İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2024

P-089

Zor Entübasyonda 'Tulip Airway' ile Havayolu Yönetimi: Olgu Sunumu

Mehmet Yılmaz, Nurseda Dündar, Ayşe Zeynep Turan Cıvraz

Kocaeli Şehir Hastanesi


Giriş:
Beklenen zor entübasyon durumunda zor havayolu derneği rehberine göre uyanık entübasyon önerilmektedir. Uyanık entübasyon uygulanamıyor ve Plan A başarısız olmuş ise Plan B de supraglottik havayolu gereci (SAD) içinden entübasyon önerilmektedir(1). Tulip airway klasik guedel maskeye alternatif olarak üretilmiş kaflı, orofaringeal havayolu aygıtıdır (2) (Fig1).

Olgu:
82 yaşında kadın hasta solunum güçlüğü ve boynun sağ tarafında kitle şikayeti ile başvurdu. Yapılan muayenede hastanın dispneik ve takipneik olduğu, boynun sağ tarafında juguler bölgeyi dolduran, sert, fikse, larinksi sola doğru iten kitle tespit edildi. Endoskopik muayenesinde kitlenin priform sinüsü dışarıdan ittiği, glottisi üstten daralttığı görüldü (Fig 2).Trakeotomi planlanan hasta ASA sınıfı IV olarak değerlendirildi. Ağız açıklığı doğal, mallampati: 4, kısa boyun olan hasta zor entübasyon olarak değerlendirildi. Zor havayolu ekipmanları hazırlandı. Hastanın dil problemi sebebiyle kooperasyonu kısıtlı olduğu için uyanık entübasyon planlanamadı. Anestezi indüksiyonu sonrası maske ventilasyonu rahattı. Hastaya iki kez videolaringoskop (storz C-Mac d Blade) ve bir kez Macintosh blade ile entübasyon denendi ancak kitle sebebiyle entübasyon tüpü vokal kordlara yönlendirilemediği için entübasyon başarısız oldu. Plan B de yer alan Supraglottik havayolu aracılığıyla aintree katater içinden fiberoptik bronkoskop ile entübasyon için, I gel LMA 3 ve 4 numara ve LMA protektor 4 ve 5 denendi ancak hasta ventile edilemedi. En son Tulip 3 numara airway denendi ilk yerleştirmede ventilasyon sağlanamadı ancak ağız içinde manevra uygulandığında hasta ventile edilebildi. Bir yardımcı uygulayıcı tulip airwayi sabitledi, ve aintree katater içinden fiberoptik bronkoskopi yardımıyla hasta entübe edilebildi (Fig 3).

Tartışma ve Sonuç:
Bu vakada olduğu gibi SAD uygulamasının ventilasyon sağlayamadığı hastalarda ağız içinde manevra uygulanabilmesi, anestezi devresi ile uyumlu olması, hastanın yeterli ventilasyonunu sürdürmedeki başarısı ve Aintree katater ile entübasyona imkan vermesi gibi avantajlarıyla tulip airwayin aintree katater kullanımına izin veren supragottik havayolu araçlarına iyi bir alternatif sunabileceği kanaatindeyiz.