Multi Kot Ve Skapula Fraktürü Olan Hastada Ağrı Yönetimi: Rejyonel Anestezi Uygulamaları
Gökçe Ültan Özgen, Hamiyet Şenol Çakmak
Samsun Üniversitesi samsun eğitim ve arastırma hastanesi
Giriş: Multitravma, insanların hayatını tehdit eden ve acil tıbbi müdahaleler gerektiren durumların başında gelmektedir(1). Travma hastalarının takibinde ağrı varlığı morbidite ve mortaliteyi artırmaktadır. Yapılan etkin ağrı yönetimi, morbiditeyi azaltarak hastanede kalış sürelerini kısaltır ve tedavi maliyetlerini düşürür(2). Bu olgu sunumunda, multitravmalı bir hastada rejyonel anestezi uygulamalarının klinik sonuçlara olan etkisi ele alınacaktır.
Olgu: 62 yaşındaki kadın hasta, trafik kazası sonrası acil servise getirildi. Yapılan tetkiklerde hastanın sağ hemitoraksında 1 ile 8. kotları arasında fragmante fraktürler ve aynı tarafta skapulada non-deplase fraktür gözlemlendi. Vital bulguları: TA: 115/70 mmHg, nabız: 88/dk ve oksijen saturasyonu oda havasında %94 olarak kayıt altına alındı. Hastada %20’yi geçmeyen minimal pnömotoraks mevcut olduğundan, toraks tüpü yerleştirilmesine gerek görülmedi. Takiplerinde, intravenöz opioid verilmesine rağmen NRS değeri 9 olarak ölçüldü. Solunum sayısı dakikada 30’a çıkmıştı ve oksijen saturasyonu %88’e gerilemişti. Ağrı nedeniyle triflo üfleyemeyen hastada atelektazi gelişmesi üzerine rejyonel analjezi uygulanması kararlaştırıldı.Hastaya steril şartlar altında, ultrasonografi eşliğinde, yeni ve ümit vadeden bir blok olan serratus posterior superior interkostal plan (SPSIP) bloğu uygulandı(3). 40 ml %0.2’lik bupivakain ile yapılan blok sonrasında NRS değeri 9’dan 1’e düştü. Triflo'da üç top kaldırma yeteneğini tekrar kazandı. İkinci günde tekrar 40 ml %0.2’lik bupivakain ile SPSIP blok uygulandı ve kateter yerleştirildi. Devamında, her 12 saatte bir 30 ml %0.2’lik bupivakain ve her 24 saatte bir 8 mg deksametazon eklendi. 72. saatte kateter çekildi ve hasta mobilize edildi. Vital bulguları stabil, NRS değeri 2 ile hasta servise devir edildi.
Tartışma ve Sonuç: Olgumuz, multitravma geçirmiş hastalarda etkili ağrı yönetiminin, iyi klinik sonuçlar, kısa hastanede kalış süreleri ve azalmış maaliyetler bakımından olumlu etkileri olduğunu göstermektedir. Ağrının solunum paternini değiştirmesi oksijenizasyon bozukluklarına yol açarak hastanın klinik durumunu olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle, etkin ağrı kontrolü sağlamak amacıyla rejyonel anestezi tekniklerinin uygulanması, hastanın iyileşme sürecine büyük katkılar sağlamaktadır. Bundan dolayı, ağrı yönetimine rejyonel tekniklerin entegrasyonu, modern tıbbın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir.
|