FALLOT TETRALOJİSİ OLAN HASTADA UYANDIRMA ESNASINDA SİYANOTİK SPELL ATAĞI: OLGU SUNUMU
HIZIR İLYAS HATİBOĞLU, GÖZDE GÜRSOY ÇİRKİNOĞLU
İzmir Şehir Hastanesi
Giriş: Fallot tetralojisi (TOF), konjenital kalp hastalığı vakalarının yaklaşık %7 ila %10'unu oluşturur(1) Fallot tetralojisi ve diğer siyanotik kalp hastalıklarında, siyanozun derinleşmesi ile hipoksik bayılma “siyanotik spell” nöbetleri gözlenebilir. Biz bu olgumuzda genel anestezi altında preoperatif tanısal anjiyografi yapılan hastamızda uyanma sırasında gelişen siyanotik spell atağını ve yönetimimizi sunduk.
Olgu: Bilinen Fallot tetralojisi olan 2 yaşındaki 10 kg hasta preoperatif tanısal anjiografi amaçlı salonuna alındı. Oda havasında SpO2 %75 Nabız:110/dk TA:100/80mmHg olarak ölçüldü. Standart ASA monitörizasyonu yapılarak midazolam 1 mg, ketamin 10 mg, propofol 20 mg, fentanil 10 mcg, roküronyum 5 mg uygulanarak genel anestezi indüksiyonu yapıldı. İdamede 1 MAC değerinde sevofluran uygulandı. İşlem bitiminde parasetomol ile analjezi sağlandıktan sonra hasta ekstübe edildi. Ekstübasyon sonrası ağlama atağı ile beraber derinleşen siyanozu olduğu gözlendi. %100 oksijen altında SpO2 %60’a gerilediği görüldü. Hastada anjiyografi sonrası infundibular spazmın tetiklediği siyanotik spell atağı düşünüldü. Hasta diz göğüs pozisyonuna getirildi, %100 maske oksijen uygulaması ile beraber sırayla 20 cc/kg serum fizyolojik bolus, 0.1 mg/kg intravenöz morfin, 0,01mg/kg epinefrin, esmelol 0,1mg/kg, 10 mg ketamin uygulandı. İzlem süresince siyanozu gerilemeyen hasta acil şartlar altında kalp damar cerrahisi tarafından operasyona alınarak Glenn şant uygulandı. Operasyon sonrası hasta %50 FiO2 ile izlemde SpO2: %95 hali ile entübe şekilde yoğun bakım ünitesine devredildi.
Tartışma ve Sonuç: Siyanotik kalp hastalıklarında peroperatif süreçte siyanotik spell oluşumunu engellemek hedeflenmelidir. Spell atakları özellikle hastanın ajite olmasıyla veya ağrı, ateş, anemi, hipovolemi gibi sebeplerle sistemik vasküler direncin azalması ile ortaya çıkabilmektedir(1). Girişimsel işlemler esnasında kalbin mekanik irritasyonuna bağlı infundibular spazm da pulmoner akımı azaltarak atağı tetikleyebilir. Bu hastalarda preoperatif hidrasyon durumu özenle takip edilmeli, indüksiyonda, idamede ve uyanmada sistemik vasküler direnç kaybından kaçınılmalı, olası spell atağı için hazır bulunulmalıdır. Tedaviler arasında diz dirsek pozisyonu, vazokonstrüktör ajanlarla sistemik vasküler direnç artışının sağlanması, beta bloker ve morfin kullanımı ile infundibular spazmın çözülmesi ancak başarılı olmadığı taktirde ECMO ya da acil cerrahi düşünülmelidir(2).
|