Yapay Zeka Olgu Sunumları Üzerinden Anestezi Risk Sınıflandırmasını Yapabilir mi?
Emre Kısa
koç üniversitesi hastanesi
Giriş: Yirminci yüzyılın ortalarında makine öğrenmesi kavramı ortaya çıkmış, Bilgisayar Bilimci ve Bilişsel Bilimci “John McCarthy” tarafından “Yapay Zekâ” terimi ilk kez düzenlenen yapay zekâ konferansı olan “Dartmouth Konferansı”nda 1956 yılında kullanılmıştır. Günümüzde tıp alanında akademik makalelerin yazımından radyolojik raporların yorumlanmasına kadar birçok alanda yapay zekadan yararlanılmaktadır.Biz de bu çalışmamızda 2022 ve 2023 yıllarında Türkiye Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği Dergisi’nde yayınlanan olgu sunumlarında sunulan hastaların Amerikan Anestezi Derneği (ASA) sınıflandırmalarını çok kullanılan dört yapay zeka uygulaması tarafından tekrar sınıflandırılmasını yaptırarak yapay zekanın değerlendirme becerisini ölçmeye çalıştık.
Gereç ve Yöntem: Türkiye Anesteziyoloji ve Reanimasyon Dergisi’nde 2022 ve 2023 yıllarında basılan olgu sunumları tarandı. Makalelerde belirtilen Amerika Anesteziyoloji Cemiyeti (ASA) sınıflama değerleri not edildi. Aynı hasta senaryoları ChatGPT, Gemini, Claude ve CoPilot isimli yapay zeka uygulamalarına soruldu ve yanıt olarak alınan ASA değerleri kaydedildi. Elde edilen veriler değerlendiricilerin yanıtları arasındaki uyumu tespit etmek için Fleiss’ Kappa Testi kullanıldı.
Bulgular: Yapay zeka uygulamalarının sohbet programlarına öncelikle ASA sınıflamasını bilip bilmedikleri soruldu ve olumlu yanıt alındı. Daha sonra bu programlara seçilen olgu sunumlarına ASA sınıflaması yapıp yapamayacakları soruldu. Gemini uygulaması bunu etik olarak uygun bulmadığını belirtmesine rağmen olgulara yanıt verdi. Diğer uygulamalar sorunsuzca yanıtladı. Yine Gemini uygulaması preterm Fallot tetralojili düzeltme operasyonuna girecek olan olguya fazla değişken riskler içerdiğini gerekçe göstererek sınıflandırma yapamayacağını belirtti.Fleiss’ Kappa testinin ile Kappa değeri 0.675 olarak bulundu ve gayet iyi uyuşma olarak değerlendirildi. Ayrıca cevaplayıcılar arasındaki yüksek korelasyon izlendi.
Tartışma ve Sonuç: Elimizdeki kısıtlı sayıdaki olguda uyumluluk oranı yüksek olarak çıkmış olmasına rağmen daha fazla olgu serileri üzerinden yapılacak kapsamlı çalışmalara ihtiyaç olabileceğini düşünüyoruz.
|