İlgili bildiri özeti aşağıda dikkatinize sunulmuştur. Bildiri özetini ilgili linkler aracılığı ile yazdırabilir, pdf doküman olarak kaydedebilir yada kabul yazısı alabilirsiniz.

PDF Kaydet Yazdır
Kongre Program

Tark 2013

S-53

VENTİLATÖR TEDAVİSİ UYGULANAN HASTALARDA ORAL ANTİSEPTİKLERİN SUBGLOTTİK BAKTERİ KOLONİZASYONUNA ETKİLERİ

M.ASLAN 1, D.AYDIN 1, G.OK 1, K.ERBÜYÜN 1, H.GAZİ 2, N.BİÇERÇİVİ 3


CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON AD 1
CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TIBBI MIKROBIYOLOJI AD 2
İVRINDI DEVLET HASTANESI ANESTEZIYOLOJI VE REANIMASYON KLINIĞI 3

Yoğun bakım ünitelerinde endotrakeal entübasyon uygulanan hastaların ağız bakımı sırasında kullanılan dezenfektanlar, subglottik sekresyonda bakteri kolonizasyonunu sınırlar, bu yolla ventilatör ilişkili pnömoni gelişimini önleyebilir(1,2). Bu çalışmada yoğun bakımda entübe izlenen olgularda “klorheksidin” ve “povidin iyot” kullanılarak oral dekontaminasyon yapılıp, bu uygulamanın bakteri kolonizasyonuna etkileri araştırılmıştır.

18 yaş üzerinde, invazif mekanik ventilatör tedavisi uygulanan 30 hasta rasgele üç eşit gruba ayrıldı. Kontrol grubunda (K): 10 cc izotonik sodyum klorür,  klorheksidin glukonat grubuna(KG):  10cc. %0.12 klorheksidin glukonat + %0.15 benzidamin hidroklorür, povidon iyot grubu(Pİ): 10 cc. %7.5 povidon iyot solüsyonu ağız boğaz boşluğuna döküldü ve birkaç dakika beklenip, dil ve dişler özel spatula ile ovulup, orofarinks aspire edildi. Hemşireler orofarinks bakımı öncesinde el yıkayıp steril eldiven giydiler. Olguların entübasyon tüplerinin kaf basınçları 4 saat aralarla ölçüldü, güvenli aralıklarda tutuldu, sürekli 30 ila 45 derece oturur pozisyonda izlendiler. Olgulardan yoğun bakıma kabul sırasında (0. gün), 3. ve 5. günlerde; orofarinks bakımı yapılmadan hemen önce, ağız içi sürüntü, subglottik sekresyon ve endotrakeal aspirasyon örneklerinden kültür alındı, üreyen mikroorganizmalar kaydedildi.

Demografik veriler karşılaştırıldığında, gruplar arasında istatistiksel fark saptanmadı. Tüm olgular göz önüne alındığında 0. gün 12 (%40), 3. gün 17 (%56.6) (p=0.057), 5. gün 11 olguda (%36.7)  (p= 0.71) üreme saptandı. KG ve Pİ grupları birlikte kontrol grubu ile değerlendirildiğinde; 5. gün alınan örneklerde KG-Pİ gruplarında 3 (%15), kontrol grubunda ise 8 (%80) olguda üreme saptandı, fark anlamlıydı (p=0.01). KG ve Pİ grupları birlikte değerlendirildiğinde; 0. gün 7 (%35), 3. gün 10 (%50),  5. gün 3 (%15) olguda üreme görüldü, 0. gün ile 5. gün ve 3. gün ile 5. günlerde alınan örneklerdeki üremeler, istatistiksel anlamlı oranda düşük bulundu (p= 0.046,p=0.008).            Tek tek gruplar incelendiğinde, KG grubunda 3. gün 5 (%50),  5. gün 1 (%10) olguda üreme görüldü, fark istatistiksel anlamlıydı (p=0.046); Pİ grubunda ise 3. gün 5 (%50),  5. gün 2 (%10) olguda üreme saptandı, fark istatistiksel anlamlı bulunmadı(p=0.08). Üremeler gram(+) ya da gram(-) olarak değerlendirildiğinde, gruplar arasında istatistiksel anlamlı fark saptanmadı.

Klorheksidinle oral bakım yapılan hastalarda oral mikrobiyal kolonizasyonun ve VİP’in gelişme oranının azaldığı yapılan çalışmalarla gösterilmiştir (3,4). Maksillofasiyal cerrahi öncesi oral kavite dekontaminasyonu yapılan hastalarda, özellikle kısa süreli operasyonlar için povidon iyot solüsyonlarının uygun dezenfektan olduğu bildirilmiştir (5). Sonuçlarımız klorheksidin glukonat ve povidon iyot içeren preparatlarla ağız bakımı yapılmasının orofarinks boşluğu, subglottik alan ve endotrakeal aspirasyon materyallerinde bakteri kolonizasyonunu önlediğini ortaya koymuştur. Bu çalışmanın en güçlü yanı, daha önce hiç çalışılmamış olan ve VİP etyopatogenezinde inkâr edilemez önemi olan subglottik sekresyonların analiz edilmesidir. Bu çalışmanın en güçsüz yanı ise, vaka sayılarının azlığıdır. Daha fazla olgu ile yapılacak çalışmalar, bu ajanların etkinliğini belirlemede daha aydınlatıcı sonuçlar verecektir.