Rinoplasti sonrası kardiyojenik pulmoner ödem
Elif Doğan Bakı, Kübra Çoban, Büşra Baloğlu, Banu Taşdemir Mecit, Atilla Bilal Bezen
Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri ü. Tıp fakultesi
Giriş: Akciğer ödemi; pulmoner kapilerdeki net hidrostatik basıncın artması yada kapiller permabilitenin bozulmasıyla interstisyel aralığa ve alveollere sıvı geçişi sonrası oksijenizasyonunun bozulmasıdır(1). Rinoplasti sonrası postoperatif gelişen kardiojenik pulmoner ödem tablosu anlatıldı.
Olgu: ASA II risk grubunda 24 yaşı, 150cm, 44 kilo kadın hasta rinoplasti ameliyatına alındı. Preoperatif alerjik riniti dışında ek bir özellik yoktu. Anestezi indüksiyon-idamede sıkıntı yaşanmadı. Vaka 3.5 saat sürdü, 800-900ml kristaloid verildi, sorunsuz bir şekilde ekstübe edildi. PACU takiplerinde vitalleri stabil hasta servise gönderildi. Postoperatif 4. saatte satürasyonu düşmesi nedeniyle tarafımıza danışıldı.Serviste hasta dispneik, takipneik, taşikardik, hipotansif, siyanotik, dinlemekle yaygın raller mevcuttu. Hasta bilinci açık, koopere, spontan solunumda Anestezi Yoğunbakıma(AYB) nakledildi, rutinleri gönderildi. Göğüs hastalıkları önerileriyle salbutamol, budezonid, metilprednisolon uygulandı. Alınan kanlarında hemogram, biyokimya, kardiyak marker ve D-dimer değerleri normal sınırlarda, akciğer grafisinde yüklenme bulguları mevcuttu. Tomografisinde pulmoner emboli dışlandı.Hasta ve yakınlarından tekrar alınan anamnezde hastanın, son birkaç yılda artan nefes darlığı, merdiven çıkamama, yatarken 2-3 yastık kullanma şikayetleri mevcuttu. Fonksiyonel kapasitesi <4mets değerlendirilen hasta Kardiyolojiye danışıldı; Orta-ciddi TY-MY rastlandı. Kardiyojenik akut akciğer ödemi öntanısı ile kontrollü şekilde furosemid yapıldı. NIV ile takip edilen hasta AYB yatışının 2. saatinde genel durum bozukluğu, vitallerinin ve kan gazının kötüleşmesi sonucunda entübe edildi. Sık tüp içi aspirasyon (pembe köpüklü) uygulandı. Entübasyon sonrası kan gazı değerleri kademeli bir şekilde düzeldi (Tablo1). Vitalleri stabilleşince kardiyolojiye rekonsülte edildi, kalp yetmezliği tanısı ile tedavisi başlandı, 12 saat sonrasında extübe edildi. Aralıklı CPAP uygulandı, stabilleşince servise alındı, kardiyoloji poliklinik kontrolü önerisiyle postoperatif 5. günde taburcu edildi.
Tartışma ve Sonuç: Kardiyojenik pulmoner ödem, akut solunum yetmezliğinin yaygın ve potansiyel olarak ölümcül bir nedenidir. Önceden kardiyovasküler hastalığı olan hastalarda perioperatif miyokard enfarktüsü pulmoner ödem, sistolik ve diyastolik kalp yetmezliği, aritmiler, inme ve tromboembolizm en sık görülen durumlardır(2). Bu tür hastalarda erken tanı ve tedavi planlanması önemlidir. Preoperatif olası kardiyak hastalığı öngörmede fonksiyonel kapasitenin de rutin değerlendirilmesi kanaatindeyiz.
|