Çekal perforasyon ile sepsis oluşturulan sıçanlarda ozonun böbrek ve akciğer üzerindeki etkisinin araştırılması
Selin Erel, Ayşegül Küçük, Kürşat Dikmen, Salih Toruk, Zeynep Yığman, Müşerref Şeyma Ceyhan, Hasan Bostancı, Utku Güngörür, Ömer Kubat, Fatma Er, Mustafa Kavutçu, Mustafa Arslan
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
Giriş: Sepsis çoklu organ yetmezliğine sebep olabilen, enfeksiyona karşı gelişen sistemik yanıt durumudur. Sepsis sırasında akciğerler ve böbrekler en sık hasarlanan organlardandır(1-3). Antiinlamatuar ve antioksidan özelliklere sahip bir molekül olan ozonun sepsiste koruyucu etkileri gösterilmiştir(3,4). Çalışmamızın amacı, çekal ligasyon ve perforasyon (ÇLP) ile sepsis oluşturulan sıçanlarda ozonun böbrek ve akciğer hasarı üzerindeki terapötik ve protektif etkisini değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntem: Bu deneysel çalışmada etik kurul onayı sonrası, rasgele seçilen 36 sıçan kontrol (Grup K, n=6) , ozon (Grup O, n=6), çekal ligasyon ve perforasyon (Grup ÇLP, n=8), ozon + çekal ligasyon ve perforasyon (Grup O+ÇLP, n=8) ve çekal ligasyon ve perforasyon sonrası ozon (Grup ÇLP+O, n=8) olmak üzere beş gruba ayrıldı. Ozon gruplarına, intraperitoneal yolla 4 mL ozon (20 µg/mL) enjekte edildi. Böbrek ve akciğer dokuları hematoksilen ve eozin boyama kullanılarak mikroskopik olarak incelendi. Oksidan aktivite tiyobarbitürik asit, katalaz, glutatyon s-transferaz ve arilesteraz düzeyleri ile değerlendirildi. Serumda üre ve kreatinin ölçüldü.
Bulgular: Histopatolojik incelemelerde, ozon uygulanan gruplarda akciğer ve böbrek doku hasarının ÇLP grubuna kıyasla anlamlı derecede azaldığı gözlendi (p<0.001) (Tablo 1 ve 2, Şekil 1 ve 2). Akciğer ve böbrek dokusunun oksidatif stres düzeylerine bakıldığında, ozon ile tedavi edilen gruplarda tiyobarbitürik asit seviyeleri azalmış, katalaz, glutatyon s-transferaz ve arilesteraz seviyeleri ise ÇLP grubuna kıyasla artmış olarak bulundu (p<0.001) (Tablo 3 ve 4). Grup ÇLP’de üre ve kreatinin değerinin yüksek olduğu, Grup O+ÇLP’da ise üre ve kreatinin değerlerinin anlamlı olarak azaldığı tespit edildi (p=0.010 ve p=0.012) (Tablo 5).
Tartışma ve Sonuç: Sepsis ve sepsise bağlı olarak gelişebilen akut böbrek yetmezliği ve akut respiratuvar distres sendromu yüksek morbidite ve mortalite ile seyreder (6). Literatürde ozonun sepsisteki etkileri incelenmiş olmakla birlikte, ÇLP öncesi ve sonrası uygulanan ozonun sepsis modelinde böbrek ve akciğer üzerindeki etkisi gösterilmemiştir. Bu çalışmada, sıçanlara ÇLP öncesi ve sonrası uygulanan ozon tedavisinin böbrek ve akciğer hasarını anlamlı düzeyde azalttığı, histolojik ve biyokimyasal parametreler ile ortaya konulmuştur.
|