RİJİD BRONKOSKOPİ SIRASINDA ARREST OLAN VE ACİL TRAKEOTOMİ GEREKTİREN İDİOPATİK TRAKEAL STENOZ OLGUSU
Fulya Yılmaz Barut, Emre Atasayar, Aylin Ateşalp
İzmir Şehir Hastanesi
Giriş: İdiopatik subglottik trakeal stenoz(İSTS) ilk kez 1972'de Brandenberg tarafından tanımlanan yeni bir klinik antitedir. Etiyolojisinde birçok neden ileri sürülmüş olmasına rağmen en sık neden uzun süreli entübasyona bağlı travma, aşırı tüp kaf basıncı ve trakeostomidir. Endoskopik (laringoskopi ve bronkoskopi) tanı için altın standarttır ve tedavi stratejisinin planlanması için önemlidir.Tedavisi multidisipliner yaklaşım gerektirir. Terapötik endoskopi veya cerrahi girişim gerektirir. Biz burada başarıyla yönettiğimiz rijid bronkoskopi sırasında arrest olan ve acil trakeotomi gerektiren İSTS olgumuzu sunmayı amaçladık.
Olgu: Özgeçmişinde Wegener Granülomatozisi, hipertansiyon ve hipotiroidi tanıları bulunan 53 yaşındaki (155, 65 kg) kadın olguya idiopatik trakeal stenoz nedenliyle tanı ve tedavi amaçlı rijid bronkoskopi planlanmış. Preoperatif laboratuvar bulguları normal olan olgunun toraks tomografisinde vokal kord inferior düzeyinden sonra trakeada belirgin darlık ve trakea duvarında asimetrik duvar kalınlık artışı ve duvarda kalsifik odak saptanmış. Elektif koşullarda operasyona alınan olguya, rutin monitörizasyon sonrası anestezi indüksiyonu propofol ve remifentanil infüzyonu ile uygulandı. Trakeal entübasyonu kolaylaştırmak için rokuronyum bromür ilave edildi. Ardışık rijid bronkoskopi yerleştirme denemeleri ve balon maske ventilasyonu denemelerine rağmen, rijid bronkoskopi ile entübe edilemeyen olguda desatürasyon gelişti ve olgu ancak 4 numaralı porteks tüp ile entübe edilebildi. Ancak yeterli ventilasyon ve satürasyon sağlanamayan olguda bradikardi ve ardından kardiyak arrest gelişmesi üzerine CPR’ a başlandı ve acil trakeotomi kararı alınarak trakeotomi açıldı. Trakeotomi açılıncaya kadar (yaklaşık 5 dk) CPR devam edildi. Olgu operasyon sonunda trakeostomili, noradrenalin desteğinde yoğun bakım ünitesinde mekanik ventilatörde izleme alındı. Postoperatif 6.gün noradrenalin desteği sonlandırılan olgu, postoperatif 9.gün sekelsiz, bilinç açık, koopere ve trakeostomili olarak Göğüs Cerrahisi servisine eksterne edildi.
Tartışma ve Sonuç: İSTS, özellikle bayanlarda görülen fibrotik bir hastalıktır. Solunum bulguları nonspesifiktir, geç ortaya çıkar ve yüksek klinik şüphe gerektirir. Agresif tıbbi tedaviler etkili olsalar da, esas tedavi yöntemi endoskopi ve cerrahi prosedürlerdir. Bu olguların cerrahi yönetiminin multidisipliner yaklaşım ve disiplinler arası yakın iş birliği gerektireceği; perioperatif komplikasyonlarının katastrofik sonuçlar doğurabileceği mutlaka akılda tutulmalıdır.
|