukluk gözlemlendiğinde YFJV sonlandırılarak manuel ventilasyona (MV) geçilir, (3)MV ile yönetilemeyen hastalar laringeal maske ya da trakeal entübasyon (Tri-tube®) uygulanmasına geçilerek akış kontrollü ventilasyon (FCV) uygulanır, (4)İşlem süresince yakın hemodinamik monitorizasyon yanında arteryel kan gazı (AKG) analizi yapılır.
Bulgular: 25 hastanın perioperatif verileri değerlendirildi(Tablo-1). İşlem süresi median 35dk (min=20dk;max=105dk) idi. Hastaların girişimsel işlem verileri tablo 2’de paylaşıldı. Hastaların işlem sırasındaki ventilasyon yönetimleri değerlendirildiğinde 21(%84) hastada tüm işlemler YFJV ile gerçekleştirilirdi. Diğer ventilasyon modu gereken hastalardan (hasta:3,5,19,23) ilkinde Y stent uygulaması gerekti. İkinci hastanın lezyonu hem trakea hem de iki ana bronşta olması nedeniyle ventilasyon kateteri lezyon distaline gönderilemedi. İşlem sürücü basıncı etkisiyle rezeksiyon sonrası alandaki kanamanın arttığı ve bronkoskopi görüş alanını engellediği görüldü. Üçüncü hastada YFJV süresinin uzaması nedeniyle durdurularak MV’ye geçildi. Son hastada işlem sırasında YFJV ve MV ile hemodinaminin bozulduğu, hiperkarbinin arttığı görüldü. Tri-tube® ile orotrakeal entübasyon gerçekleştirilerek FCV uygulandı. Hastaların AKG değerleri tablo 3’de gösterildi(Şekil-3). Ayrıca hastaların preoperatif ve postoperatif akciğer grafileri değerlendirilmiş olup, akciğer komplikasyonu saptanmadı.
Tartışma ve Sonuç: SHD’de havayolunun paylaşılmasının yanında mevcut patolojinin etkin ventilasyonu sınırlaması süreci zorlaştırır. Farklı kateterlerle uygulanan YFJV teknikleri konusunda görüş birliği yoktur. Bu çalışmada silikon kateterle etkin YFJV uygulanmıştır. Ayrıca YFJV uygulamaları sırasında oldukça sık karşılaşılan CO2 retansiyonunun gözlenmemesi işlem sırasında silikon katetere bağlı hava dağılımının CO2 eliminasyonunda etkili olabileceğini düşündürmektedir.
|