YOĞUN BAKIMDA EKSTUBASYON SONRASI GELIŞEN CIDDI NEGATIF BASINÇLI AKCIĞER ÖDEMI
Ş.BAHAR
1, C.YAVUZ
1, M.ARSLAN
1, B.DOĞU
1, H.ÖKSÜZ
1, G.GİŞİ
1, A.UYGUNGELEN
1
KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON AD 1
Giriş
Negatif basınç akciğer ödemi
(NBAÖ) pulmoner interstisyuma non-kardiyojenik sıvı transudasyonu olarak
tanımlanır. Üst hava yolu obstrüksiyonuna zorlu inspiratuar cevap
sonucu oluşur ve nadir bir komplikasyondur(%0,094) [1]. NBAÖ
etiyolojisinde; laringospazm, epiglottit, krup, hıçkırık, yabancı cisim
aspirasyonu, faringeal hematom ve orofaringeal tümörler yer almaktadır [2]. Genç, sağlıklı, yüksek negative
intraplevral basınç oluşturabilecek kas kütlesi fazla, erkek hastalar risk
grubundadır.
Amaç: Bu çalışmada,yoğun bakımda entübe takip edilen
17 yaşında erkek olguda ekstubasyondan sonra gelişen NBAÖ tanı
ve tedavisi tartışılacaktır.
Olgu
17 yaşında 75kg
180cm boyundaki erkek hasta, yoğun bakımda kafa travması nedeniyle entübe
edilerek mekanik ventilasyon(MV)
tedavisi ve sedasyon, kürarizasyon uygulandı. 9.gününde bilinci açılan hasta, önce
MV’de spontan modda daha sonrasında T-tüpte takip edildi. Hemodinamik bulguları
ve kan gazı değerleri stabil olması nedeniyle ekstubasyon planlandı. Kas
gücünün ve spontan solunumun yeterli olması üzerine prednol, aminokardol sonrası tüp içi aspire edilerek ekstübe
edildi. Hastanın bilinci açık
koopere idi. Ekstübasyon
sonrası 30.dakikadaki kan gazı değerleri pH:7,49 PCO2:37 PO2:133 SO2:99,5 HCO3:29.3 BE:5.2 olarak
geldi. Hasta mevcut olan ses kısıklığı dışında ekstubasyon sonrası
normaldi. Ekstubasyondan 1 saat sonra aniden saturasyonu düştü ve bilinci kapandı; hemen
entübe edildi ve MV’e bağlandı. Entübasyon sonrası
tüp yeri doğrulanırken dinlenen akciğerde solunum sesleri kabaydı. Kontrol
arter kan gazında ph:7.18, pCO2:71 PO2:35 SO2:52 HCO3:17.9 BE:-1.8 olarak
geldi. Derin endotrakeal aspirasyon ile bol miktarda köpüklü sıvı geldi. Akciğer
ödemi düşünülen hastaya 80 mg furosemid yapıldı, steroidi tekrarlandı. Akciğerden
bol miktarda pembe köpüklü sıvı geldi (5500cc). Hastada postobstrüktif NBAÖ gelişti. Hasta 7-8 dk sonra kardiyak arrest oldu, 20 dakikalık kardiyopulmoner resüsitasyona(KPR) yanıt verdi,
10 dk sonra tekrar arrest oldu KPR ‘a devam edildi; kalp masajına artık cevap
vermeyen hasta 2 saatlik müdahale sonrasında eksitus olarak kabul edildi.
Tartışma
NBPÖ, üst havayolu tıkanıklığından sonra dakikalar içinde
hızla gelişir. Nadiren postanestezik laringospazm 60- 90 dakika sonra bile
görülebilir. (3). Olgumuzda 60.dakikada akciğer ödemi gelişti. Genel olarak hastalarda
solunum sıkıntısı, weezing, takipne, siyanoz, ajitasyon, ağızdan pembe ve köpüklü
sekresyon gelmesi ve akciğerlerde
bilateral yaygın raller vardır. Kan gazı analizleri ve akciğer grafisinde
pulmoner ödem değerlendirilir(4). Olgumuzun akciğer grafisinde bilateral
perihiler bölgede infiltrasyonu mevcuttu.
Laringospazma sekonder gelişen postobstrüktif
NBAÖ’nin tedavisi pulmoner ödemin ciddiyetine bağlıdır; havayolu sağlanmalı,
oksijen desteği, kalp hızı, kan basıncı, oksijen satürasyonu monitorizasyonu yapılmalıdır [14] ve diüretikler (furosemid)
önceliklidir.
Sonuç olarak, NBAÖ nadir görülen bir tablo olmakla
birlikte morbidite artışına yol açmaktadır. Riskli olguların belirlenmesi ve
postekstubasyon solunum sıkıntısının ayırıcı tanısında yer alması önemlidir.
Kaynaklar
1. Tami TA, Chu F,
Wildes TO, Kaplan M. Pulmonary edema and acute upper airway obstruction.
Laryngoscope 1986;96:506-9.
2. Louis PJ, Fernandes R. Negative pressure pulmonary edema. Oral Surg Oral
Med Oral Pathol Oral Radiol Endod 2002; 93: 4–6.
3.
Glasser SA, Siler JN. Delayed onset of
laryngospasm induced pulmonary edema in an adult outpatient. Anesthesiology
1985; 62: 370-71.
4.
Cascade PN, Alexander GD, Mackie DS.
Negative-pressure pulmonary edema after endotracheal intubation. Radiology
1993; 186 (3): 671-75.
|