DENEYSEL LAPAROSKOPİ MODELİNDE PNÖMOPERİTONYUMA BAĞLI AKCİĞER HASARINI ÖNLEMEDE MAGNEZYUMUN ETKİSİ
A.MENTESE
1, A.ALVER
1, E.YULUĞ
2, M.TUSAT
3, E.BEYAZTAŞ
4, F.YÖRÜK
4, S.GEZE
5
KARADENIZ TEKNIK ÜNIVERSITESI TIP FAKÜLTESI BİYOKİMYA AD 1 KARADENIZ TEKNIK ÜNIVERSITESI TIP FAKÜLTESI HİSTOLOJİ 2 KARADENIZ TEKNIK ÜNIVERSITESI TIP FAKÜLTESI PEDİATRİK CERRAHİ 3 KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON 4 SİVAS DEVLET HASTANESİ ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON 5
Amaç: Laparaskopi başlangıçta açık cerrahiye göre minimal invaziv bir teknik olduğu düşünülmesine rağmen son yıllarda, oluşturulan pnömoperitonyuma(PP) bağlı gelişen intraabdominal basınç (İAB) artışlarının özellikle abdominal organlarda hipoperfüzyona neden olabildiği gerek deneysel gerekse klinik çalışmalarla ortaya konulmuştur(1). Bu hipoperfüzyon sonrası, desuflasyonu takiben intraabdominal basıncın düşmesi ile reperfüzyon sonucu oksidatif hasar gelişebilir ve bu durum akciğer başta olmak üzere diğer organlar üzerinde hasara neden olabilir. Biz çalışmamızda deneysel laporoskopik modelde pnömoperitonyum sonrası oluşan akciğer hasarını önlemede MgSO4’ın etkisini ventile ettiğimiz retlarda araştırdık.
Gereç ve Yöntem: Deney hayvanları etik kurul onayı alındıktan sonra 18 Srague-Dawley tipi dişi rat ( ağırlıkları 240-280 gr) 3 gruba ayrıldı. Tüm ratlara ksilazin ve ketamin ile anestezi eşliğinde trakeotomi açıldı ve mekanik ventilatöre bağlandı. GrupI(n=6): Ratlar sadece ventile edildi, pnömoperitonyum oluşturulmadı. GrupII (n=6):12 mmhg basınç altında 60 dakika pnömoperitonyum oluşturuldu, GrupIII (n=6): 12mmHg basınç ile 60 dakika PP maruz bırakıldı ve PP dan 30 dakika önce IP olarak 90 mg/kg dan MgSO4 verildi.Grup II ve III'den 60 dakika pnömoperitonyum ardından karın söndürüldükten 30 dakika sonra Grup I den ise 90 dakika ventile edildikten sonra kan ve akciğer doku örnekleri alındı. Plazmada iskemi modifiye albumin düzeyi ölçüldü. Akciğer dokusu histopatolojik olarak incelendi.
Bulgular: Ratlarda gruplar arasında vücut ağırlığı bakımından anlamlı bir farklılık yok idi. Plazmada çalışılan IMA düzeyleri Grup II’ de diğer gruplara göre anlamlı derecede yüksek bulundu. MgSO4 verilen Grup III’de ise plazma IMA seviyelerinin pnömoperitonyum grubuna göre anlamlı ölçüde düştüğü bulundu . Plazma ve doku MDA düzeylerinde ise anlamlı değişiklik gözlenmedi. Histopatolojik incelemede Grup II’ de iskemi reperfüzyon hasarına bağlı önemli değişiklikler gözlendi.Pnömoperitonyum grubuna ait preparatlarda yaygın interalveolar ve intraalveolar hemoraji, vasküler konjesyon ve alveolar ödem mevcut idi. Peribronşial inflamatuar hücre infiltrasyonu ve ayrıca alveolar yapıda belirgin dejenerasyon mevcut idi . Magnezyum sülfat grubuna ait doku kesitleri içeren preparatlarda ise alveolar hemoraji pnömoperitonyum grubuna göre belirgin düzeyde azalmıştı. Alveolar yapı normale yakın görünümde idi. Vasküler konjesyon orta düzeyde izlendi, pnömoperitonyum grubunda görülen alveolar ödem ise izlenmedi.
Sonuç: Çalışmamızda; ratlarda pnömoperitonyum sonrası gelişen iskemi reperfüzyona bağlı, akciğerde hasar oluştuğunu akciğerin histopatolojik incelenmesi ve oksidatif hasar belirteci olarak plazma IMA artışı ile tespit ettik. Sonuç olarak pnömoperitonyum nedeniyle gelişen akciğer hasarında MgSO4 verilmesinin iskemi reperfüzyona bağlı gelişen akciğer hasarını önlemede etkilerinin olabileceğini gösterdik.
Kaynak 1.Polat C, Yilmaz S, Serteser M, Koken T, Kahraman A, Dilek ON. The effect of different intraabdominal pressures on lipid peroxidation and protein oxidation status during laparoscopic cholecystectomy. Surg Endosc 17: 1719–1722, 2003
|