Redüksiyon Mammoplasti Operasyonlarında İki Farklı Sıvı Yönetiminin Hemodinamik Sonuçlarının Karşılaştırılması
Ahmet Bozbay, Ceren Yılmaz, Demet Kıvanç, Emre Sertaç Bingül, Demet Altun Bıngöl, Meltem Savran Karadeniz, Emre Çamcı, Mehmet Tuğrul
Istanbul Universitesi Istanbul Tip Fakultesi
Giriş: Redüksiyon mammoplasti operasyonu geçiren hastalarda intraoperatif sıvı yönetiminde ortalama arter basıncı(OAB) odaklı hemodinami kontrolü ile atım hacmi varyasyonu(Stroke Volume Variation-SVV) bazlı denetimin karşılaştırılmasıdır.
Gereç ve Yöntem: Etik kurul onayını takiben 40 hastada çalışma gerçekleştirildi. Randomizasyon sonrası tüm hastalara arter kanülasyonu yapıldı ve 7 ml/kg/saat hızında kristaloid infüzyonu başlatıldı. OAB grubunda OAB≤65mmHg olduğunda 250ml kristaloid verildi. Hipotansif epizot devam ettiğinde 4mcg noradrenalin bolusu yapıldı; cevap alınamazsa 4mcg noradrenalin tekrarlandı. Takip eden süreçte, OAB tekrar 65mmHg'nin altına düştüğünde 250ml kristaloid uygulandı; düzelmezse 4 mcg IV noradrenalin verildi.SVV grubunda, SVV≥%14 olduğunda (OAB'den bağımsız) 250ml kristaloid infüzyonu uygulandı. SVV %14'ün altına düşene kadar 250cc kristaloid tekrarlandı. SVV<14 iken OAB <65mmHg ise 4mcg noradrenalin uygulandı. İntraoperatif dönemde SVV %14'ün altında iken OAB<65mmHg olduğunda da 4mcg noradrenalin verildi. Tüm hastalarda hipotansif epizot sayısı ve yapılan müdahaleler kaydedildi.
Bulgular: SVV ve OAB grubu arasında kardiyak indeks(CI) ve atım hacmi indeksi(SVI) benzer bulunmuştur. Her iki grupta da kalp debisi ve SVI, bazal değerlere göre postoperatif dönemde daha yüksek olarak saptanmıştır(Tablo-1). CI artışı yalnızca SVV grubunda istatistiksel olarak anlam kazanırken, OAB grubunda ameliyat sonu CI yüksek fakat istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Postoperatif CI değerleri SVV grubunda başlangıç değerine göre daha yüksekken, OAB grubunda farklılık gözlemlenmemiştir(Tablo-2). Ayrıca, tüm hastalarda postoperatif hemoglobin değeri preoperatif döneme göre düşük, laktat değeri ise yüksek saptanmıştır. SVV grubunda postoperatif baz açığı preoperatif döneme göre yüksek bulunmuş, OAB grubunda ise istatistiksel olarak anlamlı bir fark elde edilmemiştir. Tüm hastalarda meme dokusu çıkarıldıktan sonra kan indüklenebilir Nitrik Oksit(iNOS) düzeyi, meme dokusu çıkarılmadan önceki değere göre daha yüksek saptanmıştır(Tablo-3).
Tartışma ve Sonuç: Redüksiyon mammoplasti cerrahisi sırasında SVV'yi temel alan hedefe yönelik sıvı tedavisi ile OAB'yi temel alan standart sıvı tedavisi karşılaştırıldığında, intraoperatif sıvı tedavisinin SVV kılavuzluğunda yapılması, standart tedaviye göre daha fazla sıvı verilmesiyle sonuçlanmış ve bu durum kan basıncı ile kalp debisinin daha iyi korunmasını sağlamıştır.
|